sometimes all I think about is you [bxb] •dylmas [Tamamlandı]

STAY -12-

Size bir şey söyleyeyim, STAY -20- ye kadar tüm bölümler hazır ama tek bu değildi, yoksa her gün bir bölüm atacaktım da bu bölüme geçemedim işte bir türlü.

Evet hikayeyi sondan yazıyorum...

Şaka şaka.

Yorum ve vote atmayı unutmayın. İyi okumalar.

"Baba!" Baygınca şınav çeken babama baktım tekrar. "Beni dinlemiyorsun."

"Çocuğu dinle sevgilim." dedi rastgele bir spor aletinin üstüne oturmuş kitap okuyan annem. Babamın bakışları beni buldu belki de bininci kez.

"Tamam, söyle dinliyorum." Sonunda dercesine bir nefes çektim içime.

"Kampa gidebilir miyim? Arkadaşlarım da geliyor." Şınav çekmeyi bırakıp kenardaki suyundan birkaç yudum aldı.

"Arkadaşların kim?" Düşündüm birkaç saniye.

"Dylan, Harden falan." Bir süre gözlerime baktı.

"Tamam git." Genişçe sırıttım. "Ben öderim okula parayı." Ayağa kalktım.

"Teşekkür ederim." Eğilip yanağından öptüm. Ardından spor alnın dışına ilerlemeye başladım.

"Nereye gidiyorsun?" diye seslendi ben kapıyı açarken.

"Bilmem, dışarı çıkacağım." Başını salladığında kapıyı kapattım ve ıslık çala çala merdivenlere yürümeye başladım. Birkaç saniyede odama girdim ardından.

"Selam."

"Has siktir!" Arkamı hızla döndüğümde yatağımda genişçe oturan Dylan ile karşılaştım. Nefes nefese ellerimi saçlarıma geçirdim ardından. Öfke ile ona dönüp masamdaki kalemi fırlattım üstüne.

"Şerefsiz!" Gülerek kalemi tuttu. "Korkuttun beni!" Omzunu silkti.

"Camını açık bırakmışsın." Gözlerimi devirdim.

"Sen de içeri mi girdin?" Dudaklarını büzüp başını salladığında ofladım. "Gerizekalı." Elimi kalbime götürdüğümde yatakta yanına vurdu.

"Gel hadi." Yüzüm gevşerken yanına ilerledim ve yatağa oturup geriye bıraktım kendimi. Yatakta uzanırken tavana bakmaya başladım.

"Dylan?" Yanıma yattı ve bana çevirdi başını. Ben de ona çevirdim. "Çocukla ne işin vardı?" Gözlerime bakmaya başladı.

"Yemin ederim bir işim yoktu, yanlış anladın sen." Kaşlarım havalandığında alnıma vurdu. "Bakma öyle. Çocuk bana odada benimle müsait bir zamanda bir şey konuşmak istediğini söyledi. Ben de partinin müsait bir ortam olmadığını söyledim. Annemin eve çağırdığını. Eve gidiyordum, çocuk da okulda söyleyecek ne diyecekse."

"Ne diyeceğini tahmin etmek o kadar da zor olmamalı." Dudakları kıvrıldı.

"Sen beni mi kıskanıyorsun?" Dediği şey bir an algılarımı kapatsa da hızla kendimi toparladım.

"Ne alaka?" dediğimde omzunu silkti. "Sadece, tek arkadaşım sensin. Onunla takılmaya başlarsan yanlız kalırım." Başını yaklaştırdı başıma. Hoşlandığı kişi o çocukmuş gibi hissediyordum.

"Seni yanlız bırakmam." Elini yavaşça kaldırıp saçıma koydu ve geriye taradı. "Sen benim için daha önemlisin." Kalbim gürültüyle atarken gözlerine bakmaya devam ettim. Eliyle başını destekleyip hafif üstümde yükseldi ve saçlarımı okşamaya başladı bana yukarıdan bakarken. Eli yanağıma kaydığında gözlerine bakmaya devam ettim.