Merhabaa.Finalden bir veya iki bölüm öncesindeyiz. Tatlı tatlı paragraflar okumadan önce cinsellik uyarısı vereyim dedim bu bölüm için.
Şimdiye kadar bu ficimde hiç uyarı verdiğimi hatırlamıyorum çünkü başında söylemiştim tamamının uyarılı olduğunu. Ki yine de sade şeyler yaşandı diye düşünüyorum.
Devante ve V'yi yazmayı özlemişim. Kimyaları yazmak için beni çok teşvik ediyor.
Yorumlarınızı eksik etmeyin, iyi okumalar dilerim🫶🏻
•••
Koridorlar.
Bir hayatın başlangıcının ağlaması olduğu gibi, bir hayatın sonunun acı çığlığı da olurdu koridorlar. Beyazın ta kendisiyken, zifirin de aslı olmayı başarırlardı. Bir can geldiği gibi bir can giderdi koridorlarda. Yeni bir nefesle can bulurken bir nefesin bitişiyle son olurdu. Sefil bir ailenin çocuğu, beli bükük bir yaşlının kesintili nefesleri, ölmeyi bekleyen bir köpek, tutanacak tek dalının yaşamasını bekleyen aşıklar...
Koridorlar çok isme bürünürdü.
Şimdi, girdiğim bu koridorun ismi kanımda tutkuyla deli gibi akan intikamdı. Zifiri karanlık odanın köşesinde canı acıdığı için çığlık çığlığa atan çocuk susmuş, tatlı tatlı gülümsüyordu yüzüme. Omzu çıkıktı, dudaklarından kanlar akıyordu, ayak bileği incinmiş, gözaltları mosmor... yine de gülümsüyor çünkü benim gözlerimdeki intikam, hoşuna gidiyor. Bedenindeki ve kafasındaki hasarları yaratan adamı birazdan hayatını verdiği adamın alacak olması, deli gibi hoşuna gidiyor.
Artık bu koridorların kenarlarında sessiz sessiz yürümek yerine kahkaha ata ata koşacak. Canının acısının yerini sıcak sarmalanmalar alacak. Bu yüzden mutlu ve bana gururla bakıyor. İşi Tanrı'ya bırakmadığım için benimle gurur duyuyor, bıraksaydım koridorun ismi intikamdan çok rezillik olurdu.
Fena bir rezillik ve ben rezil olmayı hiç olmadığı kadar sevmezdim. Onun yanından kaçtıktan sonra rezil olmak benim için büyük bir korku haline gelmişti. Çok güç aşılanmıştı zihnime V tarafından. Bu güç benim için aşılamazdı artık. Aşmaya da gerek yoktu.
"Güzelim."
Bana seslenişini duyduğumda kafamı ona çevirdim. Yanımda yürürken oldukça iri görünüyordu. Uyanalı iki hafta oluyordu ve şu an sağlığı gayet yerindeydi. Arada bir ağrıları oluyordu lakin V, acı eşiği oldukça yüksek olduğundan dolayı hiç canının yanmadığına emindi. İnsana kafayı yedirtiyordu çünkü ona kalsa uyandığı an işlerinin başına geçmek daha mantıklıydı. Onu ne kadar toparlasam da kendisine bu durumu yediremiyordu. Ölümden döndüğünün farkında değildi.
"Canım ne istiyor biliyor musun?" Diye sorduğunda merakla kaşlarımı kaldırdım. Koridorun tek penceresinin önünde duvara yaslanmış adama ulaştığımızda adımlarımızı durdurduk. İki yanında ikili korumalarımızın bulunduğu odanın kapısına sırtımı dönerken V, cebinden sigarasını ve çakmağını çıkardı uyuşukça.
"Biraz rezillik görmek."
Güldürdü beni. Alayla söylemesine karşı kıkırdadığımda bakışlarını dudaklarıma indirip tebessüm etti. Hayranlık duyduğum sigara içişini bana gösterdiğinde, iç çekip başımı babama çevirdim. Gayet rahat bir tavırla bizi izliyordu. O da intikamı görmek için buradaydı.
"İki hafta nasıl yaşadı merak ediyorum." Dedi babam bakışlarını arkamızdaki kapıya çevirerek. Omuz silktim.
"Evet, biraz mucizevi oldu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revolution
Novela JuvenilBenim için doğdun, benim için ağladın ve benim için öldürdün; senin için doğdum, senin için öldürdüm ve senin için öldüm. Bizim aşkımız bir devrim.