Bölüm: "21"

115 19 5
                                    

Taehyung kahvaltıyı hazırladıktan sonra Jungkook'u uyandırmak için yatak odasına gitti. Doğal olarak tüm perdeler kapalıydı. Jungkook, Mingyu'yu öldüreli üç hafta geçmişti, her ne kadar eski neşesine kavuşamasa da en azından ilk günlerdeki gibi azap içinde görünmüyordu. Taehyung ona zaman veriyordu.

Jungkook artık sadece geceleri dışarı çıkabileceği için uyuyabildiği kadar gündüzleri uyuyordu. Kan ihtiyacını birkaç kez Taehyung'tan beslenerek gidermişti.

Taehyung, Jungkook'u uyandırmamalı, akşama kadar uyumasına izin vermeliydi, ama bugün hafta sonu olduğundan okul yoktu, evdeydi ve sıkılıyordu.

Yatağın başında durup yastığa sarılmış halde uyuyan Jungkook'a baktı. Dudaklarını dışarı sarkıtmıştı ve hafifçe horluyordu. Taehyung, Jungkook'un alnına düşmüş buklelerini arkaya atıp dudaklarını yanağına bastırdı. Jungkook homurdandı, ama uyanmadı. Taehyung'un bir sonraki öpücüğü Jungkook'un dudaklarına konduğunda Jungkook gözlerini kırpıştırarak açıp dudaklarını araladı. Boğazından yükselen memnuniyet dolu bir mırıltı eşliğinde Taehyung'u kalçalarından kavrayıp kucağına çekti. Taehyung ellerini Jungkook'un saçlarına atıp okşarcasına kavrarken Jungkook'un dişleri arasına alıp emmekte olduğu dudağını azad ettiğini hissettiğinde geri çekilip sevgilisinin yüzüne baktı.

"Günaydın, aşkım." Dedi Jungkook uykunun etkisiyle olduğundan da boğuk çıkan sesiyle. Ardından kapalı perdenin kenarlarından az miktarda süzülen günışığına baktı. "Hava henüz kararmamış."

"Üzgünüm, sıkıldım ve seni özledim." Taehyung farkında olmadan küçük bir çocuk gibi dudaklarını büktü. "Kahvaltı hazırladım. Belki birlikte yeriz diye..."

Sözleri Jungkook'un onu tekrardan öpmesiyle kesildiğinde Jungkook'un ağzına doğru kıkırdadı. Jungkook dudaklarını Taehyung'un çenesine, sonra da boynuna indirirken Taehyung ıslak dudaklarının arasından titrek bir soluk verdi.

"Aç değilim, ama sana hayır demem." Jungkook uzamış dişlerini hafifçe Taehyung'un tenine sürttüğünde Taehyung onun beslenmesi gerektiğini anladı. Jungkook onay isteyerek Taehyung'un gözlerine baktığında Taehyung ona izin verdiğini bildirerek başını salladı.

Jungkook, Taehyung'un boynuna, ısıracağı yere önce sulu bir öpücük bırakarak pürüzsüz teni emdi. Dişlerini Taehyung'un etine geçirdiğinde Taehyung ağzından ani olduğu kadar kısa bir çığlığın kaçmasına engel olamamıştı. Jungkook'un kendisinden beslenmesine izin veriyordu, böylelikle başka insanlar da, hayvanlar da zarar görmüyordu. Jungkook, Taehyung'tan asla ona zarar verecek kadar beslenmezdi ve Taehyung bunu biliyordu.

Taehyung acı bir şekilde inlediğinde aynı anda Jungkook da boğazına akan ılık kanla, zevkle inlemişti. Beslenmeye devam ederken eliyle Taehyung'un elini kavrayarak göğüsüne, kalbinin olduğu yere götürüp oraya bastırdı. Kısa bir an sonra fazla kan kaybetmemesi için dişlerini çekti. Kanayan yeri sadece dilini ve dudaklarını kullanarak emerek kanın tadına bakmaya devam etti. Taehyung'un elini hala daha sımsıkı bir şekilde göğsüne bastırıyordu.

Başını sevgilisinin boynundan kaldırıp dudaklarına yönlendirdi. Taehyung, Jungkook'un dudaklarını dudaklarında hissettiğinde kendi kanının tadını aldı, ama bu bile Jungkook'un aşk dolu öpücüğünün mükemmeliğini bozmaya yetmemişti.

Jungkook, sevgilisi kucağındayken kalkıp Taehyung'u mutfağa taşırken Taehyung kıkırdadı.

"Canını yakmayı sevmiyorum," dedi Jungkook, Taehyung'u tezgaha oturturken. "Senden beslenmeye devam etmemi istediğine emin misin? Eğer istemiyorsan bir daha yapmam."

Taehyung zayıf ama içten bir şekilde tebessüm etti. "Hayır, eminim. Bana asla zarar vermeyeceğini biliyorum." Gözlerini ellerine indirdi. "Şey, en azından az önce yaptığın şeyden daha fazlasını yapmayacağını-"

İ𝖓 𝕿𝖍𝖊 𝕳𝖊𝖆𝖙 𝕺𝖋 𝕿𝖍𝖊 𝕹𝖎𝖌𝖍𝖙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin