Bölüm 8: Evlilik Maceraları: Gezegenler Saldırı Altında
Güneş tepemizde parlıyor, hava da ılık bir meltem esiyordu. Çiçeklerin iç açan kokuları gevşememe ve uykumun gelmesine sebep oluyordu ama yeni uyanmıştım, korumamın hemen uyumama izin vereceğini hiç sanmıyordum.
Az önce öğrenmiştim ki gezegen de hep ilk bahardı. Hiç kış veya yaz gelmiyordu; hep ilk bahar. Hep güneşli oluyordu, çok ender yağmur yağıyordu ama iki asırdır hiç kar yağmamıştı. Bunun nedeni savaşın olduğu zaman ilk bahar ayında oluşumuzdu, gezegende mevsimler değişmiyordu. Kükreyen Nefes sadece krallığı dondurup, kaybolmasını sağlamamış gezegenin işleyişini de dondurmuştu.
Tabii ben bunu öğrenene kadar bizi bulup biraz eşlik etmek isteyen Beth'ten bir dünya dolusu laf işitmiştim.
"Hiç yakıştıramadım, Bella, hiç! Beni dinlemiyor, adam akıllı kıyafetler giyinmiyorsun tamam ama bari düzgün yürüyemez misin?" diye yakınmasına devam etti Beth.
"Keşke şuradan kudurmuş bir ırk çıkıp Çenesi Düşük'ü ısırsa."
"Öldürse yeridir."
Şom ağızlılık yapmayın, şimdi gerçekten olur öyle bir şey, Fırtınalı'ya sizi mahvetmesi gerektiğini söylerim.
Fırtınalı, "Çok da hoşuma gider." Dedi zevkle parıldayan gözlerle.
"Bir tek böyle yürüyebiliyorum, Bethany." Dedim elimin tersiyle bir tane yapıştırmamak için kendimi tutarak. Çok ciddi dayak atacaktım şu kıza, yakındı. "Sen yürürken önüne bak düşeceksin şimdi."
Beth, "Bana bir şey olmaz. Bir hanımefendi adımlarına dikkat eder." Dedi keyifle. "Ayrıca yürüyüşün bozuk! Düzgün yürü!" Ofladı, "Bak hala öyle yürüyor!"
Çok, çok az kalmıştı. Dövecektim. "Beth, kapa çeneni."
Beth alınmış gibi görünüyordu ama içimde kabarmış olan ve göğsümü dağlayan sıkıntı da onun suçuydu. Jev diğer yanımdaydı ve kısık sesle mırıldandı. "Bella, kibar ol. Onu incitiyorsun."
"Sussun o zaman! Sürekli bir şey yapmamı söyleyenlerden nefret ettiğimi biliyorsun." Dedim umursamaz havayla.
"Biliyorum. Ama bende sana sürekli bir şeyler yapman gerektiğini söylüyorum, benden de mi nefret ediyorsun?" dedi ışıl ışıl gözleriyle yüzümü tarayarak. Sanki bazı şeylerden emin olmak istiyor gibi davranıyordu, dün geceden beri bir halleri vardı korumamın ama henüz çözememiştim.
"Tahmin bile edemezsin." Dedim şaka bir ciddiyetle. Tabii o bunun şaka olduğunu anlayamazdı. "Gebersen dönüp bakmam."
"O zaman neden evleniyoruz?"
"İşleri senin başına yıkıp tüm gün kitap okuyacağım. Anlayacağın, kaytarmak için."
Jev bir an düşünüyormuş gibi yaptı, gerçekten düşünüyor muydu yoksa o da mı şaka yapıyordu anlayamıyordum. Gözleri cam gibiydi, genelde benim için şeffaf olan duvar şu anda son derece mattı gözlerinde. Kişiliği neden bu kadar dengesizdi?
"Seninde ruhun ve aklın dengesiz."
"İyi çift oldunuz yahu."
Jev, "Ben sana iş yaptırmasını bilirim." Dedi çarpık bir gülümsemeyle.
"Göreceğiz."
Beth yanımda kibarca öksürdü. "Evet, bunu bende görmek isterim."
Beth dümdüz, sürekli hareketli eteğinin üzerine serpilen uzun saçlarını örüp tek omzundan sarkıtmıştı. Örgüsünden özenle bırakılmış gibi duran tutamlar yüzünün tatlı çevresini daha da hoş gösteriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDERHA PRENSES
Fantasy"Kayıp Krallık Serisi" İkinci Hikaye. Adının bile geçmesiyle korkulan, aynı zamanda da nefret edilen Prenses geri döndü. Halkının ihanetiyle tüm yaşamı alt üst olan Prenses koruması tarafından bulundu. Birçok özelliği sayesinde ırkının tarihine adın...