Ağrı (VI)

196 16 21
                                    

Medya : Atlas

Atlas önündeki kağıtlar ile ilgilenirken başına giren keskin ağrı ile vücudu bir süre kasıldı, başını yavaşça arkaya attı ve bir süre ağrının geçmesini bekledi

Azalan ağrı ile masa da bulunan cep telefonuna uzandı, Emre kişisin üzerine tıkladı ve kulağına götürdü

Bir kaç çalıştan sonra açılan telefon ile "Alo, Emre" karşıdan cevap beklerken bir kaç hışırtı sesi geldi daha sonra ise uykulu bir şekilde konuşan Emre'nin "Efendim abi, bişey mi oldu gece gece"

Emre'nin dedikleri ile kafasını duvardaki saate çevirdi saat gece 2.46 idi demek tim çıkalı 3 saate yakın oluyordu

"Emre kusura bakma seni de uyandırdım saatin farkında değildim" "olur mu öyle şey abi birşey yoktur inşallah" uykusundan arınmış bir ses tonu ile konuşan Emre ile iç çekti Atlas

"Benim bu baş ağrıları artıyor Emre napacağım?" Konuşurken bile beynini adeta sıkan el varmış gibi hissetmesi ile yüzü buruşmuştu

"Abi yani olayı biliyorsun zaten bu tür sendromlar olması gayet normal... Normal de işte tedaviyi kabul etmeyen sensin.." sonlara doğru kısılan ses ile Atlas gözlerini devirdi

"Yok Emre tedavi medavi sen bana bir ilaç söyle şöyle etkili olanından buradan almayacağım" bir süre ses gelemsini bekledi ama sıkıntıyla oflayan Emre ile kaslarını çattı

"Abi iyi hoş veririm de niye bu kadar katısın anlamıyorum ki ben, zaten aldığın dozlar oldukça yüksek bir baş ağrısı için" Atlas sinirle gözlerini yumup anlını elleri ile ovdu

"Emre ilaç Emre" Emre Atlas'ın onu dinlemeyeceğini anladığı gibi onaylamıştı onu. Ona ilacın fotosunu attıktan sonra uyumaya devam etmişti. Belki yarın karargaha gidip düzgünce konuşmalıyım diye düşündü

Atlas gelen fotoğraf ile ayaklandı üstüne bişey almadan karargâhtan çıktı. Bahçeye gelince çimenlikte oturan ikili dikkatini çekti

Doruk başını Ateş'in dizlerine koymuş gözlerine bakıyordu. Ateş ise elinin birini Doruk'un başına atmış saçlarını okşuyordu.

Karanlıkta gözükmediklerini düşünüyorlardı ama Atlas aşk dolu bakışları çoktan yakalamıştı.

Aklıma düşen sahne ile kendine lanet etti. Kendine hakim olamayıp nasıl olurda onu öperdi. Üstelik bir sevgilisi vardı Doruk'un ona bunu yaptığı için pişman hissediyordu ama o kendine hakim olamamıştı işte

Hızlı adımlarla jeep'ine binip en yakın nöbetçi eczaneye yol aldı. Karanlık sokakta yanan tabela ışıkları ile arabadan indip eczanenin kapısına geldi

Otomatik kapıdan geçip etrafa göz attı, masaların arkasından gelen ses ile irkildi "görmüyor musun beni?!" Adeta cırlayan kız ile elini kulağına atıp yüzünü buruşturdu

"Özür dilerim tamam" daha fazla bağırmamasî için dilemişti "tamam ne istiyorsun" " boyu yaklaşık 1.60 olan kız masaların arkasından çıkıp karşına dikildi

Kurban olayım bu boylu seni nasıl görebilirim Allah aşkına diye düşündü Atlas onun boyu 1.97 idi ve aralarında neredeyse 35 cm vardı

Telefondan fotoğrafı çıkarıp gösterdi genç kıza, kız kafa sallayıp ilacı almak için raflara yöneldi. Istediği ile ilacı bulması ile zaferle gülümseyince Atlas göz devrimemek için zor tuttu kendini

"He buldum, alacak mısın?" "Yok bakmaya geldim" Atlas ağzı içinde homurdanınca genç kız anlamamıştı, ve hala öylece bakıyordu

"Evet" Atlas'ın sert ses tonu ile gerilen kız hızla paketleyip hesabı aldı

Atlas tekrar arabasına binip karargaha yol aldı, hala orada olup olmamalırını merak ediyordu

Bahçeye arabayı park edip, indi. Bakışları ağaçlık alan kayınca hala orada olduklarını fark etti

Yavaş adımlarla yanlarına gitti. Onu gören çift hızla ayaklanıp selama geçti "rahat asker... Napıyosunuz burada??" Kaşlarını çatıp sert sesi ile sordu. Doruk derince yutkunup bakışlarını gözlerinden kaçırdı. Buna sinirlen Atlas kaşları olabilecekmiş gibi daha da çatıldı

Onu gören normal bir er olsaydı şuan korkudan af dileyebilirdi "Hava alıyorduk komutanım ve timin gelemsini bekliyorduk"
Ateş'in açıklaması ile Atlas bakışlarını Doruk'tan çekip Ateş'e yönlendirdi

"Işıkların kapanma saati geldi bilmez misin asker!" Gürleyen sesi ile ikili irkilmişt. Doruk korku ile beklerken, Ateş içinden bildiği tüm küfürleri karşısıdaki adama sayıyordu

"Derhal yatakhaneye!" Katı ve sert çıkan sesi ile orayı terk edip karargaha girdip odasına gitti.

Kendine su alıp ilaçtan bir tablet içti. Masasına oturup raporlarla ilgilenmeye devam ettim. "Umarım tim sıkıntısız belasız gelir" diye mırıldandı kendi kendine

Soldier (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin