Hayal kırıklığı (IV)

216 16 12
                                    

Camın yansımasından gördüğüm göğsüm ile bakışlarımı göğüsüme indirdim. Heryeri morluk ve kızarıklık ile kaplıydı ve yanıyordu.

İfadesiz bakışlarım acı içinde göğüsüme bakan çavuşa kaydı "adın ne çavuş" aynı ifadesiz ses tonum ile bakışları gözlerimi buldu "Emir komtanım" başımı salladım yavaşça "ah Emir ah"

"bişey mi oldu komtanım" yüzümde olan buruk bir gülümseme ile cebimden çıkardığım paketten dal alıp yaktım. kaldırıma oturup başını eğerek bana bakan çavuşa cevap vetmeden evvel derin bir nefes aldım

"yorulduk be çavuş" gözlerimi yavaşça kapadım ve derin nefes aldım. "Yıllık izine çıkın komtanım" sanki komik birşey demiş gibi güldüm çavuşa. Onun yüzünü görmediğim her saniye kalbime işleyen yangını bilmez misin sen?

açtığım gözlerim ile "işte biz o gün tükeneceğiz " Sezen'den yaptığım alıntı ile gülümsedi

"Ee çavuşum git haber ver hele orada bulunan birkaç dosyayı da verecek onu da odama getir" üzerime tişörtümü giyerek söyledim çavuşa "komtanım dosyaları siz yatakhanede iken postanıza verdim odanızdadır, binbaşım ise sizin haber vermeniz gerektiğini söyledi"

Bugün içime kaçıncı nefesi çektim bilmiyorum ama artık bu nefesler yeterli gelmiyordu, boğuluyordum sanki.

Çavuşa onay verim ayrıldım oradan, binbaşının odasına gelince kapıda parmaklarını dudağına götürmüş gözlerinden birkaç damla yaş akıtan Doruk ile donup kaldım.

Düşündüğüm şeyin olmaması için ona yalvarabilirdim. Sanki aldığım nefesler yetersiz gelmiş gibi kesilen nefesim ile boğazıma çöken yumru ile kalakaldım

Doruk'un bakışları beni bulunca kocaman açıldı ela gözleri, daha fazla yaş akıttı. Hızla bana gelerek tutundu koluma "A.A.Asaf b.be.ben yapmadım...gerçekten zorla-" parmağımı kaldırıp sus çizgisine götürdüm "git burdan asker" verdiğim emir ile elini kollarımdan çekti ve kısık bir sesle "emredersiniz komtanım" arkasını dönüp gitti

içimde ki alev ile napacağımı şaşırmıştım elimden yere damlayan kanı dahi kapıp çalarken farketmiştim. Derince yutkunup çaldım "Gir!" kapıyı açıp içeri girince boş bakışlarım güzel yüzünü buldu

neden bu kadar güzeldi, ilah diye tapabilirdim mavi-gri kaşımı olan gözlerinin soğukluğu kim bililr kaç kişinin kalbini dondurmuştu

"umarım hata yapmamaya gayret edersin yüzbaşı" her kelimesinde bulunan vurgu ile kafamı salladım "emredersiniz komtanım" bakışları benden masadaki evraklara indirdi "güzel, odana gönderdiğim dosyaları güzelce kontrol et tek bir hata dahi istemiyorum, bedelini ödersin yüzbaşı"

"emredersiniz komtanım" "çıkabilirsin" diyerek başı ile kapıyı işret edince selam verip çıktım

Atlas Atasoy oldukça güçlü bir timin komtanıydı ancak dağılan Dört Tim ile binbaşı olarak rütbe ile kalmıştı. Dört asyada olan anlamı olan ölümdü ve tim de dört kişiden oluşuyordu dağılalı 1.5 yıl olmuştu. Buna rağmen Atlas asla ne sertliğini kaybediyordu ne de kırıcılığını

yatakhaneden içeri girince herkes uyuyordu. Birbirine sarılarak uyuyan çifte bakıp iç çektim sanırım bir süre Doruk'un yüzüne bakamayacaktım

dolabıma ilerleyip içinden temiz kıyafetler alarak kapattım. Arkamı dönecekken "Asaf..." kısık gelen ses Doruk'a aitti hala uyumamıştı belli ki "uyu asker" arkamı dönmeden banyoya gittim soğuk suyun altında iyi hissedebilirdim ancak çünkü gereksiz bok gibi hissediyorum

başımdan aşşağı akan buz gibi su göğüsümdeki yaralara değdikçe sızlıyordu ama kafam o kadar karışıktı ki o kadar doluydu ki hiçbirşey hissedemez olmuştum. Ani bir kararla sıcak suyu açtım bu daha rahatlatıcıydı galiba

buz tutan bedenimi gevşetmişti yaralarımda sızı bırakmamıştı yakıyordu. Elime aldığım şampuan ile yıkandım ve orayı terk ettim

adeta yığın bir şekide duran dosyalara baktım. Derin bir nefes alarak saate baktım 2.15 elime sarı dosyayı alıp kapağını açıp masama oturdum bir çay fena olmazdı sanırım

"Alp!" postaya seslenmem ile kapıdan içeri süzüldü bize göre çelimsiz beden "bana bir çay getir" "emredersiniz komtanım" kapı sesi ile odaklanmıştım dosyalara demek operasyona kadar bununla ilgilenecektim

☕︎☕︎☕︎

"Gir" içeri giren tim ile bakışlarımı kaldırdım "Aşk olsun ama Asaf bir sarılma ile mi kurtulucan" bakışlarım konuşan Ateş'i buldu "reis biliyon iş güç kolay mı?" "Değil aga değil ölüyorduk az kalsın" diye gülen Ateş'e herkes ters ters baktı "tamam ağalar dert etmeyin bu kadar da" olmayan şivesi ile konuştuğunda gülmüştüm

"Asaf ikidir yemekhanede yoksun kardeşim bir sorun yok dime" toprak gözlerime sorgular nitelikte bakınca herkes benden cevap ister gibi bana baktı

Kafamı iki yana sallayarak önümdeki kağıtlara döndüm "işim var" dedim kahvemden bir yudum alırken

"Kafein doldu vücudun be yeter artık" diye elimden aldı kupayı Rüzgar "abartama Rüzgar abartama" gözlerimi devirerek önüme döndüm

"Ee ben geldiğime göre bir rakı balık yapar mıyız?" Sırıtarak soran Ateş'e el hareketi çekti Doruk diğerleri kıkırdarken sessizce onları izliyordum

"Nah yaparız nah yeni geldin kendine, beni deli etme Ateş" "ama bebeğim sadece bir bardak" bir bardak diyerek ikna etmeye çalışan Ateş'ten bakışlarımı alıp beni izleyen Selim'e çevirdim

Ne oldu dercesine göz kırpınca
, Omuz silkti sadece " yaparız yaparız da operasyon yok mu be reis" diyen Rüzgar'a döndüm "bilmiyorum haber yok şimdilik bir gelişme olunca söylerim"

Herkes sessizleşince önümdeki kağıtlara döndüm "ya ben bişey merak ediyordum" ciddiyet ile konuşan Toprak'a baktım "neyi?"

"Bu binbaşı...Atlas ne zaman gidecek" adı geçince yutkundum kısaca Doruk'a kaydı, üzgün bakışları görünce tekrar kağıtlara gömüldüm

"Ne bilelim Toprak vardır onu burada bağlayan birşey" Selim bana bakarak imâ ile kurduğu cümleye göz devirdim "yok burda onu bağlayan birşey asker!" Sertçe konuşmam ile birbirilerine olan bakışlarını hissetmiştim

"Sakin olasın reis biz sadece-" açıklama yapmak isteyen Ateş'e gönderdim boş bakışlarımı

"Ateş bu konu kapansın ebediyen, herkes anlaşıldı mı?" Sondaki cümleyi herkese bakarak kurmam ile şaşkın bakışları beni buldu

"Çıkın şimdi!" "Emredersiniz komutanım" kısık çıkan sesleri ile gözlerimi kapadım. Onlara emir vermek istemiyordum kardeşim gibi dediğim insanlara bunu yapmak istemiyordum ama bu konun tamamen kapanmasını istiyorum

Sormak istedikleriniz 🍭🍭🍭

Yazım yanlışları olduğu doğru eski bölümleri düzenledim ve attığım bölümleri de kontrol edeceğim 💋💋

Soldier (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin