Kıçımın Kötü Çocuğu ~bxb -ARA VERİLDİ

Yemek

İyi okumalaar..

♤♧♡◇♤♧♤◇♤♡♧◇

Kötü Çocuk Olma Yasaları; Kural 1:
Karşındaki gözlerini kaçırana kadar gözlerini kaçırma.

İşte bu yeni öğrendiğim kural yüzünden yaptıklarım beni ölümcül derecede utandırsa da gözlerimi kantinde karşımızdaki masada oturan Ahi'nin gözlerinden çekemiyordum.

Ahi yüzüme beni sikecekmiş gibi bakarken yutkundum ve gözlerimi çekmeden tostumdan bir ısırık aldım. Ben ona ifadesiz bir şekilde bakarken o sanki beni yiyormuşcasına agresif bir şekilde yemek yerken gözlerime bakıyordu.

Aklımda, Gürkan amcamın dedikleri tekrardan yer edince gözlerimi kıstım ve derin bir nefes aldım. Gürkan amcam Ahi'nin babasıyla ne konuştuysa geri geldiğinde oldukça keyifli bir şekilde yanımıza oturmuş yerinde yayılmıştı. Birkaç gün sonra da -bu da benim Ahi'yi öptüğüm güne tekabül ediyordu- aramış ve Ahi ile babasını yemeğe çağırmamızı, yemeği bizzat kendisinin yapacağını ve onları ağırlamak istediğini ayrıca Ahi ile yakınlaşmak ve gerekirse babasının vermediği ilgiyi vermek istediğini söylemişti. Ahi'yi neden bu kadar sevdiğini anlamasam da hayır diyememiştik ve böylece onları yemeğe çağırma görevi bana kalmıştı.

Şimdi de dayak yemeden davet edebilmek için zaman kolluyordum.

Yemek boyunca gözlerime baktı ve yemeğini bitirince sert bir şekilde ayağı kalktı. Böylece göz temasımız da bozulmuş oldu. Tayfasından ayrılmasını fırsat bilerek bizimkilere bir şeyler uydurup peşine takıldım.

Arka bahçeye doğru döndüğünde adımlarımı hızlandırdım. Arka bahçeye genel olarak sevgililer fingirdeşmeye giderdi. Ahi neden gidiyordu? Bildiğim kadarıyla bırakın sevgiliyi herhangi bir kızla münasebeti bile yoktu. Yoksa sevgilisi olmayan biriyle mi fingirdeşecekti?

İçimdeki neden oluştuğunu bilmediğim bir sinirle arka bahçeye doğru döndüm. Dönmemle dibimde bana bakan Ahi ile yerimde sıçradım. Korkudan hızlı atan kalbimle derin bir nefes aldım ve yutkundum. Az daha altıma işiyordum anasını satayım!

Ahi tek kaşını kaldırmış ve gözlerini kısmış şekilde dibimde bana bakıyordu. Sanırım onu takip ettiğimi anlamış o yüzden buraya gelmişti. Ortada herhangi bir kız olmaması içimi rahatlattı.

"Hayırdır? Takip etmeler falan da başladı. Gizli aşıklar gibi dolanıyoruz? Yakında sen beni sikersin de amına koyayım! Niye geldin, niye takip ediyorsun? Dün yetmedi biraz daha mı sıkıştırıp tenhada öpeceksin? Bak her hatırladığımda sinirden deliriyorum. Yok yok öpmeye de doymazsın sikmeye mi geldin yoksa-"

Ahi'nin nefes almadan sinirle kurduğu cümleleri elimi ağzına kapatarak durdurdum. Bu çocuk ne diyordu be! Bu kadar çok soru sorması bana kötü çocuk laflarından birini hatırlatırken kendimi tutamadım.

"Bebeğim, sen böyle her şeyi soracak mısın?"

Yüzüme birkaç saniye tip tip baktı. Sonra ağzındaki elimi çekip hafiften gülerek "Sen adam olmazsın anasını satayım." Dedi.

Hâlâ gülmeye devam ederken bozulduğumu belli ederek boğazımı temizledim. Ben burada emek veriyor etrafımdaki insanları çekiciliğimle etkiliyordum fakat onlar bana gülüyorlardı. Gerçekten çok kırıcıydı! Özellikle de Ahi'nin gülmesi iki katı kırıcıydı!

"N-neyse ne sana bir şey söylemeye geldim."

Kaşlarını kaldırdı "İyi söyle bakalım."

"Yarın akşam bizim eve babanla yemeğe gelin ailem merak etmişler, seni de sevmişler tanışmak istiyorlarmış. Bir anda gidince annem hizmet edemedik ondan böyle oldu diyip durdu zaten. Öyle yani yarın akşam yemeğine bekliyoruz." Tek nefeste söylediklerim Ahi'yi şaşırtmışa benziyordu.

"Bizi mi çağırdılar?" Çağırmamız sanki dünyanın en değişik şeyiymiş gibi bakıyordu bana.

"Evet, sizi çağırıyoruz." Kafasını yavaş yavaş salladı "Tamam...babama söylerim."

Gözlerine baktım. Nedense gelecek olmaları heyecanlandırmıştı beni. Babasıyla ailemin kaynaşacak olması da heyecanlandırıyordu.

Sanki sevgilimin ailesiyle tanışıyor ve sevgilimi aileme tanıtıyor gibi hissediyordum.

Düşündüklerim beni utandırırken yanaklarımın kızardığını hissetmemle kafamı diğer tarafa çevirdim. Ahi'nin yüzümü görmesini istemiyordum.

Çenemde el hissettmemle yüzümün Ahi'ye doğru döndürülmesi bir oldu. Yüzümün hâlini gördüğü için iyice utanırken gözlerimi yere indirdim. Siktir çok utanıyordum! Ahi'yi sevgilim olarak düşünmek beni heyecanlandırıyordu!

Çenemi biraz daha kaldırdı. Yine de gözlerimi yerden çekmedim. Çenemdeki eliyle hafifçe kafamı iki yana sallarken mırıldandı "Bana baksana."

Yutkundum ve bakışlarımı gözlerine çıkarttım. Gözleri alaycı ve sıcak bakıyordu. Sanırım bu halim hoşuna gitmişti. Dudaklarımı azıcık büzdüm.

Dudaklarıma kayan gözleri nefesimi hızlandırdı. Gözlerine ne yapacağını bekler bir şekilde bakıyordum. "Siktir! Deliriyorum galiba."

Dudaklarıma değen dudaklarla kalbimin sesi kulaklarıma kadar geldi. Beni öptü! Ahi beni öptü!

Gözlerimi kapattım. Bir süre bekledim. Ahi'den bir atak gelmezken en sonunda hareketsiz dudakların üzerinde dudaklarımı oynattım. Alt dudağını iki dudağımın arasına aldığımda iki saniye geçmeden dudağımda hissettiğim acıyla geriye çekildim. Dudağımı ısırmıştı.

Neden yaptığını anlamak için yüzüne bakarken söze girdi " Ne bakıyorsun? Geçen dudağımı ısıran sen değil miydin? Ödeştik."

Ve beni öylece bırakarak gitti.

♤♧♡◇♤♧♡◇♤♡♧◇

Yazarı dövmek serbest dostlaaaar
Yine geç attı çünküüüü
Özür valla ya kafamda oturmuyor kafamda oturmayınca içime de sinmiyor yazamıyorum bir türlü.
Hikayeyi kötüleştirmek istemiyorum çünkü biliyorum güzelim hikayenin bok olmasının nasıl hissettirdiğini.

Eveet gelmişken bir nabız yoklayayım. Kitap nasıl gidiyor? Sizce mantıksız mı ilerliyor? Olabildiğince düzgün yazmaya çalışıyorum olduğu kadar. Eleştirilere açığım dostlar ama kırıcı olmayalım mucuk.

Artık çoğu şeyi kafamda oturtacağım ve öyle yazacağım bu şekilde bölümler daha hızlı gelir ve hikayenin çizgisini de belirlemiş olurum hepimiz kurtuluruz olllleeey

Neyse bu şekilde bir dahaki bölüm görüşeliiim canlar ♡♡