Baslamadan once
İlk defa boyle bisey yazicam valla aklimdan ne gectiyse onu yazicam hadi iyi okumalarrrrrrDerin bir nefes alarak "Jisung..." dedi ve ağlayarak konuşmaya devam etti,
"Jisung, o gün kafede tesadüfen beni bulmadın. Ben ailemden ayrılıp buraya yerleştiğimden beri seni takip ediyordum. Sana ulaşmak için doğru zamanı bekliyordum. Senden utanıyordum ama gerçekten neden bilmiyorum. Jisung, ben senden sonra kimseyle konuşmadım. Annem sürekli bana birilerini gösterirdi, sürekli komşuların kızlarını tanıtırdı, her zaman Jisung daha yakışıklı derdim içimden. O zamanlar daha küçücük çocuktum tabiki seni arkadaşım olarak sevdiğimi düşünürdüm. Büyüdükçe seni bulmak için sanala karıştım. O zamanlar daha 15 yaşındaydım. Annem hala bana birilerini tanıtıyordu. Ama artık senden hoşlandığımı anlamıştım. En sonunda dayanamayıp, "Jisung daha yakışıklı ve ben onu asla unutmayacağım." dediğimde bana delirmişim gibi bir bakış attı. Sinirle odama döndüm ve okul için buraya taşınan Chan'ı aradım. Seve seve yanında kalabileceğimi söyledikten sonra elime ne geçerse valize attım. Ertesi güne otobüsüm vardı, bu yüzden kimseyle konuşmadan uyudum. Sabah uyandığımda annem, bana psikolog için randevu aldığını söylediğinde iyice deliye döndüm. Anneme sinirle birkaç cümle sayıp ardından da söverek evden çıktım. Chan'ın yanına yerleştim. Bir gün canım sıkıldığı için markete çıktım. Seni orda gördüm Jisung ama yanına gelemedim. Kahretsin ki gelmedim. Sonraki günlerde sapık gibi seni takip ettim. Okulda, kafede, takıldığın barlarda. Hep seni izledim. Yanında gördüğüm her kız içimdeki açılma duygusunu tetiklerdi fakat engel oldum. Keşke yanına gelseydim Jisung. Ben sana gerçekten çok aşıktım. Halada aşığım. Ve sana bunu böyle itiraf ettiğim için çok kızıyorum kendime. Hatta hatırlıyor musun, okul bahçesinde bir kızla konuşuyordun, sonra biri o kızı alıp gitti. O bendim Jisung. Kızı köşeye çekip bidaha senin yanında görürsem beter ediceğimi söyleyip bıraktım. Çok korkmuştu. Okuldaki tüm kızlara aynısını yaptım, fakat benimde artık okula gelmem gerekiyordu. Bu yüzden saçımı sarıya boyattım, tanınmamak için. Ama ben hep seni izledim Jisung. Şimdi ağladığım için bana acıyıp, bende seni seviyorum falan deme bana. İçinden ne geçiyorsa onu söyle. Çünkü sonraki günlerde yine seni başkalarıyla görürsem tam bir zorbaya dönüşeceğim..." dedi.
Anlattıklarını sindirmekte çok zorlandım. Yıllardır hoşlandığım çocukta mı benden hoşlanıyordu şimdi? Felix'e baktım. Ağlamaktan gözleri şişmişti. Yüzünü ellerimin arasına alıp yanaklarını okşamaya başladım. Yavaş yavaş gözyaşlarını sildim. Gözlerinin içine baktım. Sonra yavaşca yüzünü yüzüme yaklaştırdım ve dudaklarını dudaklarımda buluşturdum. Bir süre birbirimizi öpmeye devam ettikten sonra ayrıldık. Sonra Felix bana döndü, "Bak, eğer şuan bana acıdığın için bunu yaptıysan, inanki ben gerçekten senden çok hoşlanıyorum. Lütfen benimle oynama." dedi. Kafamı iki yana sallayıp, "Hayır hayır Felix. Kaç yıldır bu anı bekliyorum haberin var mı? Lütfen böyle düşünmeyi bırak ve sana aşık olduğumu bil." diyip, tekrar öpmeye başladım.
Birden araya dillerimizde girince Felix'i kucağıma aldım ve bir süre daha öyle kaldık. En sonunda nefes nefese kalıp nefes almak için birbirimizden ayrılınca, Felix'e baktım. Mutluydu, bende mutluydum. Birbirimizi seviyorduk.
Felix öpmeye başladı bu sefer. Durmadan öpüyorduk birbirimizi. Felix'i kucağıma alıp ayağa kalktım. Duvarlara çarpa çarpa odama doğru yürüdüm. Odaya girince Felix'i yatağa yatırdım ve yıllardır beklediğimiz an gelmiş bulundu...
-
Bolume bak bide fotoya bak 🥰💓
Daha fazlasini yazamicam benden bu kadar 😭
Biraz kisa mi surcek fic anlamadim bende
Neyse gorusuruzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Are My Past - Jilix
Fanfic~Çocukluktan beri çok sevdiği yakın arkadaşı Felix'le ailesi yüzünden görüşemeyen Jisung, yıllar sonra çalıştığı kafede Felix'le karşılaşır... -Angst- TAMAMLANDI -130722 -110822