Kıçımın Kötü Çocuğu ~bxb -ARA VERİLDİ

Otobüs

İyi okumalaar...

♤♧♡◇♤♡◇♤♧♡♧♤◇♤♧♡♧♤◇♤♧♡♧♤◇♤◇♤

Cemil'den

Otobüse binenlerden binmeden önce izin kağıtlarını topluyordum. Vermeyen kimse kalmazken otobüsün yola çıkmasını ve diğer otobüsün yanaşmasını izledim.

"Of abi tek istediğim bir kere de olsa Necdet'le yakınlaşabilmek. O kadar yakışıklı ki.. beni sevdiği zaten belli neden hiç adım atmıyor anlamıyorum. Öğrencisi olduğumdan mı artık."

Tuğçe'nin iğrenç sesini ve cümlelerini dinlerken yüzümü buruşturmuştum. Bu kız nasıl bu kadar kendini kaptırmıştı? Yüz mü buluyordu yoksa?

"Evet yaa, kesin sana aşık bu hoca benden söylemesi. Derste sürekli sana bulaşması, üzüldüğünü hissettiğinde hemen yumuşaması, yüzünde hep bi gülümsemeyle seni dinlemesi, bunlar öylesine bir şey olamaz!"

Az önceki kızdan Necdet'in karakterini dinlerken gerçekten bunların ona özel olduğuna inanıp inanmadığını sorguluyordum. Necdet her zaman böyleydi. Hatta bazı zamanlar aşırıya bile kaçıyordu. Adamın dolaylı yoldan sülalesine küfretmiştim ama yine de sakince beni uyarmıştı lan!

Sinirle ayağımla yerde ritim tutmuşken otobüs sonunda önümüzde durabilmişti. Yaver, Fetih ve Serhat hızlıca yanıma gelip izin kağıtlarını uzattılar.

"Buyrun Cemil bey, bugün de çok meşgul bir iş adamısınız bakıyorum."  Fetih'in beni över cümlesiyle göğsümü kabarttım. Elimi önemli değilmiş gibi sallarken kibar bi gülüş bırakmıştım.

"Teşekkür ederim Fetih bey, gördüğünüz gibi işten elim olmuyor. Boş bir vakit bulduğum zaman sizinle özel görüşmeler yapacağıma şüpheniz olmasın."

Büyük bir ego ve düzgün bir türkçeyle kurduğum cümle onlara kahkaha attırmıştı. İzin kağıtlarını alıp onları otobüse yollarken arkadaki kızların sesi tekrar kulağıma geldi.

"Abi şaka maka bu Yaver aşırı hot değil mi yaa! Böyle havalı havalı hareketler, ceketini nasıl sırtından sarkıtmış gördünüz mü?"

"Evet evet gördüm de Yaver pek benim tipim değil ya."

"Olmasın da zaten, Yaver'e kimse bakmasın mümkünse."

"Haha, bir anda sevgilin belledin çocuğu be. Yaver'in bundan haberi var mı Ecem?"

"Şuanlık yok." Kızın havalı olduğunu düşündüğü bir şekilde söylediğiyle diğer kızlar da oolamıştı. Yaver şaka maka şu girdiği değişik tavırlarla kız düşürmüştü. Gerçekten şaşırıyordum.

"Ne yapacaksın kız?"

"İşe otobüste yanına oturmakla başlayacağım. Sonra da yavaş yavaş yiyeceğim onu." Kızların kahkahaları çoğalırken bir anda önümde kırmızı görmüş boğa gibi kuduran Ahi'yi görünce izin kağıdını almaya giden elim havada bir süre takılı kaldı.

İzin kağıdını bana uzatmış bir an önce binmek için sabırsız görünürken arada bakışları arkadaki kızlara kayıyordu. "Hayırdır, bu ne şiddet?"

"Hayır hayır, birisini yiyip çıkacağım kardeş." Sinirle sarf ettiği cümlelere dinlerken kaşlarım kalkmıştı. Ne diyordu bu anasını satayım?

Hızlıca otobüse binen Ahi'yle diğerlerini de çağırmış ve herkesin otobüse binmesini sağlamıştım. Tuğçe'den izin kağıdını alırken biraz sert davrandığımdan bana ters ters bakıyordu. Umursamadan otobüstekileri saymaya başladım. İzin kağıtlarıyla uyuşunca tatmin olmuş bir gülümseme bıraktım.