~Çocukluktan beri çok sevdiği yakın arkadaşı Felix'le ailesi yüzünden görüşemeyen Jisung, yıllar sonra çalıştığı kafede Felix'le karşılaşır...
-Angst-
TAMAMLANDI
-130722
-110822
Gözlerimi açtığımda Felix'in beni izlediğini gördüm. Gülümseyerek "Günaydın sevgilim." dedi. "Günaydın bebeğim." diyip dudağına bir öpücük kondurdum. Aynı şekilde oda cevap verdi. Dün çok yorulduğum için yeni uyansam bile hala uykum vardı. Felix'e döndüm, "Bebeğim, o gün o şerefsiz, sana başka birşey yapmadı değil mi?" dedim.
"Ji, bende seninle bu konuyu konuşmak istiyordum. Bana bişey yapmadı ama orda sadece ben yoktum. Soyeon'da ordaydı ve perişan haldeydi. Her tarafı morarmış, kanamış, şişmişti. Onu öyle görünce dayanamadığım için, Jungkook onu üst kata çıkardı. Soyeon Jungkook'a sürekli karşılık veriyordu ama artık ne zamandan beri burdaysa, güçsüz kalmıştı. Sevgilim, lütfen onada yardım edelim." dedi Felix. Duyduklarıma inanamadım. Jungkook nasıl bir piçti böyle. Sonra aklıma Somi'nin Soyeon'u başka bir şehirde okuduğunu söylemesi geldi. Belkide Felix'in gördüğü kişi Soyeon değildi.
"Lix, gördüğün kişinin Soyeon olduğuna emin misin?" "Eminim Ji. Soyeon dışında biri olsaydı, Jungkook'a o kadar karşı çıkamazdı." "Tamam bebeğim, Chan hyungla konuşucağım. Sen canını sıkma." "Tamam sevgilim."
Konuşmadan sonra bir süre hiçbirşey demeden birbirimizi izledik. Kahverengi saçlarına, gözlerine, kokusuna, dudaklarına gerçekten hasret kalmıştım. Çok seviyordum onu. Oda beni böyle seviyor mudur? Sevmeseydi burda olmazdı.
"Seni gerçekten çok özledim Lix. Birdaha seni asla yalnız bırakmayacağım. Hatta eşyalarını topla burda kalmaya başla. Sonuçta sevgilim değil misin? Hadi kalk gidelim eşyalarını alalım." dedim. Felix bana gülümseyerek, "Olur sevgilim. Gidelim." dediği sırada çok tatlı duruyordu. Onu öpmemek için ne kadar dirensemde dayanamayıp öpmeye başlamıştım. Ben öpüp o kıkırdarken kapı çalmaya başladı. "Hadi ama şaka mı bu?" dedim. Felix "Hadi kalkıp baksana." dedi. "Boşver çalar çalar gider, hem bana kim gelebilir ki? Gel ben sana bi doyayım." dedim. Kıkırdayarak, "Ya Jisung belki önemli bişey olmuştur. Hadi git bak." dedi. "Off tamam gidiyorum." deyip ayağı kalktım. Üstümde tshirtüm yoktu fakat zaten gelen Hyunjin'den başkası değildir, diye aldırış etmedim, ve kapıyı açtım.
"Ulan Hyunjin ağzına sıçıcam seni- Somi unnie?" dedim. Somi'nin burda ne işi vardı?
"Jisung, haftalardır Soyeon'a ulaşamıyorum. Belki siz oralarda görnüşsünüzdür, diye sormaya geldim." dedi. Sonra Felix, "Kim gelmiş Ji." diye yanıma geldiğinde Somi'yi kapıda görüp, "Somi unnie?" dedi. "Merhaba Felix." dedi Somi. Sonra Somi bana söylediği şeyleri Felix'ede anlattı. Felix, "Ben biliyorum." dediğinde Somi heyecanlandı. "Hemen gidelim oraya lütfen." dedi. "Olur zaten yerini biliyoruz." dedim. Somi "Siz gidin hazırlanın ben sizi burda beklerim." dedi. Onaylayıp içeri girdik.
Ben ne giyeceğime bakarken, sırtımda bir öpücük hissettim. Arkamı dönüp baktığımda Felix sırıtarak bana bakıyordu. "Bana öyle bakma seni şuraya yatırır yerim." dedim gülerek. "Ama çok güzel gözüküyo napabilirim?" diyip tekrar öptü. Bende belinden tutup kendime çektim ve dudaklarımızı buluşturdum. Bir süre öyle durduktan sonra Somi'nin bizi beklediği aklıma geldi. Hemen giyinip kapının önüne çıktık.
Chan'ında gelmesi iyi olurdu, bu yüzden onu aradım. Evinin önüne gelmemizi söyledi. Chan'ın evine gidince onun arabasıyla tekrar eski inşaata gitmeye başladık...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- İmdat utaniyoeum 😭😭 Jki cok serefsiz yazdim ya kusura bakmayin armyler 😔👍 E cok kisa bolumlerin bir kisasi daha Neyse byee
