ARAF (IX)

182 18 15
                                    

Asaf elinde ki dosyayı alıp kilitli dolaba koydu ve kapattı, derin düşüncelere dalarken öylesine boş boş masaya baktı

Acaba noldu da böyle birden ikna oldu?, Acı dolu anları hatırlamak istemesi büyük bir cesaret, onu bu cesarete iten şey ne?

Dalgın, düşüncelere dalmış bir şekilde öylece dikildi.

Derince soluklandı, hatırlama olasılığı oldukça yüksekti, ama bir o kadar başarısız olma ihtimali vardı

Asaf hangisine üzülse bilmiyordu, yorgunlukla bedenini sandalyesine attı, onu hatırlarsa nasıl karşılayacaktı, belli ki Doruk'a karşı boş değildi, hatırlayınca kocasının, arkadaşına yürümüş olduğunu anladığında ne yapacaktı

'Eğer sana gerçekten aşık ise yüzbaşı, sana tekrar vurulur' hatırladığı sözlerle gözlerinin yandığını hissediyordu, gerçi sadece gözleri değil kalbi kor gibi yanıyordu

Eli parmağında bulunan alyansa gitti, parmağından çıkarıp içine işlenen harflere kaydı gözleri ' per sempre
A♡︎A'

Fransa'da yaptıkları evlilikten sonra, İtalya'da bir balayı yapmışlardı, oldukça güzel anılar biriktirmişlerdi, hatırına dolan anılırlar yanaklarında ıslaklıklar olmuştu

'Atlas bu bir balayı farkında mısın?, Götünü devirip yatacağın bir tatil değil!'

Hatırladığı anla göz yaşlarına tazat kocaman bir kahkaha attı, gözünden gelen yaşları ince parmaklarını ile silerken bu anıların Atlas'ın hatırlamadığı aklına gelince duraksamıştı

Iyice piskolojim bozuldu diye düşündü, ayaklanıp odadan çıktı, belki biraz bebeği ile ilgilenmelidi

---

Atlas altına bebek mavisi kumaş bir pantolon üstüne ilk üç düğmesi açık beyaz sade bir gömlek kahveri bir kemer takmıştı.

Kapının açılıp kapanması ile bakışlarını masadan kaldırıp ona doğru adımlayan zarif, ince bir hanımefendi karşılamıştı

Beyaz Askılı bir bluz ve hardal rengi kısa kumaş bir şort giymişti

Koltukta dirseklerini dizine yaslayarak oturan adama zarifçe elini uzattı "geleceğinize haber verseydiniz hazırlık yapardık binbaşım" cilveyle çıkan ses ile Atlas sertçe "Atlas!" Diye uyarıda bulundu ve sarf ettiği kelimeleri görmezden geldi

Kadın hafifçe gülümseyerek yerine geçip oturdu, "Açıkçası yaklaşık 1 yıl sonra geleceğinize inanmıyordum doğrusu, sizi buraya iten şeyi merak ettim"

Aynı ses tonu ile konuşan kadına, boş bakışlarımı gönderdi "sadece işinizi yapın ve sizi ilgilendirmeyen şeylere burnunuzu sokmayın"

gereken uyarıyı yaptığını düşünüyordu Atlas, sonuçta özel bir hastane başka yerde daha iyi bir doktor bulabilirdi

Kadın kısık bir kıkırtı bıraktı sessiz odaya, Atlas neden olduğunu anlamadığı kıkırtı için kaslarını çattı ama aynı bakışlar duruyordu hala

"Sizi anlıyorum Atlas bey ama taktir edersiniz ki, sizi buraya sürükleyen şeyden başlamak daha kolay olur, çünkü merak beyninizi sürekli olarak çalışırır böylece paslanmış anıları hatırlarız diye düşünmüştüm"

Atlas, kadının mantıklı konuştuğunu düşünmüştü, ufak bir kafa sallama ile onayladı

"Hmm" arkasına yaslanıp bir bacağını diğerinin üzerine atıp devam etti "açıkçası bir çok kişi bu tedivi mevzusunu dile getirdi ve kilitli bazı dolap ve kapılar ardındaki şeyleri merak ediyorum bu kadar"

Son cümlesine kadar gözleri boş duvarda geziniyordu

Doktor anlayışla kafasını salladı "peki" uzatarak kurduğu cümle ile alt dudağını ağızına alıp ısırarak düşündü bir süre

"Kapalı kapı demiştiniz, ne demek istediniz?" Bakışları Atlas'ı bulurken sorusunu cevabını beklemeye koyuldu

Atals kaşları çatık bir şekilde anlattı "Evet kapalı mesela evimde bulunan büyük bir oda kapalı birkaç kez çilingir çağırmayı düşünmüştüm ama Emre onun hatırlamadığım olayla ilgili olduğunu söyleyince vazgeçtim, aynı zamanda karargâhtaki odada bir çekmece kapalı kilidini sorduğum herkes tedirginlikle bilimiyorum diyor, yani kısacası bu şeyler can sıkıcı olmaya başladı o yüzden buraya geldim"

Masayı delen bakışları doktoru bulurken onun da derin düşünceler daldığını fark etti. Doktorun herşeyi bildiğini biliyordu çünkü Emre ona herşeyi anlatmıştı

Doktor ciddiyetle cevap verince şaşırdı, ilk geldiği cilveli kadından eser kalmamıştı

" Hm bence o kapıları pat diye açma ama beli sende birşeyler uyandırıyor ise o çekmecenin anahtarını bulmakla başla işe"

Teyit etmek istercesine Atlas'ın gözlerine bakıp devam etti

"O çekmecede bulunan şeyleri biliyorum fazlaca bir şok etkisi yaratmayacak bundan emin olabilirsiniz, daha sonra ise Emre'ye seni götürmesi gereken yerleri söyleyeceğim çünkü tanıdık görüntüler size yardımcı olacak, tüm olanlardan sonra ise o odanın kapısı açabilirsin"

Atlas bir süre doktorun dediklerini düşündü oldukça mantıklı geliyordu, yavaşça kafa sallayıp onayladı

"Bu zamanlarda ise haftada bir görüşmemiz olacak veya buna bile gerek kalmayacak"

Doktor ile birkaç şey hakkında konuştuktan sonra, jeep'ine binip yola koyuldu nereye gitmesi gerektiği bilmiyordu eskiden yaptığı şeyler şuan ona zevk vermiyordu

Doruk'u düşündü bir müddet, daha sonra omuz silkti ona karşı abartılacak kadar bişeyler hissetmedğini biliyordu, belki de dış görünüşünden etkildendim diye geçirdi içinden

Sahil yolundan giden araba gözleri anlık denize kaydı, hoş bir parlaklık ile parıldıyordu.

Ufak bir tebessüm ile kenara çekti arabayı, uygun bir yer bulup park ett ve arabadan çıktı

Hafif adımlar ile sahile vardı, bulduğu boş banka oturdu ve elini cebindeki pakete götürdü

Içinden bir dal alıp ağızına götürdü, hafif çekik gözlerini kısarak dalı ateşledi

Derince içine çektiği zehirli duman ile gözlerini kapadı

Hafta içi olduğundan etraf sakindi ve nerdeyse kimse yoktu, önünden geçen bir köpek ile duraksadı köpek ona doğru adımlayıp kafası bacağına sürtmesi ile duraksadı

Ekini başına atıp okşarken , köpek daha fazlasını ister gibi Kendi kafasını da sakladığı da gülmüştü Atlas

"Kahve!" Arkasından bağıran çocuk ile irkilip kafasını kaldırdı önüne geçen çocuk köpeği olduğundan emin olmak isterken gördüğü beden ile kalakalmıştı

Kalbi hızlanan çocuk nefes nefese kalmıştı astımı vardı ve birazdan ilacı içmezse bayılabilirdi

Atlas nerdeyse kendisinin kopyası olan çocuğun gittikçe kötüleştiğini fark edince elinden tutuo banka oturmasını sağladı

Kahve sanki kötü birşey olduğunu anlamış gibi sahibinin yanında durup kafasıyla baskı uygulayıp dikkat çekmek istemişti

Ama çocuğun bakışları iri yarı adamdan başka bir yere kaymıyordu

Çocuk sadece hareket eden dudaklar ve endişe ile bakan gözler ile son nefesini veriyormuş gibi hissetmişti

Zorla nefes alıp verirken gözleri kaymıştı sonrası karanlıktı

Atlas ne yapacağını bilemez halde çocuğu kucağına alıp arabasına götürecekti ama duyduğu sesle tekra bir şok geçirdi

"ARAF!" etrafta endişe ile bakan Asaf ile kaşları çatıldı

Asaf'ın bakışları Atlas ve kucağında ki bedene gidince şokla açıldı ve endişe ile parladı

"ARAF!" Endişe dolu bağırtısı her yeri inletirken koşarak ilerdeki bendenlere gitti

Soldier (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin