mühimmat (V)

193 15 5
                                    

Asaf elindeki dosyalar ile binbaşının odasına doğru adımladı

"Gir!" Aldığı komut ile içeri girdi telefon ile konuşan binbaşıya kısa bir bakış atarak dosyaları masaya koydu

Konuşmayı bitiren binbaşı, kaşları ile dosyaları işaret ederek göz kırptı.

"Komutanım bunların sizin incelenmeniz gerektiği söyledi, buda Ateş'in raporu" eline doğru uzattığım kağıdı aldı ve kısaca göz gezdirdi

"Tamamdır yüzbaşı, bende seni çağracaktım" son cümlesi ile bakışları bana dönünce, merakla kaşlarımı çattım

"Buyrun komutanım" sırtımdan destek verip benim masaya yaklaştırdı ve üzerindeki harita ve grafikleri göstermek istedi

Onun bakışları masada iken benim aklım hala sırtımdan yavaşça kayan eldeydi. Yutkunup odağımı masaya verdim

"Yeni operasyon var yüzbaşı tehlikeli değil bu yüzden Ateş ve Doruk'un kalmasını istiyorum. Birisi daha yeni döndü diğeri de ona yardımcı olacaktır"

Kafam ile onaylayıp bakışlarımı yüzüne çıkardım ama zaten bende olan gözleri ile ufak çaplı bir şaşırma yaşadım.

Boğazımı temizleyerek " nasıl emredersiniz, komutanım anladığım kadarıyla mühimmat baskını yapacağız" teyit etmek istercesine gri-mavi gözlerine baktım, sanki bir hiçlik ten oluşuyordu bu bakışlar, kalbime öyle bir ağırlık bırakıyordu ki sanki tonlarca şeyi göğüsüme bırakmışlar gibi

Ne kadar da özledim parıldayarak bakan bu irisileri, bilir miydi acaba? Bir zamanlar benim için yaşlar döken gözleri, hatırlar mıydı acaba ışıltılarının hapsolmuş olduğu gözlerimi

Boğazımı temizleyerek kendime geldim, bakışlarımı masaya indirerek derince iç çektim "evet yüzbaşı tahmin ettiğin gibi mühimmat yeri" onu dinlerken fark ettiğim şeylere kaşlarım çatıldı "ama komutanım bunu daha önce yok ettik gibi"

"Nasıl?" Benim gibi dikkatle harita ve grafiklere mekik dokudu gözleri "geçen ayın raporu hala sizde m?" Başımı kaldırarak soru sordum, bakışları hala masada iken kafa salladı ve arkada bulunan dolaba ilerledi

Üst raftan aldığı dosya ile gerilen sırtını izledim havanın sıcaklığı ile giydiği askeri tişört sanki en büyük beden olmasına rağmen küçücük gelmiş gibiydi

Aldığı dosyadan bir kaç kağıt karıştırıp birini çıkardı "hah burada bu" diyerek bana baktı, tanrım ne kadar masum ve tatlı göründüğünden haberi var mıydı??

Elime aldığım rapor ile masadakileri inceledim "hah bakın aynı yer" dedim haritaları yan yana getirerek "doğru diyorsun ama neden aynı yere koysunlar ki ve üstelik orası şuan köylüler için güvenli yer olarak kullanılıyor" kaşlarını sertçe çatarak gözlerinden sinir alevleri çıktı resmen

Öksürüp bakışlarını üzerime çekmeyi denedim ve başarılı oldum "Komutanım aslında oldukça mantıklı çünkü garfikleri ve haritaları veren kişiler sorgulamaz sadece görevini yapıyorlar ve bize iletilyorlar, bunuda teröristler bilmiyorlar demek ki zaten burayı yok ettiler takrar gelmezler diye düşünmüş olabilirler"

Düşünerek Çenesini kaşıdı "oldukça mantıklı yüzbaşı, böyle düşünmüş olabilirler" bakışları grafiklerden bana çıkardı "o zaman siz bu operasyonu yapın bende gereken yerelere haber vereyim daha önce yok ettiğimiz yerelere de baksınlar eğer bunun gibi çıkarsa bu taktiği uyguluyorlar demek böylece daha fazla mühimmat yok ederiz"

Kafamı salladım "o zaman müsadeniz ile gidip time haber vereyim" "ver yüzbaşı" hafif bir tebessüm ile bana onay verdiğinde beyninden vurulmuşa döndüm

Hızla odadan çıkarken aklımda hala o tebessüm dolanıyordu, yüzümde olan boş sırıtma ile odama gittim

"Alp!" İçeri giren postaya timi çağırmasını söyledim, sevineceklerdi bu habere

Değişiklikler nasılllll?????????? 🤧🤧🤧

Soldier (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin