Ben önde Felix arkada kapının açılmasını bekliyorduk. Kapıyı Chan açtığında Felix'e şaşırmış bir şekilde bakıp, "Felix?" dedi. Felix'e döndüm, oda Chan gibi bakıyordu ve "Chan? Heryerde sen varsın kurtulamıcakmıyım senden." dedi gülerek. Ne yani, birbirlerini tanıyorlar mıydı? Soru soran gözlerle onlara baktığımda Chan, "Kapıda tüm hayat hikayemizi anlatmıcaz herhalde." deyip kenara kaydı. Bizde içeri girdikten sonra kapıyı kapatıp arkamızdan geldi.
"Biz Felix'le Avusturalya'da tanıştık. Tanıştığımızda daha 6 yaşındaydı. Parkın yanındaki bankta tek başına üzgün bi şekilde oturuyordu. Yanına gidip neden üzgün olduğunu sordum. Buraya yeni taşındıklarını anlattı. Sonra annesi birden yanına çağırdığı için koşarak yanına gitti. O günden sonra konuşmaya başladık. Benim okumak için şehir değiştirmem gerekmişti, bu yüzden uzun zaman görüşemedik. Uzun bi aradan sonra şuan karşı karşıya duruyoruz ve, şuna bak ne kadar büyümüşsün." diye anlattı. "Ya siz? Siz nerden tanışıyosunuz?" dedi. Felix'le çocukluk arkadaşı olduğumuzu taşındıklarını ve bugün tekrar karşılaştığımızı anlattım. Bizim adımıza sevindiğini söylediği sırada kapı çaldı. Açmak için kapıya gitti. Bende etrafa biraz göz gezdirdim.
Sonra Hyunjin'in burda olmadığını anladım. Beyefendi bizi çağırmasına rağmen hala burda değildi. Gelen kişi Seungmin'di. Gidip Hyunjin'in nerde olduğunu sordum. Bikaç işini hallettikten sonra geleceğini söyledi. Bende Felix'in yanına geri döndüm. Yanına oturup telefonumu çıkardığım sırada tekrar kapı çaldı. Bu sefer ben bakmaya gittim. Gelen Hyunjin'di. "Hyun hazretleri sonunda teşvik etti." deyip elindeki poşete baktım. Ah cidden Felix'e daha şimdiden içiricek miydi? Felix böyle şeylerden nefret ederdi. Gözlerimle poşeti işaret ettiğimde içeri girdi ve "Aman 2 şişe var zaten Lix'ini bu kadar seviyosan içirmezsin olur biter." dedi. Mutfağa yöneldiğinde kafasına vurdum. "Ahhh kafamm." diye mızıklamayı ihmal etmedi tabiki.
Saat geç olduğunda Jeongin çoktan uyumuş, Chan ve Changbin nerde gram fikrim yok, Hyunjin ve Minho birlikte saçlamıyor, Seungmin ise koltukta sızmıştı. Felix ise gülerek Hyunjin ve Minho'yu izliyordu. Felix çok içmemişti. Bende çok içmemiştim ama Felix'den daha çok içtiğim belliydi. Kafamı elimin üstüne koyup Felix'i izliyordum. Felix bana döndü ve "Ben gidiyorum, sende gelicek misin?" dedi. Toparlanıp "İstersen ben bırakayım seni?" dedim. "Sen bilirsin benim için farketmez." dedi. "Tamam sen çık şunları yatırıp gelicem." dedim. Sonra Hyunjin ve Minho'nun yanına gidip, "Tamam yeter bu kadar dans etmeniz yatın uyuyun şurda, hem sizi video çektim yarın görürsunuz." diyip onları koltuğa oturttum. Sonra kapıya Felix'in yanına gittim. Ayakkabılarımı giydikten sonra evden çıktık.
Yolda giderken hiç konuşmadık. Zaten ikimizinde fazla uykusu vardı. Felix'in evinin önüne geldiğimizde, Felix bana dönüp, "Yarın görüşürüz Han Jisung." dedi gülümseyerek. "Yarın görüşürüz H- Lee Felix." dedim. Siktir, az kalsın Han Felix dicektim. Kafam iyi olmuştu belliydi. Gülümseyerek içeri girdi. Bende evimin yolunu tuttum.
-
Ay yb attim yinee
Cok tatlilar aglicam
Bu arada cok smut yazmak istemiyorum idolleri cinsellestirmeyi hic sevmiyorum ama smuta benzer biseyler yazicam 😔🤙
Neyse gorusuruzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Are My Past - Jilix
Fiksi Penggemar~Çocukluktan beri çok sevdiği yakın arkadaşı Felix'le ailesi yüzünden görüşemeyen Jisung, yıllar sonra çalıştığı kafede Felix'le karşılaşır... -Angst- TAMAMLANDI -130722 -110822