[2]

601 43 12
                                    

Bugün

Jisung'un anlatımıyla

Yine her zamanki gibi kafedeki sıkıcı işimde müşteri bekliyordum. Beklerken Hyunjin'le konuşmak sıkıntımı alıyordu. Yine Hyunjin'le konuşurken bir müşteri geldi. Sarı saçlı ve uzundu bu çoçuk. Siparişi almak için yanına gittim.

"Merhabalar efendim, ne alırsınız?" dedim het zamanki gibi. Masadaki çoçuk bana dönünce, yüzü çok tanıdık gelmeye başladı. Çilleri vardı ve bu onu çok tatlı yapıyordu. Siparişini söyleyince elimdeki deftere yazdım, ve Seungmin'in yanına gittim. Kağıdı ona verip Hyunjine döndüm,

"Baksana şu çoçuğu gözüm bir yerden ısırıyor gibi, ama hala çıkaramadım." dedim. Hyunjin'e çocukluk arkadaşımı anlattığımdan beri, her müşteriye bak seninki gelmiş diyip beni heyecanlandırırdı. Sonrasındada Minho tarafından güzel bir peçete yerdi. Minho'nun etrafta olup olmadığını kontrol ettikten sonra,

"Şu senin çocukluk arkadaşın olmasın, bak bu sefer ciddiyim iyice bi bak. Hatta sende fotoğrafları yok muydu? Bi getir bakalım anlarız." dedi. Bu sefer çok ciddi konuşmuştu, gidip dolabımdan bi fotoğrafımızı aldım ve Hyunjin'e gösterdim. Fotoğrafı iyice inceledikten sonra siparişi bana verdi "Götür bidaha suratına iyice bak, ama çaktırma adın tacizciye çıkar."

Dediği gidip yapıp tabağı aldım, masaya doğru yürümeye başladım. Tabağı masaya bıraktıktan sonra, "Başka bir isteğiniz var mı?" dedim. Kafasını hayır anlamında sallarken, aynı Felix gibi gözüktüğü için artık merakına yenik düştü ve,

"Kaba algılamayın kötü bir niyetim yok ben birini arıyorumda ona çok benziyorsunuz, adınızı öğrenebilir miyim?" dedi. Çocuk düşündü ve, "Tabiki sana yardımcı olucaksa, adım Lee Yongbok, aslında korece adım bu, normal ismim Lee Felix." dedi.

Jisung şaşırmış gözlerle ona bakarken, Felix "Unutmamışşın beni Jisung, seni çok özledim." dedi ve ayağı kalkıp Jisung'a sarıldı. Jisung hemen karşılık verdi. Çok mutlu olmuştu, sonunda bulmuştu Felix'ini. Felix "Eğer işin yoksa gel gezelim biraz. Hem eskiyi konuşuruz. Olur mu?" dedi. Jisung "Hemen gelicem bekle." diyip Hyunjin'e koştu ve

"ALLAH'IM GOLL BULDUM SONUNDA BULDUM İNANAMIYORUM GERÇEKTEN İNANAMIYORUM." diye bağırdı. Hyunjin gülerek, "Haha benim sayemde zaten." dedi. Minho arkasından çok hafif bir şekilde Hyunjin'in kafasına vurdu, fakat Hyunjin tam bir drama queen olduğu için, "Ayyyh beynim salladı Minho napıyosun yaaa." diye mızmızlandı. Hepsi güldü ve "Ben Felix'le gezicem biraz. Hem kafe çok yoğun değil, siz halledersiniz." diyip önlüğünü Jeongin'e fırlattı. Az daha uyumak üzere olan Jeongin birden kafasına önlük yiyince yerinden sıçradı ve oflamaya başladı. Jisung'da Felix'in yanına doğru yürüdü. Felix onu görünce ayağa kalktı ve kafeden çıktılar.

-Allah'ım nasil ilerleticegim hakkinda suan en ufak bi fikrim yok ÜQŞDÜŞDĞWŞF neyse devam edicem ama tabikide ee bu bolum nasi olmuss

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-
Allah'ım nasil ilerleticegim hakkinda suan en ufak bi fikrim yok ÜQŞDÜŞDĞWŞF neyse devam edicem ama tabikide ee bu bolum nasi olmuss

You Are My Past - JilixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin