Dünür?!

2.9K 260 162
                                    

İyi okumalar ballarım..😋😋

♤♧♡◇♤♡♧◇

Hayat en olmayacak şeyi getirip önüne koyunca işleyişini az biraz anlıyordun. Bazen bu işleyiş senin moralini veya da direkt seni bozsa da hayatı sevmek gerekirdi bence. Fakat bu tavsiye güllük gülistanlık bir hayat yaşayan benden gelince dertli arkadaşlarım yüzüme tip tip bakar sonra da 'tch' sesiyle kafalarını diğer tarafa çevirirlerdi. Evet belki sizin yaşadıklarınızı yaşamadım ama mutlu bir insanım tamam mı! Mutlu olmanız için verdiğim tavsiyelerden başka bir şey değildi söylediklerim.

Her neyse dün olan o şeyden sonra hayatın mantıklı olma gibi şeyler yapmadığını anlamıştım. Çünkü dün ben resmen çiş ayağına Ahi'yi çekmiştim.

Aslında el atarken aklımda böyle bir şey yoktu. Sadece belli yerlere masaj yaparak rahatça tuvaletinin yapmasını sağlamak istemiştim ama Ahi sertleşince öylece bırakamayacağım için sonuna kadar devam ettim. Ahi'yi boşalttıktan sonra sertleştiğim için gecem bana zehir olmuştu ama bir daha olsa bir daha yapardım. Bunun sebebi yardımsever birisi olduğum içindi tabii ki!

Hastaneden eve geleli iki gün olmuştu. Haftasonuna denk geldiği için Ahi ile rahatça ilgilenebiliyordum. Şimdi ise Ahi de dahil, salonda haftasonu olduğu için kafeyi açmayan ailemle beraber oturuyorduk.

Sohbet açılmışken annemin "Eee siz nasıl tanıştınız da bu kadar yakın arkadaş oldunuz bakayım?" Demesiyle kafamı Ahi'ye çevirerek bakmam bir oldu. O kadar yakın mı duruyorduk. Ahi gerekmediği sürece bana doğru bile bakmazken annem nasıl böyle bir sonuca varmıştı?

"Çok yakın sayılmayız aslında. Sadece bir haftadır Yaver'e maruz kal- şey yani denk geliyorum." Son anda annemlerle konuştuğunu hatırladığı için söylemini düzeltti. Bana maruz kaldığı söylemesi hiç hoş değildi.

"Hadi canim! Bizim oğlan sen hastanede yatarken nasıl göz yaşı döktü bir görsen, biz olsak belki de bu kadar ağlamazdı o kadar diyorum. Bir ara 'oğlum gel bir eve git temizlen azıcık dinlen öyle gel, böyle kendini yıpratıyorsun' falan dedik yine de umursamadı. Yakın olmasanız bile bizim kerata seviyor seni demek ki. İleride birbirinize çok yakın olursunuz kesin."

Yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna emin olduğumdan kafamı Ahi'den diğer tarafa doğru çevirdim. Yüzüme doğru baktığına emindim.

Tam bu durumdan nasıl kurtulacağım diye düşünürken kapı çaldı. Annem kapıyı açmaya giderken babamla kimin gelmiş olacağına dair ufak bir diyaloğa girdik. Çok geçmeden kapıdan giren Gürkan amcam konuşmamızı bitirmemizi sağladı.

Gürkan amcam avukattı. Babamın öz kardeşi olmasına rağmen hiç benzemezlerdi. Babamın benim gibi siyah saçları ve gözleri varken Gürkan amcam yeşile kaçan bir göz rengi ve kumral saçlara sahipti. Gerçekten yakışıklı bir adamdı.

Sonunda selamlaşma faslı bittikten sonra oturmuş ufak bir hal hatır sormuştuk. "Sanırım bıçaklanan kişi sensin delikanlı değil mi?" Ahi'ye yönelik konuşmasına Ahi kafa sallayarak cevap verdi.

"Geçmiş olsun öncelikle. Seni bıçaklayan zanlıyı göz altına aldık. Fakat kim yapmışsa çok kötü hırpalamış çocuğu, hastaneden topladık. Bu olay da birkaç mahkemeye hallolur, deliller çok kesin çünkü. Ama herhangi bir velin olması işleri daha da kolaylaştırır. Eğer.. hayattalarsa onlarla iletişime geçebilir miyiz?"

Amcamın dediklerinden sonra Ahi bir süre yeri izlemiş derin bir nefes alarak söze girmişti. "Annem 8 yıl önce trafik kazasında vefat etti. Babamsa yurtdışında, işlerini oradan yürütüyor. Yani buraya gelmesi pek mümkün de-.."

Alacaklı dadanmış gibi çalan kapıyla sözü yarım kaldı. Hepimiz salonda birbirimize bakışlar atarak kimin gelmiş olabileceğini tartıyorduk. En sonunda babam aklına ne geldiyse rahatlamayla ayağa kalkıp kapıya yöneldi. Sanırım babamın tanıdığıydı.

Kapının açılma sesini duyduğum gibi "Oğlum nerede? Bir şey oldu mu? İyi mi, ölmedi değil mi?" Diyerek salona dalan takım elbiseli adam hepimizin dilini yutmasına sebep olmuştu.

Ahi'nin yan çarı gibi duran adamın Ahi'nin babası olduğunu hemen anlamıştım. Nefes nefese üstü başı dağılmış bir şekilde yüzündeki terlerle Ahi'ye bakıyordu. Buraya kadar koştuğu belliydi.

Ahi'yi bir güzel tarayıp hasar kontrolü yaptıktan sonra boğazını temizledi. Dağılmış kravatı ve saçlarını düzeltirken sessizdi. "Neden başına iş açıyorsun evlat? Ben sana böyle mi öğrettim?" Bir anda tavırları değişen ve sertleşen adama hayranlıkla bakıyordum çünkü benim kötü çocuk rolümün ileri seviyelerindeki hali gibi duruyordu. Üstelik takım elbiseyle fena gözüküyordu!

Ben Ahi'nin babasına hayran hayran bakarken Gürkan amcamın sinirli sesini duydum." Çocuğun bıçaklanmış ve senin söylediğin ilk şey bu mu gerçekten! Hem bir baba nasıl olur da böyle bir durumda çocuğunu görmeye iki gün sonra gelir!" Gürkan amcam bu konularda hassastı çünkü incelediği davalarda çok fazla hayırsız babalar ve anneler görmüştü. Bir keresinde bir çiftin ayrılmaları sonucu ortada kalmış bir çocuğu bize anlatmış ve 'eğer benim bir çocuğum olursa ona en güzel şekilde davranırım hiç böyle kötü hissettirmem' demişti. Yüreği temiz bir insandı.

Ahi'nin babası bir süre afallamış ifadesiyle amcama baktı sonraysa kafasını Ahi'ye çevirdi." Burada kalman uygun olmaz şimdi Hasan'ı arıyorum gelir hemen, daha sonra da eve geçeceğiz. Toparlan." Cebindeki telefonu çıkarıp salondan ayrıldı.

Gürkan amcam sinirinden elini ısırıyordu. En sonunda dayanamamış olacak ki hızlıca yerinden kalktı ve peşinden gitti. Babam onu durdurmak istemişti fakat 'bir şey yapmayacağım' diyerek babamı engelledi.

Ahi'nin gideceği aklıma yeni yeni düşerken hızlıca kafamı ona çevirdim. Morali bozuk gibiydi. Yoksa babası ona gelip sarılmadığı için mi üzgündü? Benim babam bir yerden döndüğü zaman hemen sarılır alnımdan öperdi.

Ahi'nin üzülmesine daha fazla dayanamadım ve yerimden kalktım. Hemen yanımdaki koltukta uzanan Ahi'ye doğru ilerledim ve hiç beklemeden kollarımı vücuduna doladım. Sarıldığımda Ahi'den çıkan soru işareti dolu bir 'ha'yı duymuştum.

Bir süre sarıldıktan sonra ayrıldım. Geri çekilip yüzüne baktığımda öpücüğü unuttuğumu fark ettim. Her sarılma bir öpücükle taçlandırılmalıydı. Omuzlarından tuttum ve alnına sıkı bir öpücük bıraktım. Geri çekildiğimde yüzündeki utançla bana bakıyordu. Bu hâline gülümsedim.

"Hayatım içeri gireni sadece Ahi'nin babası sanıyordum, oysa bizim dünürmüş de hahaha.." Babamın dediklerine bu sefer sadece Ahi'nin değil benimde yüzüm kızarmıştı.

♤♧♡◇♤♧♡◇♤♡♧◇

Yapamıyorum arkadaşlar sürekli yeni çift sürekli yeni çift istemeden oluyor bırakamıyorum.

Yaverin babası geçen bölümlerde kız kardeşim avukat demişti. Bu bölüme kadar öyleydi de fakat fujoshi içgüdülerime engel olamadım ve kız kardeşi erkek kardeş yapmış bulundum. Ama çok tatlı bir ship bence ehehe.

Ahi ve Yaver daha sık gelecek araya çok yan çift soktum bunları özlüyorum artık ldfldlflsldlsrllef

Bu şekildeeee bir dahaki bölümde görüşeliiim bebekler ♡♡♡

Kıçımın Kötü Çocuğu ~bxb -ARA VERİLDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin