Kıçımın Kötü Çocuğu ~bxb -ARA VERİLDİ

Yatak

İyi okumalar...

♤♧♡◇♤♧♡♧□♧♤♧♧♤◇♤♡♧

Necdet'ten

Zar zor arkadaşlarından ayırdığım Cemil'i peşimde sürüklerken epey mutluydum.

Bu kamp işi olduğundan beri aklımdan çıkmayan Cemil'le ilgili planlar sonunda hayata geçmişti. Onunla aynı yerde yatıp kalkacağımız aklıma gelince tekrardan heyecanlandım.

Evet, onu seviyordum. Ve bunu oldukça belli ettiğimi de düşünüyordum fakat Cemil sanırım şu Yaver denen arkadaşıyla takıla takıla ona benzemişti. Kalın kafalı.

Onu sevmem bana yanlış gelmiyordu. Evet öğretmeniydim ama aşırı büyük değildim. Hem ruhumun onlardan bile genç olduğuna emindim bir kere.

Cemil 11.sınıfa gidiyordu fakat diğerlerine göre daha büyüktü. Ailesi onu bir yıl geç yazdırmıştı okula. Ve üstüne hazırlık okudular falan derken Cemil şuanda 19 yaşında oluyordu. Yani benden 7 yaş küçük.

Kafamda oluşturduğum matematiğin cevabı beklediğimden büyük çıkarken yüzümün asılmasına engel olamadım. Yaş farkı çok da az değil gibiydi.

Düşündüklerim tuttuğum Cemil'in elini bırakmama sebep olmuştu. Cemil'in beni sevmesi çok mu imkansızdı?

Aklıma Cemilin arkadaşlarıyla konuşurken 'Yok oğlum, benim bunlarla işim olmaz. Ben daha olgun seviyorum.' Dediği gelirken büyük bir motivasyonla dolup taşmaya başladım. Bıraktığım eli tekrardan tuttum ve sonunda görünen odamıza doğru yöneldim.

Odamıza.

Nefes nefese kalmış şekilde odaya gelmiştik. Ben Cemil'e göre çok daha iyiydim fakat o sanırım hızıma ayak uyduramamıştı.

O hafifçe öne doğru eğilmiş nefeslenirken hâlâ bırakmadığım bileğini hafifçe başparmağımla okşadım. Okşadığım gibi hızla kafasını kaldırmış ve elini benden çekmişti. O okşadığım yeri eliyle ovuştururken konuştum.

"Dört gün boyunca işte burada kalacağız. Toza alerjin olduğunu bildiğimden burayı tertemiz ettim. Üstelik diğerlerine göre daha geniş."

Kalacağımız odanın bütün avantajlarını saymaya devam edecektim ki Cemil beni elini kaldırarak durdurdu.

"Bir dakika bir dakika, sen beni buraya sırf toza alerjim var diye mi getirdin yoksa?" Kafası karışmış gibi gözüküyordu. Sanırım işin içinden onu sinirlendirmeden çıkamayacaktım.

"Öhm yani öğrencilerimin göz göre göre sağlık durumlarının kötüleşmesine izin vermemi beklemiyordun herhalde."

Dediklerim şaşkın bakışlarını durgunlaştırırken kötü bir şey deyip demediğimi düşündüm. Çünkü şuan üzülmüş gibi duruyordu.

"Özellikle adı Cemil olan öğrencimin."

Üzgün ifadesine dayanamamıştım. Yüzü en çok gülerken güzel gözüküyordu çünkü. Ve tabii bir de kızgınken.

Üzgün ifadesinin saniye saniye değişimini izlerken keyfim de yerine gelmişti. Utanmış halini çattığı kaşlarıyla saklamaya çalışırken aşırı tatlıydı. Ben gerçekten bu çocuğu seviyordum.

"Sanki senin ilgine ihtiyacım var da! O kadar büyük bir hastalık değil toz alerjisi. Sadece abartıyorsun."

Dedikleriyle yüzümde büyükçe bir gülümseme oluşurken onun gözlerini benden kaçırıp odanın kapısını açışını izledim. Arkasından melül melül bakarken içeriden gelen sesi ile kendime geldim.

"Necdet, neden yataklar birleşik?!"

Cemil'in sesi oldukça şaşkın çıkmıştı. Beklediğim tepki de buydu aslında. Odayı temizledikten sonra fazla olan 2 yatağı çıkarmıştım fakat diğer yatakların birbirinden oldukça uzak olması hoşuma gitmemişti ve en sonunda dayanamayıp yatakları birleştirmiştim. Bu şekilde daha güzel olmuştu.

Odaya girdim ve Cemil'in yanında durdum. Bana sorgulayan gözlerle bakıyordu. İşin içinden en iyi şekilde çıkmak için gerçek bir yalan söyleme kararı aldım.

"Diğer taraftaki tavanda biraz hasar varmış. Çökmesi ihtimaline karşı yatakları bir araya getirdim. Hem bu şekilde daha rahat olur." Evet gerçekten tavanda hasar vardı fakat çökecek kadar büyük değildi. Ama yine de bu onu amaçlarım için kullanamayacağım anlamına gelmiyordu.

"En iyisi biz bir yatağı tam hasarın olduğu yere koyalım. Orada sen yat. Test etmiş oluruz böylece."

"Hahaha şakacı çocuk seni! Öğretmeniyle nasıl da şakalaşıyor öyle."
Her zamanki gibi öğretmeni olduğumu hatırlattım. Eğer bir ilişki içine girersek bunu göze alarak bana gelmeliydi. Öğretmeni olduğumu unutmamalıydı.

Bir süre yüzüme gıcık olmuş şekilde baktı. "Peki, öğretmenim." Bilerek bastırdığı öğretmenim lafıyla kaşlarımı kaldırdım. Acaba aramıza mesafe koymaya çalıştığımı düşünmüş olabilir miydi?

Bunu önlemek için hızlıca harekete geçtim. Ona yaklaştım ve tahtadan yapılmış duvara yaslanmasını sağladım. Ellerimi arkamda birleştirmiştim. Kafamı eğdim ve yüzümüzü hizaladım. Bir süre gözlerine gülümseyerek baktıktan sonra kafamı biraz daha eğdim ve burnumu boynuna yaklaştırdım. Aramızda bir parmak kadar mesafe kalınca durdum ve derin bir nefes aldım.

"Parfümün çok güzel kokuyor. Nereden aldın."

Cemil'in parfüm kullanmadığını biliyordum.

"P-parfüm kullanmıyorum."

Burnumu hafifçe boynuna dokundurttum.

"O zaman, hangi duş jelini kullanıyorsun."

Cemil'in normal sabunla vücudunu yıkadığını da biliyordum.

"Duş jeli de k-kullanmıyorum....katı sabunla yıkanıyorum sadece."

Kokusunu soluduğum her dakika sarhoş olurken kafamı boynuna gömdüm. Derin derin nefes alıyordum şimdi de. Elleri ani hareketimle omuzlarıma çıkmıştı.

Yeterince soluduğumu düşünene kadar kokladım. En sonunda kafamı çekerken Cemil'in yüzüne bakma fırsatım olmuştu. Acı çekiyormuş gibi bir ifadeye bürünmüştü ve gözlerini sıkı sıkı kapatmıştı. Nefesini tutuyor gibi gözüküyordu.

Ayrılınca gözlerini araladı. İfadesi normale dönerken mırıldandı.

"Benim uykum geldi."

♤♧♡◇♤♧♡♧♤◇♤♧♤♧◇♤♤♧♧♤◇■♤

Sonda Cemil aslında ben oluyor LDDLDLFŞEŞFĞEĞFĞEĞFĞDPFŞ

Beğenmişsinizdir umarım ballar
Artık bölümler hafta sonları gelecek çünkü hafta içi zaman bulamıyorum 😔😔
Ve tabii ki hafta da en az bir bölüm atacağım bir sıkıntı çıkmazsa

Bir dahaki bölümde görüşelim mi 😉😋🤭