Slytherin öğrencileri iştahla kahvaltı ederlerken Bellatrix, Lucius'un birinci sınıflara yaptığı uğursuzluk büyüsü hikayesini dördüncü kez dinlerken bıkkınlıkla iç geçirdi.
Ona göre daha eğlenceli uğraşlar vardı. Dalga geçilebilecek biri var mı diye etrafa bakınırken yanında oturan kız kardeşi Narcissa onu dürtekleyince kolunu sertçe itme dürtüsünü bastırdı ve başını kardeşinin baktığı yere çevirdi.
"Cissy, nereye bakıyoruz şuan?" Diye sormaya engel olamadı. Çünkü kız kardeşi neye bu kadar dikkatli bakıyordu anlayamamıştı.
"Gryfindor masasına," diye fısıldadı Narcissia. Bellatrix gözleri ile masayı tarayıp lanetlenmeyi hak eden birini aradı. Birkaç birinci sınıf öğrencisi kağıtları katlayıp uçak yapıyorlardı. Üçüncü sınıflar bir dördüncü sınıfın etrafında toplanmış onun hararetli hararetli anlattığı bir şeyi dinliyorlardı. Herşey Bellatrix'e normal göründü.
"Gryfindor masasına nereye bakıyoruz?" Diye sordu bu sefer. Narcissa'nın hipnotize olmuş gibi baktığı şeyi merak ederek. "Potter'a bak,"
Bellatrix zaten önceden kinli olduğu Potter'ın bir açığını bulmak ümidiyle ona baktı. Tüm arkadaşları, Evans ve Marlene oturuyordu ama o bir yere yürüyordu. Balkabağı sularının olduğu bir yerde durdu. Onun kalktığı kısma bakınca Potter'ın ve Evans'ın önlerinde kadeh görünmüyordu. "Oturdukları yerde Balkabağı suyu bitmiş, o da masanın ileriki bölümünden yeni bir sürahi almaya gitmiş herhalde."
Bellatrix onu izlemekten sıkılmıştı. "Elinde minik bir şişe var baksana," dedi Narcissia. "Onu yerinden kalkınca cebinden çıkardı."
Bellatrix dikkatli bakınca şişeyi gerçekten de gördü, kız kardeşi bu sefer ilgisini çekecek bir konuya değinmişti.
Dikkatle Potter'ı izlediler. James iki tane gümüş kadeh aldı ve sürahiden kadehlere balkabağı suyu doldurdu. Sonrasında yaptığı şey Black kız kardeşlerin soluklarını tutmasına sebep oldu. James elindeki şişedeki tüm sıvıyı kadehlerden birinin içine döktü.
"Vay vay vay! Bak sen şu aziz Potter'a. Aşk iksiri ha..." Bellatrix'in yüzünde Noel erken gelmiş gibi bir ifade vardı. Sırıtıyordu.
"Evans'ı zaten şu sıralar sürekli onun etrafında görüyorum." Dedi Narcissa, "Demek onu etrafında böyle tutuyormuş."
"İntikam soğuk yenen bir yemektir Potter," diye mırıldandı Bellatrix, "Ya da aşk dolu vıcık vıcık."
Bellatrix, Narcissa'yı da çektiştirerek kalktı. Potter'ı suç üstü yakalamak için sabırsızlanıyordu. Onlar Gryfindor masasına doğru giderken beklenmedik bir şey oldu. James içinde iksir olan kadehi kendi önüne alırken iksirsiz olanı Lily'nin önüne koydu.
Narcissa kıkırdamasına engel olamadı. Bellatrix'in sırıtması genişledi. "Kadehleri karşıtırdı salak. Gel, bu onu yakalatmamıza engel değil."
Black kız kardeşler Gryfindor masasına doğru yürüdüler ve altı kişinin yanına gelince durup sırıttılar.
"Aaa en sevmediğim kuzenlerim! Niye dikildiniz başımızda zebani gibi?" Sirius onlara dik dik baktı. Ama Black kız kardeşler büyükçe sırıtmakla yetindiler.
"Potter'dan hoşlanıyor musun Evans?" Lily aniden Narcissa'dan gelen soru ile irkilmeye engel olamadı ama Marlene de onlara aynı Sirius gibi dik dik baktı.
"Belki hoşlanıyor belki hoşlanmıyor. Sizi niye ilgilendiriyor?" Bellatrix, Marlene'in cümlesine kıkırdadı. "Ama sen Evans'tan kesin hoşlanıyorsun, değil mi Potter?"
James esnedi. "Aradım, taradım. Ama bir türlü bulamadım." Dedi. Black kız kardeşler neyden bahsettiğini anlamadılar. "Neyi?" Diye sordu Narcissa.
"Konunun sizi ilgilendiren kısmını," Bellatrix buna açık açık kahkaha attı ve gözlerini yıllarca bulanık diye aşağıladığı Evans'a çevirdi. "Son zamanlarda Potter aklına olması gerektiğinden fazla gelmeye başladı mı Evans? Sürekli onun yanında olmaya dair bir istek duyuyor musun? Sürekli onu görmek için yanıp tutuşuyor musun?"
Lily bu soruların cevabını biliyordu ama bunları niye onların bildiğini bilmiyordu. Black kız kardeşler bir anda gelip son dedikodulardan bahsedecek ya da herhangi biri ile aşk mevzuları hakkında konuşacak kişiler değillerdi. Onların tavırları Lily'e bir şeyi çok fena batırmış gibi hissettirdi.
"Potter sana aşk iksiri veriyor Evans!" Bellatrix kahkahalar eşliğinde bombayı patlattı. "Az önce onu bir sıvıyı senin kadehine boşaltırken gördük."
"James yapmaz!" Dedi hemen Mesude kılıklı Sirius. Evans'ın olmayan bir şey için arkadaşının kalbini kırmasına izin vermeyi hiç düşünmüyordu. Öteki taraftan James olayı anlamış gibi görünmüyordu.
Lily hemen Balkabağı suyunu kokladı. "Aşk iksiri kokusu gelmiyor," dedi bir de onun koklaması için Marlene'e uzatırken. "Normal bir şey, çünkü Amortantia burada," dedi Narcissa James'in kadehini işaret ederek.
"Yani James, Lily'i kendine aşık etmek için kendine Amortantia mı veriyor?" Diye sordu Remus gülmemek için dudağını ısırarak.
"Salak yolda kadehleri karıştırdı," dedi Bellatrix umursamazca, "Sanırım bu durum o Everest boyutundaki egosunu net bir şekilde açıklıyor."
James gülmeye başladı. Lily ona açıklama bekler gibi bakınca cebinden boş bir şişe çıkardı ve onu Black kız kardeşlere uzaktan gösterip sordu, "Amortantia dediğiniz sıvıyı bu şişeden mi döktüm?"
Black kız kardeşler onu onaylayınca James şişeyi Lily'e verdi. Şişenin üstündeki etiketi okuyan Lily, James gibi gülmeye başladı. Şişeyi Narcissa'ya attı. Narcissa da dikkatle okudu. "Kemik Güçlendirici mi?"
Artık oturan altı kişinin hepsi olayı çözmüştü ve gülüyordular, James kızlara sırıttı, "Beni süpürgeden düşürüp kemiklerimi kırdığınızdan beri Madam Pomfery beni onu kullanmaya zorluyor. Balkabağı suyuma Amortantia değil onu kattım ve sandığınızın aksine bardakları karıştırmadım. O bardak başından beri benimdi."
Bellatrix Black'in suratı sinirden kıpkırmızı oldu. "Neden lanet ilacını direk içmek yerine Balkabağı suyuna kattın? Ya da neden burada değil de buradan uzakta gizli gizli kattın?"
James omuz silkti ve arkadaşlarına özür dileyerek baktı. "Madam Pomfery ağır bir ilaç olduğunu ve su ya da meyve suyu ile seyrelterek kullanmamı söyledi. Ayrıca burada kimse o iksiri kullanmamı gerektirecek kadar kötü düştüğümü bilmiyordu ben de arkadaşlarımı yok yere telaşlandırmamak için Kemik Güçlendirici kullandığımı kimseye söylemedim."
Bellatrix her an ona saldıracak gibi görünse de büyük salonda bir dolu şahit ve birkaç profesörün gözü önünde cesaret edemedi. Onun yerine Narcissa'nın ısrarları üzerine yerine geçti.
James, Lily'e yorgun bir gülümseme gönderdi. "Senin aşkın konusunda oldukça çaresiz olabilirim Lily-Çiçeğim, ama asla senin iradeni hiçe sayıp sana var olmayan duygular hissettirmeye kıyamam."
Biri beni çabuk James'in Lily'i sevdiği gibi sevsin! Çabuk!
Olayları biraz da Black kız kardeşlerin gözünden anlatmak istedim.
Bu yumoş Jily sahnelerine çok aldırmayın, fırtına öncesi sessizlik...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jily | She Never Loved Me
FanfictionJust Jily... Kapak için Lareina413'e çok teşekkürler