|28| Geriye Kalan İntikam

1.1K 148 47
                                    

Merhaba.

Kontrol etmeden atıyorum çünkü bir an önce atmak istedim.

Bu sefer sizi çok bekletmediğim için mutluyum...

İyi okumalar diliyorum, bol bol yorum bekliyorum♡

•••

"Anne, bana çilek getirir misin?"

Gözlerime bomboş bakıyor. Omuzlarında biten siyah, küt saçları esen rüzgarla hafifçe sallanırken sıkılganlıkla derin bir nefes alıyor. Bıktı benden. Bıktığını biliyorum. Ama istiyorum. Benimle ilgilenmesini, beni kucaklamasını çok istiyorum. Ondan tek istediğim şey biraz sevgi.

Sadece birkaç damla.

Ayağa kalkıyor uyuşukça, tüm mutsuzluğuyla bahçeden eve giriyor. Oturduğum beyaz kumaşlı koltukta ayaklarımı sallarken evin havuzunu izliyorum heyecanla. Bu havuza girilmeme hiç izin verilmedi. Kirlenebilirmiş.

O geri dönene kadar suyun içinde yüzmenin nasıl olacağını, nasıl hissettireceğini düşlüyorum. Gökyüzünde uçmak gibi mi? Yoksa bir sürü duvarın arasında zar zor ilerlemeye çalışmak gibi mi? Su güçlü mü yoksa güçsüz mü? Beni taşıyabiliyorsa güçlüdür.

Annem yanıma elindeki meyve tabağıyla geri dönüyor. Yıkandı mı yıkanmadı mı bilmiyorum ama mutlulukla yiyorum onları. Annem hiçbir şey demiyor. Sadece beni boş gözlerle izliyor. Benden nefret ettiğini biliyorum. Ama ben onu sevmeye çalışıyorum. Sevebileceğim tek kişi o.

Ama o beni sevmiyor, belki de sevemiyor. Kalbi hasta. Kalbi hasta olduğu için mi beni sevemiyor? Eğer öyleyse onun bir suçu yok.

"Teşekkür ederim anne. Sen de ister misin?"

Ona uzatıyorum elimdeki en güzel çileği. Kıpkırmızı ve kocaman. Canım hiç olmadığı kadar onu çekiyor ama annem en güzelini yemeli. Ona uzatıyorum sevgiyle. Yüzünü buruşturuyor ve kafasını geri çekiyor. Daha sonra hiçbir şey demeden beni bahçede yalnız bırakıyor.

Annem beni hiçbir zaman sevmiyor.

•••

"Git buradan! O gelmeden git artık!"

Yorganımın altı, benim güvenli yerim. Ne zaman onlar kavga etse, ne zaman bana bağırılsa, ne zaman evde bir sorun olsa uyumayı tercih ederim. Çünkü uyuduğumda vakit daha çabuk geçiyor. Her şeyi unutuyor ve düşlere dalıyorum. Asla gerçekleşmeyecek düşlere. Annemin bana gülümsediği, babamın bana vurmadığı ve arkadaşlarımın beni sevdiği düşlere dalıyorum.

Hep uyanmamayı diliyorum. Hep bu düşlerde kalmak istiyorum, o düşlerde yaşamak istiyorum. Fakat hayat acımasız. Beni düşlerimden alıkoymaya bayılıyor. Düzgün uyumama bile izin vermiyor. Oysaki bu benim en büyük hakkım.

"Bir kere göreyim onu! Canımdan bir parça o benim!"

Tanımadığım bir adamın sesi tüm evi darmadağın ediyor. Sesi titriyor ama çok güçlü. Öyle güçlü ki ilk defa bir sese karşı kulaklarımı kapamak istemiyorum. Onu dinliyorum. Onun anneme bağırmasını dinliyorum. Kavgaları çok rahatsız edici olsa da adamı dinlemek istiyorum.

"Yıllarca sakladın onu benden. Bir kere göreyim, daha sonrasında alacağım zaten onu senden."

"Rahat bırak artık beni! Kwang gelmeden git buradan, rahat bırak bizi!"

Revolution Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin