7 YIL ÖNCE
Sıradan bir okul günüydü...
Hayır öyle değildi. Hele sıradan hiç değildi. Bildiğiniz bir erkek lisesi asla ama asla değildi. Okul baştan aşağıya kurallarla dolu. Sınıfın seviyesi okul kadar anne baba için daha önemliydi. Birde öğrencilerini düşünün hepsi birbirinden farklı ve bir o kadar zor. Başarılı olmak hatta birinci olmak onlar için hayat memat meselesiydi. Sanki birileri onlara iyi olamazsan yok olucakmış gibi hissettiriyordu ve bu onları deli ediyordu.
Matematik yarışmasının sonucu açıklayan öğretmenleri oldukça ciddiydi.
"11 B okul matematik yarışmasının kazananı ilk üç ödülün ikisi bu sınıftan tebrik ederim. İsimlerini söylediğim tahtaya çıksın.
Uygar taşçı
Yağız korkusuz"
Uygar arkadaşları ile tokalaşırken Yağız masasından kalktığı gibi geldi. Yüzünde sevinme , heyecanlanma duygusu dahi yoktu. Sanki duyguları alınmış gibiydi.
Öğretmeni ilk Uygar'ı tebrik etti.
"Tebrik ederim Uygar üçüncüsün"
"Sağolun hocam"
"Yağız tebrik ederim okul birincisi oldun" öğretmeni onu tebrik ederken o sadece başını sallamakla yetindi. Yağız Uygar'ın ona olan bakışlarını görmüyordu ama ona karşı inanılmaz bir kin besliyordu. Birincilik ödülünü onun alması buna tuzla biber olmuştu.
Herkes yerlerine geçerken. Uygar'ın bakışı hala ondaydı. Bu çocukta anlam veremediği ve onu aşırı rahatsız eden birşey vardı. Tavrı oldukça tuhaftı. Hiç arkadaşı dahi yoktu. Soğuk ve ruhsuzdu. Sınıfın en zekisi olmasa kimse adını dahi bilmezdi. Yağız sınıfın soru işaretiydi zekiydi ama devamı yok. Çözülmesi gereken bir çok tarafı vardı.
Tenefüs zili çalmıştı bir çok kişi kafeteryaya giderken bazıları arkadaşları ile şakalaşıyordu. Yağız ise kulağında kulaklıkla test çözmeye devam ediyordu.
Uygar ve arkadaşları köşeye sıkıştırdıkları çocukla alay etmeye başladılar.
"İşte böyle akıllı ol. Ödevleri saatinde bana getir" dedi ve yanağına şaka manasında vurdu ama vuruşu sertti. Çocuk korkusundan yüzüne dahi bakmıyordu."Tamam mı?" Diye sertçe sordu. Uygar ve çetesi zorbaydı üstün görünmek hoşlarına gidiyordu.
"T-tamam" dedi kekeleyerek. Onun bu kadar korkması onlara derin bir kahkaha attırmıştı.
"Sesin biraz erkek gibi çıksın. Daha güçlü" diyerek omuzlarına sertçe vurdu.
"Tamam" dediğinde başını önüne eğdi.
"Bunu sevdim"
"Tanrım tam bir erkek" diyerek kendi aralarında alay ettiler.
Uygar'ın gözü Yağız'a kaydı. Yine her zamanki gibi tenefüste dahi ders çalışıyordu. Eline aldığı defteri sertçe kafatasına attı.
Yağız kulaklıkarını çıkarak Uygar'a baktı.
"Pardon" dedi gülerek.
"Dikkat et" dediğinde yüzünde her zaman ki ifade vardı. Uygar'ı sinir edende buydu onda anlam veremediği bir kin bir nefret vardı.
"Senin sorunun ne dostum" diyerek yanına geldi belki de şimdi hesaplaşma zamanıdır.
"Senin dostun falan değilim" diye tersledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAYIF
Ficção Adolescente''Katilin oğlu'' dedi oldukça kızgındı. Daha sonra devam etti.''Yine Katilin oğlu diye bağıracak mısın yoksa'' ''Babam öldü benim''bunu sözü söylemek bile canını yaktı. ''Arkadaştık biz'' ona kırgındı. ''Baban babamı öldürdü'' ''Bana da mı katil diy...