Bölüm: ''4''

206 24 15
                                    

Taehyung elmasından bir ısırık alarak gözünü tepsisine dikti. Okulun kafeteryasındaki masalardan birinde sandviç, çilekli süt ve elmadan oluşan öğle yemeğini yiyordu.

İçinde bir burukluk vardı. Jungkook ile üç gün önce tanışmıştı. Çok da iyi anlaşmışlardı, ama sonra Jungkook birden bire Taehyung'un yanından resmen kaçarak uzaklaşmış, bir daha da geri dönmemişti. Taehyung belki döner umudu ile yarım saat boyunca onu beklese de gelen olmamıştı. Eve taksiyle dönmek zorunda kaldığı içinse almak istediği kitap için ayırdığı paraya veda etmişti.

Jungkook'a kızamıyordu bile. Kafası çok karışıktı. Yanlış bir şey mi yapmıştı? Arkadaş olduklarını düşünmüştü ve tek arkadaşını yenice bulmuşken kaybetmek istemiyordu.

Belki de evine uğrayıp onu ziyaret etmeli, ne olduğunu sormalıydı? Hayır, fazla yapışkan görünürdü.

Öğle arası bittiğinde geri kalan derslere de girip çıkış zili çaldığında okuldan çıkmış, erimeye başlamış karın meydana getirdiği sulu, soğuk kaldırımlarda yürümeye başlamıştı.

"Kim!" İri bir omuz tarafından ittirildiğinde dengesini kaybedip yere kapaklandı. Sesin sahibi "Affedersin," Dedi. Taehyung doğrulmaya çalıştı. Yenice ayağa kalkmıştı ki aynı kişi tarafından tekrar ittirilip tekrar yerle buluştu. "Bilerek yaptım, tekrar da yapacağım."

Taehyung bu defa kalkmayarak kendisiyle uğraşan çocuğun yeterince eğlendiğine karar vererek çekip gitmesini bekledi, ama çocuk "Ödevimi yaptın mı?" Diye sordu.

Taehyung o an çocuğun ödevini hatırladı. Geçen gün Taehyung'tan kendisinin matematik ödevini yapmasını istemişti ve rica etmiyordu. Taehyung'un kabul etmekten başka çaresi yoktu ve bu Taehyung'un kendisinden nefret etmesine sebep oluyordu. Neden her zaman ezilmek zorundaydı? Neden kendisini korumaktan acizdi?

Çocuk sabırsızca "Ee?" Diye direttiğinde Taehyung çantasının fermuarını açıp ödevi çıkarttı. Çocuk ödeve uzanırken bir yandan da Taehyung'u, "Umarım iyi bir not alırım, aksi taktirde bu kadar arkadaş canlısı olmam." Diyerek tehtit ediyordu.

"Taehyung!" Taehyung duyduğu boğuk sesi tanıyarak refleksle, istemsizce ödevi geri çekerek başını sesin geldiği yöne çevirdi.

Oradaydı.

Jungkook sert adımlarla onlara doğru gelirken kalp atışları hızlandı. Bu, Jungkook'un dudaklarının belirsiz olmasına karşın halinden memnun, küçük bir sırıtışla gerilmesine sebep olmuştu. Taehyung'un kalp atışlarını duymayı seviyordu.

Yanlarına vardığında Taehyung'u omuzlarından tutup kaldırdı.

"Sen iyi misin?"

Taehyung hafifçe başını salladığında adını hala daha bilmediği çocuk alayla tek kaşını yukarıya kaldırdı. Evet, adını bilmiyordu, o sadece, Taehyung'la uğraşmaktan zevk alan başka bir ergendi ve Taehyung kendisine kötü davranan herkesin ismini bilseydi okulun nüfusu hakkında bilgi sahibi olmak zorunda kalırdı.

Öyle ya da böyle Taehyung besin zincirinin en altındaydı.

"Vay be Kim! Homo olduğunu hep biliyorduk zaten, ama bir erkek arkadaşının olması şaşırttı." Keyifle sırttı. "Seni beceriyor mu?"

Taehyung çocuğun sözleriyle yerin dibine girdiğini hissettiğinde Jungkook, Taehyung'un elinden ödevi alıp çatık kaşlarını düzeltme ihtiyacı duymadan gözlerini zorba çocuktan Taehyung'a çevirdi.

"Bu ödeve kendin için ihtiyacın var mı?" Jungkook sorduğunda kontrollü sesi sakin olmasına karşın sert ve soğuktu. Taehyung o soğukluğun kendisini bir an havadan daha çok üşüttüğüne inandı.

İ𝖓 𝕿𝖍𝖊 𝕳𝖊𝖆𝖙 𝕺𝖋 𝕿𝖍𝖊 𝕹𝖎𝖌𝖍𝖙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin