Sıcacık Hogwarts havası zamanla soğumuş ve sonbahar kendini iyice göstermeye başlamıştı. Sürekli yağmur yağıyordu. Quidditch antremanları aksasa da Gryffindor yağmur çamur demeden antreman yapmıştı. Şimdi ise yılın ilk Gryffindor-Slytherin Quidditch maçının vaktiydi.
Gryffindor takımı kahvaltıda büyük bir coşkuyla karşılandı. Takımda olanlar uzun masanın en ortasına oturtuldu. Gelen geçen herkes onların tabaklarına bir ekleme yapıyordu.
"Cenette gibiyim!" Dedi Sirius ağzına bir pastırma daha sokarken. Vurucu olarak oynuyordu ve vurucuların sopayla büyük manevralar yapabilmek için kas gücüne ihtiyacı vardı.
"Dikkat et de çok dalma," Remus onun ağzına herşeyden fazla fazla sıkıştıran haline sırıttı. O tutucu pozisyonundaydı. Derin bir odaklanma gerektiren bir pozisyondu bu. Ona çok uygundu.
(Oynadıkları pozisyonları ben uydurdum. Üç Çapulcu'yu da farklı pozisyonlara dağıtırsam daha eğlenceli olur diye düşündüm.)
Lily yanlarından geçerken James'i tamamen görmezden geldi. Kızıl saçlı kız SBD yılında olmanın verdiği sorumlulukla genelde başını kitaptan kaldırmıyordu. James'in ise Gryfindor Quidditch kaptanı olarak yapması gereken bolca antrenman, her bir oyuncu için düşünmesi gereken ayrı ayrı strateji vardı. İkisinin bu yoğunluğu yüzden James'in henüz kızı yalnız bir yerde yakalayıp olayın aslını anlatma fırsatı olmamıştı.
James somurttuğunu gören Remus bu moral bozukluğunun oyuna da yansıyacağını farketti. "Desene bu maçı alamazsak Lily ile şansın baya azalacak?"
James'in kaşları olayı anlamayarak çatıldı. "Quidditch maçının Lily ile ne alakası var?"
"Yani bilirsin, Lily bizim yılımızın en zeki öğrencisi ve bunu kıskanan Slytherinli kızlar sürekli ona sataşmak için bir bahane arıyor," Remus sesini normal tutmaya çalıştı, "Eğer maçı kaybedersek büyük bir bahaneleri olur değil mi? 'Gryfindor, Slytherin'e kaybetti' başlığı altında defalarca dalga geçilmeye maruz kalır. Peki onun için kim suçlu olur? Kaybedenler. Biz. Gryfindor Quidditch takımı. En çokta kaptanı."
Remus sözünü bitirdiğinde bu James'in çok fena aklına yatmış görünüyordu. "Doğru. Çiçeğime bunu yapamam. Hele kendi şansımı asla bitiremem. Bu oyun kazanılacak. En az 100 farkla hemde."
Onların konuşmasını izleyen Peter ağzından bir 'vaov' kaçmasına engel olamadı. Diğer yandan Sirius ise kahkaha atmakla Remus'u alkışlamak arasında bir yerde gibi görünüyordu.
"Geçen yaz sevecen Potter ailesi beni yanlarına alana kadar tam 15 yıl Black ailesiyle beraber yaşadım ama bu kadar güçlü bir manipülasyon ilk defa görüyorum."
Aradan bir saat kadar geçti ve maç vakti gelmişti bile. James ve Slytherin Takım kaptanı Zabini el sıkıştıklar. Hakem düdüğü geldi ve maç başladı.
Quaffle'ı ilk James kaptı ve daha bir dakika bile geçmeden ilk sayıyı yaptı. Remus'un yaptığı şey işe yaramışa benziyordu. Bu kadar hızlı sayı beklemeyen Gryfindor takımının 10 puan kazandıklarını anlayıp sevinç çığlıkları atmaya başlamaları için birkaç saniye geçmesi gerekti.
20 dakika içinde maç 110-70 Gryffindor'un öndeliğiyle devam ediyordu. Slytherin ne kadar skoru döndürmeye çalışsa da tek bir çözüm olduğunun farkındaydılar: Snitch'i yakalamak.
Marlene, Wood'un attığı sayıya sırıtırken yere yakın bir yerde bir parıltı gördü. Oraya Slytherin arayıcısından daha yakındı. Dalışa geçmesinden snitch'i yakalayacağını anlayan Slytherin vurucusu Nott Bludger'ı Marlene'e doğru fırlattı.
Ama Sirius topun Marlene'e yaklaşmasına izin vermeden onun önüne geçti ve sopasıyla topu başka bir yöne savurdu. Bu takım çalışması ile Marlene snitch'i yakaladı ve 280-70 Gryfindor maçı kazandı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jily | She Never Loved Me
FanfictionJust Jily... Kapak için Lareina413'e çok teşekkürler