Kamp

1.8K 162 36
                                    

İyi okumalar...

♤♧♡◇♤♧♡◇♤♧♡♧♤◇

Yaver'den

Sonunda otobüs durduğunda Ahi'nin inmesini beklemeden hızlıca ne kadar istemesem de biraz bacaklarına sürünerek otobüsten çıktım.

Okulun düzenlediği bir kamp vardı ve şimdi de ona gelmiştik. Üç gün sürecek bu kamp gezisinde tek bir odada 4 kişi kalabiliyorduk. Tam dört kişi olduğumuz için buna sevinirken Necdet hoca Cemil'in kampta görevli olduğunu ve bu yüzden öğretmenlerin kaldığı odalarda kalacağını söyleyerek Cemil'i alıp götürmüştü. Götürürken Cemil'in bize attığı 'kurtarın beni' bakışlarını görmüştüķ ama elimizden bir şey gelmemişti.

Neyse ki Cemil'in gitmesinden sonra dördüncümüzü çok zorlanmadan bulmuştuk. Faruk arkadaşları birleşince dışarıda kaldığından boştaydı, ben de bu fırsatı kaçırmadan onu hemen yanıma çağırdım. O da memnuniyetle kabul etmişti zaten.

Şuanda ise odalarımıza yerleşiyorduk. Küçük valizimi duvara doğru yasladım ve temiz çarşaf serdiğim yatağıma oturdum. Diğerleri hâlâ yataklarıyla uğraşıyorlardı.

O sırada hava girsin diye açık bıraktığımız odanın kapısına bir çocuk yaklaştı. Nedense korkmuş gibiydi.

"Ş-şey hanginiz Faruk acaba?" Dedi. Kafalarımız Faruk'a dönerken Faruk konuştu.

"Buyur, benim?"

"He ıı şey Faruk'un eve gitmesi gerekiyormuş, annesi çağırmış."

Dedikleriyle kaşlarımı çatarken söylemek istediğini çözmeye çalışır gibi bakıyordum. Nurgül teyze niye Faruk'u şimdi çağırsındı ki?

Şüphelerim artarken Faruk'a izin vermeden söze girdim. "Kim dedi sana bunu?"

Havalı gözükmek için ayağı kalktım ve kapının üst tarafına kolumu dayayarak ona doğru eğildim. Of gerçekten çok havalıydım!

Çocuk korkudan geriye birkaç ufak adım attı ve kafasını hafifçe kaldırarak bana baktı. "Ahi abi dedi- " yanlış bir şey söylemiş gibi gözlerini kocaman açtı ve birkaç saniye sustu. "Ş-şey yani annesi hocayı aramış hoca dedi."

Dedikleriyle kaşlarım havaya kalkarken bir süre ifadesini inceledim. Cidden göndere göndere bu acemi çocuğu mu göndermişti? Ben bile anlamıştım.

Kafamı çocuktan çekip etrafta gezdirdim. Gezdirmemle de göz göze geldiğim ateşler kaşlarımı çatmama sebep olmuştu. Neden beni her seferinde kovmasına rağmen gözümün önünde bitiyordu, bir türlü anlayamıyordum.

"Bir yalnış anlaşılma olmuş herhalde, hadi sen yoluna git."

Bakışmamız, Faruk'un çocuğu yollayıp beni kolunun altına almasıyla bölündü. 
Biraz daha gözlerine baksaydım bütün kırgınlığımın geçeceğini hissetiğimden içimden Faruk'a bir teşekkür ettim.

..............................................

Yerleşmeler ve etrafı tanıma gezileri bittiğinde sonunda etkinliklere geçmiştik. İlk gün birçok etkinlik yapmıştık ve onun yorgunluğuyla akşam mışıl mışıl uyumuştuk.

İkinci günün sabahı kahvaltıdan sonra bir voleybol maçı yapacaktık. O yüzden şuan yemeğimi hızlı hızlı yiyordum. Voleybolu seviyordum.

Kafamı yemeğinden kaldırmadan yerken masanın sessizleşmesiyle kafamı kaldırdım. Hepsinin gözünü üzerimde görünce ağzımdaki yemeği yuttum ve konuştum.

"Ne bana bakıyorsunuz oğlum? Yesenize yemeğinizi, daha voleybol oynayacağız."

Serhat gülerek kafasını hafifçe iki yana sallarken Fetih de gülüp yemeğine dönmüştü. Faruk'un hala bana baktığını fark ettiğimde ben de ona döndüm. Gözümü 'hayırdır' anlamında kırpıp kafamı salladım. Faruk cevap olarak bir gülüş bıraktı ve öne eğilerek yanağımdan bir makas aldı.

Bana çocuk muamelesi yapması beni gıcık ederken yan tarafımdaki boş sandalyenin sert bir şekilde çekilmesiyle oraya döndüm. Döndüğüm gibi de yanıma oturup yerine yerleşen Ahi ile ne yapacağımı şaşırmıştım. Bu çocuk yine nereden çıkmıştı!

Ahi'den sonra bir süre ayakta kalan Çağan, Hamza ve Kemal üçlüsü de yanımıza oturdu. Faruk yanına yerleşen iri yarı Kemal yüzünden rahatsız görünüyordu. Haklıydı da, Kemal'in görünüşü gerçekten korkutuyordu.

Ahi'nin Kemal'e bir kafa hareketi yaptığını gördüm. Daha sonra da Kemal'in sandalyesini Faruk'a iyice yaklaştırması ve kolunu da Faruk'un sandalyesinin arkasına atması bir oldu. Ne yapmaya çalıştığını çözmeye çalışıyordum ki çok zaman harcamaya gerek kalmadı.

Ahi'ye döndüm ve biraz yaklaşarak "Faruk'tan ne istiyorsunuz, çocuk ne yaptı size?" Dedim. Gerçekten artık bu çocukça nefrete bir son vermeliydi. Odamıza gelen çocuk ve Faruk'a attığı o kötü bakışların sebebini anlamıştım. Ahi Faruk'tan nefret ediyordu ama nedenini bilmiyordum.

Ahi bir süre yüzümü inceledi, sonra da bir gülüş bırakarak kafasını diğer tarafa çevirdi. Kafasını tekrar bana çevirdi ve iyice yaklaştı. Gereğinden fazla yakın olan yüzlerimiz beni nedensizce heyecanlandırırken aklımda Serhat'ın Ahi'ye yandığımla ilgili dedikleri dolanıyordu.

"Bize bir şey yapmadı ama sana gereğinden fazla yapıyor."

Kaşlarımı dedikleriyle çattım. Ne demeye çalışıyordu bu şimdi? Onunla muhattap olmayı kesip yemeğime döndüm. Onu görmezden gelecektim. Ayrıca voleybol maçı için hızlı yemem gerekiyordu.

♤●♧♡◇♤■□♧♡◇●□♤◇♤♧■■♧♤◇♤□♧□□●♤♧♤♧●◇♡♤■○♧■♧●♧

Hepinize uzun bir aradan sonra merhaba. Biliyorum çok beklettim ama elimde değildi. Bölüm yazmak için giriyorum yazamıyorum. Yazıyorum beğenmeyip silip tekrar başlıyorum falan cidden zorlandım yani. Perilerim gitti galiba 😔😔

Kısa bir geçiş bölümü olduğu için bir bölüm daha atarım bugün inş

Ahi hala sürünüyor hehehe birkaç bölüm daha böyle olacak ama sonra farklı gelişmeler göreceğiz hihihihi

Bir dahaki bölümde görüşelim canlaaar♡♡♡

Kıçımın Kötü Çocuğu ~bxb -ARA VERİLDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin