Feeeels dolu bir bölüm.
Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar.
Darağacı Dansı yarına.
"Ell ciddi olamazsın." Yastığı yüzüme bastırdım ama öpüşme seslerini kesecek gibi değildi. Hailey'nin gülme sesi kulağıma geldi. Oflayarak yastığımı aldım ve doğruldum. "Teşekkür ederim, cidden."
"Önemli değil dostum." Çadırın fermuarını açıp dışarı çıktım ve geri kapattım. Soğuk hava bedenimin titremesine başlamaya neden olurken sıkıca yastığıma sarıldım. Tanrım, niye kimse havanın burda bu kadar soğuk olduğundan bahsetmemişti?
Ve Tanrı aşkına, ben nerede yatacaktım?
Oflayarak adımlarımı yöneltmeye başladım onun çadırına doğru. Başka bir seçeneğim kalmış gibi durmuyordu pek. Dalga geçecekti ama gece kıçımın donmasını istemiyordum.
Çadırının önüne gelip fermuarını indirdiğimde uykulu gözlerini kısarak bana baktı. "Thomas?" Eliyle yüzünü sıvazladığında ona bakmaya devam ettim. Uykusundan uyandırmıştım. "Ne oldu?" diye sordu boğuk sesiyle.
"Seninle uyuyabilir miyim?" Yastığıma baktı ilk, ardından gözlerime. "Ell kız arkadaşını attı çadıra." Gülümsedi uykulu bir şekilde.
"Gel buraya, titriyorsun." Örtüsünü açtığında çadıra girdim ve fermuarını geri kapattım. Yastığımı yastığının yanına koyduğumda kolunu uzattı. Başımı koluna koyduğumda diğer koluyla bana sıkıca sarılırken örtüyü sardı bana. Dişlerim hâlâ birbirine çarpıyordu, ısınmak için sırtımı tamamen göğsüne yasladığımda arkamdan daha sıkı sarılırken boynumu öptü.
"Nasıl üşümüşsün, buz gibi olmuş tenin." diye fısıldadı başını boyun girintime yerleştirirken.
Birkaç dakika sessiz kaldık böyle. Üşümem geçmişti ve vücudunun sıcaklığını hissetmek tatlı bir ürperti yayıyordu karnıma. "Isındın mı?" diye sorduğunda başımı salladım.
"Evet." dediğimde tekrar boynumdan öptü.
"Kıyamam sana, nasıl dişlerin birbirine çarpıyordu." Saçlarımdan öptü bu sefer de. "Üşürsen söyle, uzun kollu kıyafet giydiririm sana." Başımı salladım.
"Teşekkür ederim." Hiç dalga geçmemesi tuhaf gelmişti. "Dalga geçmeyecek misin?" Güldü.
"Normalde geçerdim ama çadırımın başında soğuktan titreyerek bana bakarken çok tatlı ve masum duruyordun." İstemsizce içim sıcacık olurken ben de kolumu belimdeki koluna doladım. Vücudunun kasıldığını hissettim elimin altında. Başını boyun girintime yerleştirip derin bir nefes çekti içime.
"Huzur bulduğum yerin senin yanın olduğunu biliyor musun?" Gülümsedim. Görmüş olmalı ki başını hafif öne uzatıp o da gülümseyerek baktı gözlerime. Yanağımdan öptü. "Dediklerim hoşuna gidiyor, değil mi?"
İtiraf etmeye karar verdim. "Evet." dediğimde tekrar öptü yanağımdan. Ondan hoşlanıyordum. Benden hoşlandığını biliyordum ama bir türlü itiraf etmiyordu işte. Okulun başından beri beğendiği kişi bendim. O bana itiraf edene kadar, ben de etmeyecektim. Bana yaklaşan, benimle yakınlaşan ve ondan hoşlanmamı sağlayan oydu. İtiraf etmesini istiyordum.
"İyi geceler Tommy." diye fısıldadı. Bir ilk yapıp ona doğru döndüm ve boynundan öptüm yavaşça. Şokla dudakları aralanırken gözlerime baktı. Onu ilk kez öpüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sometimes all I think about is you [bxb] •dylmas [Tamamlandı]
FanficOkulun popüler çocuğu Dylan, okula yeni gelen Thomas'a her geçen gün kendini daha da kaptırırken ne yapacağını bilmiyordu.