3. Bölüm 🍂

767 68 66
                                    

Bölüm şarkısı : Murat Yürük - Kıyamet

Medya : Çakırcalı kardeşler

Merhaba canlarım nasılsınız?

Ben sizin sayenizde çok mutluyum. Beklediğimden daha çok okunma aldı hikayem. Bu kadar beklemiyordum doğrusu...

Hikayeyi bu kadar sevmeniz beni çok mutlu etti. Sizinle bir şeyler paylaşmak zaten en güzel hediyeyken sizin destekleriniz beni daha da mutlu etti.

Destek olmayı bırakmazsanız çok mutlu olurum. Oy ve yorumlarınız benim için çok kıymetli ❤️

KEYİFLİ OKUMALAR ÇİÇEKLERİM ♥️

______________________________________

Ve bazen hayattır sevmek.
Birini çok uzaktayken bile,
Yüreğinde taşıyabilmek.

Cemal Süreya

Hani hayat bazen insanı dener ya acaba insanoğlu ne kadar çileme kederime dayanacak diye... Hayat beni de es geçmemiş, bir güzel şamarını atmıştı. Kaderim doğuştan çirkin, bahtsızmış... Küçük yaşta annesiz babasız kalarak hayat ilk darbesini vurmuş ondan sonraki darbeleri eksiksiz beni bulmuştu. Herkesin bu dünyada bir uğraşı, bir derdi vardır mutlaka. Dertsizim diyen bir Allah'ın kulu yoktur. Şu kara bahtlı dünyada...

İnsanoğlu, kâinatı yaratan yüce güç karşısında aciz kalmıştır.

Gözlerimi bu sabaha biraz zor açmıştım. Çünkü şafak sökerken gözlerimi kapatmıştım. Gözlerimin içine resmen cam kırıkları batıyordu. Uykusuzluk başımda şiddetli bir ağrı yaparken gözlerim başımın ağrısına inat daha çok batıyordu.

Sabaha kadar mesaj atmasını beklemiştim. O kadar umutluyum ki gecenin üçünde bana mesaj atacağını sanıp hiç uyumadan mesaj atmasını bekledim. Hata bende ilk konuşmada beğendiğimi söylersem böyle olur.

Başımın ağrısını zorla yok sayıp başımı yastıktan kaldırmıştım. Yatağımdan kalkıp saatte baktım. Saat sabah sekize geliyordu. Şaşırdım. Bu saatte kadar babaannem beni nasıl uyandırmamıştı. Odadan çıktığımda evde bir sessizlik vardı. Salona çıktığımda kimseyi görmedim. Zaten bu saatte babaannemin evde kalacağını düşünmem saçmaydı. Neyse yapacak bir şey yok evin işine bakarım bende..

Mutfağa girdiğimde tezgahın üstündeki sürpriz beni bekliyordu. İki koca kova süt süzülmek için beni bekliyordu. Babaannem beni uyandırmasa da işlerimi hazır etmişti. Kendi kendime oflayıp pufladıktan sonra buzdolabını açıp kahvaltılık bir şeyler baktım. Bir kaç parça bir şey çıkarttıktan sonra kendime küçük bir sofra hazırladım. Ne kadar iştahım olmasa da gün içinde güçsüz düşmemek için bir şeyler atıştırmalıyım.

Hemen bir kaç bir şey atıştırmalıktan sonra işlere koyuldum. Sütü süzdüm ve biraz sonra sütçüye götürecektim. Saatte baktığımda sütçünün gelmesine daha yarım saat vardı. Bende o sırada evi toplamaya başladım.

Sütçünün saati yaklaştığında yavaş yavaş evden çıktım. Sütler haliyle ağırdı. O yüzden biraz erken çıkmıştım. Yoksa bu yavaşlıkla zor yetişirdim. Sütçü meydana gelir ve bütün süt vermek isteyen köylü oraya toplanırdı. Meydan dediğim yer köyümüzün merkezi diyebileceğimiz bir yerdi. Çoğu evi çevresine alan bu alan sonra sonra merkezîleşmiş ve dükkanlar açılmış.

Meydana geldiğimde sütçü benden önce gelmiş sütleri almaya başlamıştı bile..

Kalabalık kadın grubunun arasına girdiğimde sıranın gelmesini bekleyemeye başladım. Kadınlar etrafımda olmasa Cihat'a bakacaktım ama maalesef gözünü bana dikkatle diken teyzeler buna müsaade etmiyordu. Bende önüme dönüp uslu uslu sıramı bekliyordum. Önümde bir kişi kalırken arkamdan birinin ismimi seslendiğini duydum. Süt kovalarının birini sütçüye verdiğimde sütçü sütü boşaltmaya başlarken arkamı dönüp kimin seslendiğine baktım.

Kelimeler Yetmez Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin