Biz geldik.
Söz yarın TRNC gelecek.
Bir de bazı kararlar aldım, eylüle kadar tüm hikayelerimi final yapıp yeni bir hikaye yayınlayacağım. Tüm sene boyunca, ya da yeni yayınladığım hikaye bitene kadar başka bir hikaye gelmeyecek.
Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar.
Çıkışta okuldan çıkarken onu gördüğümde koşmaya başladım. "Dylan!" Başı bana döndü yavaşça. Yanına koşarak geldiğimde nefeslenmek için elimi belime koyup eğildim hafifçe.
"Salak mısın?" diye kızgın sesi doldurdu kulağımı. "Niye koşuyorsun?" Elini koluma koyduğunda ona baktım, endişeli duruyordu. Doğruldum yavaşça.
"Şey diyecektim..." Aslında hiçbir şey demeyecektim. Onu tek yakalamışken bu fırsatı kullanmak istemiştim. "Şey... Bir yerlere gidelim mi? Ben ısmarlayacağım." Bana bakmaya devam etti.
"Hayır." Arkasını dönüp yürümeye başladığında şokla gözlerimi kırpıştırdım. Ardından kendime gelip yanında yürümeye başladım ona bakarak.
"Sinemaya gidelim mi?" Okuldan uzaklaşmaya başladık ve caddeye çıktık.
"İşim var." dedi yüzüme bile bakmadan. Hızlı hızlı yanında yürümeye devam ettim.
"Ne yapacaksın?"
"Para çekeceğim ve anneme doğum günü hediyesi alacağım." Gülümsedim hızla aklıma gelenle.
"Ben de annemin istediği..." Birisine çarptığımda geriye doğru yalpaladım ama kurdum dengemi. Burnum çökmüştü resmen amına koyiyim, dağa taşa kafa atmıştım galiba. Yakamdan tutulduğunda kaşlarım çatıldı.
"Önüne baksana çocuk?!" Duyduğum kapkalın sesle gözlerim korkuyla aralanırken başımı kaldırdım yavaşça. Yüz seksen derece boynumu yukarı kaldırmam gerekmişti çünkü adam üstüme gölge düşürecek kadar iriydi. Smackdown adamı gibiydi karşımdaki.
"Özür dilerim." dedim hızla. Çok öfkeli duruyordu ve atar yaparsam kesinlikle dayak yerdim. Adam kaç metreydi ya?
"Ofset, kusura bakma." diye Dylan adamın kolunu tuttuğunda ona döndü bakışları. Dylan bu dev ile nereden tanışıyordu? "O salak gibi dolaşıyor etrafta. Tanıştığımız ilk gün bana da çarpmıştı." Okula kayıt yaptırmaya geldiğim günden bahsediyor olmalıydı.
Genişçe sırıttım. "Yani bu beni affettiğin anlamına mı gelir?" Gözlerini devirdi ve kollarını göğsünde birleştirip başını salladı.
"Vaz geçtim, dövebilirsin Ofset."
"Dylan!" diye korkuyla bağırdığımda dudakları kıvrıldı. Yüzümdeki ifade silindi yavaşça. Uzun zaman sonra ilk kez bana gülümsemişti. "Tamam, şimdi dayak yiyebilirim." dedim gülümserken. Yüzündeki gülümseme silindi yavaşça.
"Gerizekalı." Kolumdan tuttuğu gibi kendine çekti beni. "Görüşürüz Ofset."
"Görüşürüz Dylan." Kas yığını uzaklaşmaya başladığında arkasından baktım. Dylan kolumu bıraktı yavaşça.
"Görüşürüz Thomas." dediğinde kaşlarım çatıldı.
"Konu nasıl bana geldi ya?" Karşıya geçmeye başladığında ben de atladım yola arkasından koşarak. Yine ona yetiştim ve yanında yürümeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sometimes all I think about is you [bxb] •dylmas [Tamamlandı]
FanfictionOkulun popüler çocuğu Dylan, okula yeni gelen Thomas'a her geçen gün kendini daha da kaptırırken ne yapacağını bilmiyordu.