Demir...
Mazi bir anda geri geldi. Çocukluğuydu her ikisininde bir zamanlar yakın arkadaşlardı. Şimdi ise babasının katilinin oğlu ve iki düşman olmuştu hiç istemesede artık arkadaş degillerdi. Şimdi ise savcı olarak karşılarına dikildi.
''Nasıl yani oğlu mu ifademizi alacak? Böyle saçmalık mı olur?'' ilk tepki veren Poyraz oldu. Şaşkındı evet ama adı üstüne geçmişte kaldı. Birgün karşılarına çıkmasını bekliyorlardı ama böyle takım elbiseyle ,devletin savcısı olarak degil.
''Afedersiniz ama böyle bir bilgi bize gelmedi.Sonuçta siz karşı taraftasınız bu etik değil''diyerek Poyraz'ın haklı isyanının arkasında durdu. Garip bu sefer Yağız tepkisizdi. Sadece ona gözlerini dikti. Herkes babasına saldırdığı gibi ona da saldırmasını bekledi ama o öylece durdu ve hiç birşey yapmadı.
''Bu benim sorunum değil ben görevimi yapmaya geldim''kararlı ses tonuyla eski Demir'le alakası yoktu. Sanki bambaşka bir adam olmuştu.''Fazla vaktim yok başlayalım isterseniz?''diyerek masanın yanındaki sandalye de oturdu ve bakışlarını onlara dikti.
''Müdürüm ben ona ifade vermem''Poyraz bu duruma iltiraz etmeye devam ederken Yağız ise sadece Demir'e baktı tepkisizdi evet ama hala içi öfke doluydu. Daha sonra karşısına geçip kararlı bir şekilde oturdu. ''Yağız''Poyraz şaşkınlıkla Yağız'a baktı.
''Tamam verelim bakalım savcı beye ifademizi'' ilk defa 7 yıl sonra ilk defa birbirlerini görmüşlerdi. Bir zamanlar arkadaşça bir araya gelirken şimdi ise tam tersi bir şekilde karşı karşıya gelmişlerdi.
''Çocuklar ben bir telefon açıp gelicem'' Müdürün odadan çıkmasıyla yalnız kaldılar.
''Dostum sen ciddi misin? Gerçekten bunu yapacak mısın?'' ona gerçekten hayret ediyordu. Gerçekten ona ifade mi verecekti?
''Öncelikle konuşmamız kayıt altında olucak''dedi otoriter sesiyle cebinden çıkardığı ses kayıt cihazının düğmesine bastı. Vakit kaybetmeden sorularına başladı.''Karşı tarafla bir husumetiniz var mı? '' Yağız ortada hiç birşey yokmuş gibi sorgulamasına hayret ediyordu. Madem üç maymanu oynayacaktı o da gerektiği gibi davranacaktı.
''Babamı öldürdü'' dedi yüzünde az da olsa bir duygu kırıntısı bekledi ama yok. Sanki duyguları alınmış gibi sorularına devam etti.
''Kayıtlarda babanızın 7 yıl önce vefat ettiği yazıyor kazada öldüğünü de yazıyor. Bu suçlamadan emin misiniz?'' yeni bir soru sorarak yüzüne bakmayı sürdürdü. Gerçekten iki yabancı olmuşlardı.
''Bahri karaaslan öldürdü'' üzerini basa basa söyledi adından bile nefret ediyordu. Demir babasının ismini duyması bile onu etkilemedi sakince devam etti.
''Kanıtınız var mı?'' işte en can alıcı soru da buydu. Yağız sustu Poyraz'ın da sesi çıkmadı''Sustuğunuza göre yok demektir. Kimseyi yargısız infaz yapamazsınız'' demesiyle Yağız bir anda sinirle elini masaya vurdu.
''Gördüm o gün yolumuzu kestiler. Babamla tartıştılar sonra arkadan bize çarpıp kaçtılar. Oydu senin babandı'' Demir gözlerindeki öfkeyi rahatça görebiliyordu ama buraya sadece görevini yapmaya gelmişti. Kavga etmeye degil.
''Yağız sakin''diye uyardı Poyraz. Daha sonra devam etti.''Belki de sende biliyorsundur katilin baban olduğunu'' bu sefer sıra Poyraz'a geçmişti Yağız'ı desteklerken bu duruma hiç şaşırmadı Demir. Eskiden de böyleydi.
''Paranoyaya başladınız yine. Sorucaklarım bu kadar. Soruşturma devam edecek'' Demir ses kaydını kapatır ve eşyalarını toplamaya başlar bu rahatlığı onları deli ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAYIF
Teen Fiction''Katilin oğlu'' dedi oldukça kızgındı. Daha sonra devam etti.''Yine Katilin oğlu diye bağıracak mısın yoksa'' ''Babam öldü benim''bunu sözü söylemek bile canını yaktı. ''Arkadaştık biz'' ona kırgındı. ''Baban babamı öldürdü'' ''Bana da mı katil diy...