15 yıl önce.
Hepsi teker teker dizilmişti sıraya, hepsi gülüyordu, hepsi aile sıcaklığını hissetmek için yaralarını bir kenera atıp gülüyorlardı, sonuçta onlar için bu şans bir daha gelmezdi, hepsinin gözleri adeta beni seç diye haykırıyordu, bunları yapmayan tek kişi vardı. O da burda degildi zaten, yine odasındaki dolaba saklanmış gitmelerini bekliyordur diye düşünüyordu herkes.
"Akça nerede."diye sordu müdire, hep sorardı.
Küçük bir kız "En son odadaydı."dedi.
Müdire, çocuklara bakan çifte gülümsedi ve içeriye doğru ilerledi. O da istiyordu yurdundan bir kişi eksilsin, işte bu yüzden gülümsüyordu.
Yukarı çıkıp 6-9 yaş aralığının kaldığı kata çıktı. Kapıyı açtığında oda bomboştu. Aslında müdire de biliyordu boş olmadığını. Bu olayı defalarca kez yaşamıştı.
Ama Akça yine aynı Akça.
Dolabın önünde durduğunda "Nerede bu kız, halbuki bütün arkadaşları aşağıda."diye konuştu, sesini Akça'nın duyduğunu var sayarak.
Akça'nın çıkmayacağını anladığında, "Yoksa dolapta mı?" Diyerek açtı dolabın kapaklarını.
Akça'nın orada olmadığını gördüğünde şaşırmış bir ifade sardı yüzünü. Hep dolabın içinde olurdu diye geçirdi aklından. Düşüncelerini dışarıdan gelen bağırış sesleri böldü. Hızla odadan çıktı merdivelere koştu, uzun kalem eteği ve topuklu ayakkabıları ile olabildiğince hızlı inmeye çalıştı.
Dışarı çıktığında herkes kafasını kaldırmış yukarı bakıyordu.
Müdire kafasını kaldırdığında bir şok daha yaşadı, Akça ayaklarını aşağı sallandırmış çatıda oturuyordu.
"Akça sakın kıpırdama yanına geliyorum."dedi müdire.
"Gelme!"diye bağırdı, müdire evlat edinmeye gelen çifte rezil olduğunu düşünüp sinirlenmeye başlamıştı.
Kafasıyla güvenliğe işaret verdi ve güvenlik aldığı işaretle hızla yukarı çıkmaya başladı.
Güvenlik çatıya çıktığında Akça sesi duyup arkasını döndü.
"Gelme!"diye çığlık attı, güvenlik birkaç adım geriledi.
"Akçacığım yanına geleyim seninle biraz konuşalım tamam mı?"diyen ses evlat edinmeye gelen çiftten Tarık'tı. Eşi ona boş gözlerle baktı. Belki de onların içinde gram sevgi yoktu.
Akça sesin geldiği adama baktığında, "İstemiyorum, bana söylediler seni alacaklar dediler."
Adam cebinden bir çikolata çıkarıp "Ama sana bunu vermek istiyorum."dedi.
Akça'nın gözleri kocaman açıldı, oysa bir çikolataya kanacak kadar masum bir çocuktu, "Ozaman gel, ama sizle gelmeyeceğim."dedi Akça.
Adamın dudakları iki yana kıvrıldı ve içeri girip merdivenlere doğru yürüdü. Çatıya çıktığında Akça'nın yanına oturdu.
"İster misin?"dedi çikolatayı göstererek.
Akça kafasını olumlu anlamda salladı, tam çikolatayı alacağı esnada Tarık elini geri çekti."Bir şartla," dedi "Biraz sohbet edeceğiz."
Akça kafasını aşağı yukarı salladı.
"Kaç yaşındasın bakalım?"diye sordu Tarık,
Akça elleriyle yedi sayısını gösterdi "Yedi."
"Harika," dedi ve güldü "Neden çıktın buraya sen?"
"Beren abla bana seni almaya geldiler dedi."
"Seni almamızı istemiyor musun?"diye sordu Tarık bu seferde.