Felix'le evde otururken çok sıkılmıştık. Can sıkıntısından yerlerde yatıyordum ki, Felix dışarı çıkmayı teklif etti. Kabul ettim. Hazırlanıp çıktık. Geçen haftalarda aldığım arabamı çalıştırdım. Gerçekten çok beğenmiştim bu arabayı.
Nereye gideceğimizi bilmiyorduk, ama sürüyordum işte. Felix şehir dışındaki kasaba gibi olan yerlere gitmek istemişti bu yüzden o tarafa doğru sürmeye başladım.
Sakince sürüyordum arabayı. Taki karşıma birden o siyah araç çıkana dek...
Çok hızlıydı ve bize doğru geliyordu. Her ne kadar kaçmaya çalışsamda başaramamıştım. Sonrasında sadece arabanın yuvarlandığını hatırlıyorum...
Gözlerimi açtığımda hastane yatağındaydım. Yanımda Hyunjin ve Seungmin vardı. Hyunjin gözlerimi açtığımı gördüğünde hemen Seungmin'i çağırdı. Sonra Seungmin'e birşeyler söyledi, fakat tam olarak duyamamıştım. Seungmin odadan çıktı. Sanırım doktoru çağıracaktı. İyice ayıldığımda "Felix nerde?" dedim.
"Merak etme Jisung oda iyi olucak"
Olucak mı? Olmamış mıydı? Felix'i görmem lazımdı.
"Felix'i görmek istiyorum"
"İyice kendine gel görüceksin Jisung"
Ben çok yara almamıştım ama Felix? O almış mıydı? Koluma baktım. Baktığımda ağrısını hissetmeye başladım. Kırılmış olmalıydı.
Seungmin doktorla beraber içeri girdi. Doktor birşeyleri kontrol ettikten sonra -bende ne olduğunu anlayamamıştım- durumumun Felix'e göre mükemmel olduğunu söylemişti. Felix'e göre mükemmel ne demekti? Felix çok mu kötüydü?
"Felix çok mu kötü durumda? Felix'i görmek istiyorum lütfen izin verin"
"Tamamen iyi olduğunda görebilceksin Jisung"
"Ben onu görünce iyi olurum nolur izin verin"
"Üzgünüm bugünde burda kalmalısın"
Felix ne durumdaydı? Felix'i görmek istiyordum. Kahretsin koruyamamıştım onu.
"Jisung, sana birşey söyleceğim ama sakin olucaksın"
"Ne gibi birşey?"
"Size arabayla çarpan kişi Jungkook'muş"
"Ne???"
Çok sinirlenmiştim ama belli edemiyordum. O orospu çocuğu bir türlü yok olmamıştı. Umarım geberip gitmiştir piç.
Ertesi gün uyandığımda boynumdaki şu nefret şeyden -adını bilmiyorum- kurtulmuştum. Doktorlar taburcu olabilmek için gerekli işlemleri yaptıktam sorna çıkabileceğimizi söyledi. Umrumda değildi. Felix'in nerde olduğunu sordum. Yoğun bakımın önüne geldik.
Yoğun bakım mı? Felix nolursun dayan.
Kapının önünde yüzünü avuçları arasına almış Chan'ı ve Minho'yu gördüm. Hyunjin diğerleri nerde diye sordu ve birşeyler almaya gittiklerini söylediler.
Ayağımda birşey yoktu rahat bir şekilde yürüyebiliyordum. Ama sol omzumda kırıklar vardı ve çok ağrıtıyordu. Ama umursamıyordum.
Hepimiz yoğun bakımın önünde sıralanmış doktorun çıkmasını bekliyorduk. Felix, nolursun dayan, bırakma beni.
Doktor kapıdan çıktı ve,
"Lee Felix'in yakınları siz misiniz?"
"Evet"
"Çok üzülerek söylüyorum, elimizden ne geliyorsa yaptık. Ama kurtaramadık"
Ne?
Ciddi olamazlardı.
Hayır ciddi değillerdi.
Hayır Felix gitmiş olamazdı.
Yıkılmıştım.
Yere çöküp ağladım. Felix'in duymasını ister gibi ağladım. Beni bırakıp gitmiş olamazdı. Felix bunu yapmazdı yapamazdı. Neden neden ben değilde o neden o. Burda bitmiş olamaz. Felix bırakmadı beni. Felix geri dön Felix...
-Ozur dilerim ozur dilerim 😭
Bir sonraki bolum final 😔
Gorusuruz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Are My Past - Jilix
Fanfic~Çocukluktan beri çok sevdiği yakın arkadaşı Felix'le ailesi yüzünden görüşemeyen Jisung, yıllar sonra çalıştığı kafede Felix'le karşılaşır... -Angst- TAMAMLANDI -130722 -110822