MerhabaaaOkullar başlamadan önce Revolution'a birkaç taslak biriktirmeye çalışırken canım çıkıyor😊 bir haftayı geçmeden yb atmaya çalıştım şimdiye kadar fakat okullar açıldıktan sonra bu pek mümkün olmayacakmış gibi. Derslerime çok odaklanacağım ve hafta sonları dışında aktif olamayacağım. Hafta sonları da taslak yazabilirsem yb atacağım.
Kenara bir taslak atmadan yb yayınlamıyorum, uzun kurgularımda böyle işliyorum😪
Bu bölüm için diyeceğim pek bir şey yok fakat diğer bölüm çook uzun ve fazla güzel bir bölüm benim için. Okulun ilk haftasının yorgunluğunu bile alır okurken, tabii bana göre.
AY BİR DE BİR SORU SORACAĞIM.
V'nin yeraltındaki işi ne sizce? Yeraltında ne işi olabilir yani?
İyi okumalar diyeyim o zaman <3
•••
•••
Yanımda uzanan adamın tek bir kusur dahi barındırmayan yüz hatlarını incelerken onu uyandırsam mı diye düşünüyordum. Dün gece dudaklarımız birbirleriyle aşırı bir etkileşime girmişti ve ben, bu etkileşimi kaldıramayıp göğüsünden ayrılmamıştım gece boyunca. Havuzdan çıktığımızda hâlâ kucağındaydım ve o beni bir bebekle ilgileniyormuş gibi havluyla kurulamıştı. Beni odasına çıkarırken saçlarımın kıvırcıklığına devamlı fısıltılarıyla isyan edip durmuş, dudaklarını sürekli yüzümün farklı yerlerine bastırıp daha fazla mayışmama sebep olmuştu. Bu yüzden de altıma yeni bir baksır giyip üstüme tişörtlerden birisini geçirdikten sonra kendimi yatağına atıp onun yanıma uzanmasını beklemeden uyuyakalmıştım.
Ve ondan erken uyanmıştım. Uyanalı yaklaşık on dakika oluyordu; Taehyung hâlâ mışıl mışıl uyuyordu. Dudaklarının arasından çıkan sigara ve nane kokan nefes dün akşam benim uyumamdan yararlanıp sigara tüttürdüğünün habercisiydi. Belki rahatsız olmayayım diye de naneli sakız atmıştı ağzına, ki komodinin üzerindeki sigara kutusunun yanına konulmuş naneli sakız kutusu bunu kanıtlıyordu. Lakin onun nefesinden iğrenmeyi bırakın, ki kimse uyurken bile bu derece karizmatik görünmeyi başaran bir adamın sigara ve nane karışımı kokan nefesinden pek rahatsız olmazdı, dudaklarını delicesine öpebilmek için yattığım yerde kendimle savaşıyordum. Parmak uçlarım yanaklarına çıkıyor, yanaklarından sakallarının sivri uçlarının bulunduğu çenesine inip dudaklarına yaklaşıyordum fakat her defasında boğazıma giren acıyla ona da hastalığımı bulaştırma korkusuyla geri çekiliyordum.
Evet, uyandığımdan beri boğazımda fena bir ağrı vardı. Ve bunu dün gece sürekli beni, hasta olursan bozuşuruz, diye tehdit eden adama nasıl söyleyeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revolution
Ficção AdolescenteBenim için doğdun, benim için ağladın ve benim için öldürdün; senin için doğdum, senin için öldürdüm ve senin için öldüm. Bizim aşkımız bir devrim.