sıcak el (X)

216 17 5
                                    

medya; Araf

Atlas ona doğru koşarak gelen yüzbaşı ile beklemeye başladı belli ki bir yakınıydı

"Tanrım, Araf iyi misin?" Asaf elini çocuğun anlına atıp terden anlına yapışan saçları arkaya doğru taradı

"Atlas araban burada mı?" Atlas ona adıyla seslenen bedeni daha sonraya bırakıp kafası ile onaylayıp koşar adımlarla arabaya gitti, Asaf ve ve kahve arkasından geliyordu

Asaf, Araf'ın başını dizine koyarak tişörtünün yaka kısmını genişletti ve çantasında bulunan ilacı ağzına doğru verdi

Bir iki dakika içinde gözlerini aralayan Araf ile Asaf derince soluklandı "bebeğim iyi misin?" Asaf endişe ile sordu

Araf baygın bakışlar ile babasını onayladı, az önce yaşanan anıları tekrar düşünürken tekra heyecanlandı ve boğazına yapışan yumru ile tekrar nefessizleşti

"Tamam, tamam sakin ol Araf lütfen"

ağladı ağlayacak gibi duran Asaf'a baktı Atlas, kalbinde bir ağırlık hissediyordu Atlas çocuğun o halini gördükten sonra

Ona çokça tanıdık geliyordu yüzü ama zihni ona oyun oynuyor gibiydi kesit kesit görüntüler geliyordu sadece

Kimi çocuğun denizde mutlu görüntüsü, kimi bir yaz akşamı izlenen filim

Atlas başına giren ağrıları salmak ister gibi iki yana salladı

Sonuçta Asaf'la aynı ortamda bulunuyordu mutlaka çocuğu ile tanışmış olmalıydı

Ama madem Asaf ile bu kadar yakınlardı şimdi neden aralarında buzdan duvarlar vardı

Atlas düşünceleri ile hızla en yakın hastahaneye gelmişti

Acilden bir sedye ile Araf'ı almışlardı doktor gereken müdahaleleri yapınca perdeyi çekerek onları kabaca kovmuşlardı

Atlas başındaki acılara dayanamıyordu yavaşça bulunan koltuğa oturup başını elleriyle sertçe ovmaya başladı

Elleri üzerinde hissettiği ince parmaklar ile kafasını kaldırıp kahve gözlere baktı

"Sana sesleniyorum duymuyor musun?, Iyi misin?" Asaf yutkunarak sormuştu, onunla böyle konuşmak onu nedensizce geriyordu

"Evet sadece oğlun tanıdık geliyor, yani anılarımı zorluyor baş ağrım var" Asaf anlayışla başını sallayıp ellerini çekmeye karar verdi

Elini çekecekken Atlas durup elini anlına koymasını sağladı

Asaf onun bu hareketi ile afallarken donmuştu

"Elin çok sıcak başıma iyi geliyor biraz kalabilir mi?"

Masumca izin isteyen Atlas'a baktı bir müddet Asaf, eğer onu tanımasaydı, vücudunun aksine karşısında beş yaşında bulunan çocuktan farksızdı

Yavaşça kafası ile onaylayıp elini anlında tuttu ve bakışlarını perdeye dikti.

Araf, Atlas'a kısa bir bakış atarken, baygın bakışlar ile ona başlamasını beklemiyordu

Sahte bir boğaz temizleme ile tekrar perdeye dönecekken sorulan soruyla bedeni kasılmıştı

"Araf,...onu tanıyor muyum yüzbaşı?" Oldukça sakin ve ürpertici bir tonda olan sesiyle anlında bulunan ellerin kasıldığını hissetmişti

Emin olmuştu Atlas, Araf kesinlikle ondan bişey saklıyordu veya bişeyler

Belki saklamak bile denilmez, öğrenmesinden korkuyordur diye düşündü

Keskin bakışları Asaf'ın üzerinde iken Asaf'tan hala cevap gelmemişti

"Yani kısmen evet sonuçta çocuğum ve daha önce karargaha geldiği oluyordu"

Atlas hatırladığı bir kaç görüntü ile Asaf'ın dediğine inanmamıştı

"Yani sadece karargahta görüyordum onu?" Teyit etmek ister gibi çıkan ses tonu ile Asaf ile ne yapacağını şaşırmıştı sonra ise belli belirsiz kafa salladı

Yalan diye düşündü binbaşı, güneş, kum, deniz ve Araf... Kar topu, kardan adam, soğukluk ve Araf... sırtında çanta...bir okul binası ve Araf

Ama Atlas'ın henüz hatırlamadığı en önemli şey tüm bu görüntülerde elinden tutan bir Asaf'tı

Açılan perde ile Asaf elini alından çekti ve doktora yöneldi

Iki çift meraklı bakış ile doktor konuşmaya başladı

"Öncelikle geçmiş olsun, oğlunuz gayet iyi korku veya heyecana kapılmış olmalı çünkü kelp ritminde bozukluk meydana gelmiş bu yüzden nefesi tıkanmış, zamanında ilacı kullanmış eğer kullanmasaydı şuan çok farklı şeyler konuşuyor olabilirdik"

Asaf korkuyla yanında bulunan bedenin kolunu sıktı, Atlas elini kaldırıp kolunu üstünde bulunan ele koyup sıktı sakin olmasını ister gibi

Doktor ikiliye tuhaf bir bakış atıp konuştu "şimdi hava bitince gidebilirsiniz" Asaf kafasıyla onayladı, doktor gidince fark etti elinin üstündeki eli

Yatakta gözleri yarı açık duran Araf'a gitti hemen, Atlas da gitti

"Baba" hafif bir sesle konuşunca Atlas kocaman gülümsedi. Belki bir gün diye düşündü oldukça iyi bir baba olacaktı

"Efendim bebeğim" Asaf Araf'a bakarak konuşmasına Araf'ın gözleri doldu.

Babası heme yanındaydı, her zaman ki gibi elini başına koyup saçının okşamasını istiyordu, ona herşeyin düzeleceğini söyleyen babasını istiyordu

Ağlamamak için dudaklarını büzdü, Atlas sevimli görüntüye dayanamayıp elini yumuşak saçlara daldırdı.

Gülümseyerek "ne tatlı birşeysin sen öyle, Adın ne bakalım?" Kafasını dağıtmak için söylediği şeyin yanında ve karşısında bulunan bedenlerini bu kadar kuracağını nereden bilebilirdi ki

Paragraflar arası yorum yapalım lütfen 🥺🥺

Fikir önerebilirsiniz🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️

Soldier (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin