19. BÖLÜM: YUVAM VE YUVAN

595 44 44
                                    

Yeni ve yeniden buradayımm. Arayı çok açmamaya dikkat ediyorum, çünkü artık ipler birbirine bağlanmaya başladı. Kitabı resmen yarıladık bu arada, final için bölüm sayısı veremesemde kırklı yada ellili bölümler de veda edeceğiz.

Satır arasında yorumlarınızı ve fikirlerini okumak istiyorum, destek olursanız çok sevinirim.

İyi okumlar, sizleri seviyorum...

🔺️
🔻

'19. BÖLÜM: YUVAM VE YUVAN'

'Gözlerin sonum,
dudakların yaşamım,
sesin sebebim,
tenin ve bedenin evim.

Seni benden alan herkesi kanlı
kurdeleler ile asar, yaşamasına
izin vermem.'

Bazen tanıdığını sandığın anda tanımadığını fark edersin, bazen yolunu buldun sanarken aslında kaybolduğunu anlarsın. Bitti sandığın anda herşey yeniden başlar, bundan ötürü olmalı ki benim için bir son yoktu.

Hep bir başlangıç vardı.

Şuan ise yine bir başlangıç aşamasında olabilirdim. Çünkü karşımdaki bornozlu kadının Emir'le alakası varsa ki -ihtimal olarak bile görmek istemiyorum- onsuz bir hayata başlangıç yapacaktım. Çünkü bu görmezden geleceğim birşey değildi, olamazdı.

"Kime bakmıştınız?" Kızın sorusundaki ima, gözlerindeki sinsi ifade beni kaba bir insana sürüklemek istese de sakin kaldım.

"İçeriye geçersem bakacağım." dedim ve beklemeden kenardan geçip içeriye girmiş bulundum. Sert adımlarım parkede ses çıkmasını sağlarken salona vardım. Arkamdan gelen kız hızla konuştu.

"Ne hakla böyle giriyorsunuz?" Salonun boş olması ile arkamdaki kıza topluklarım üzerinde döndüm.

"İzin mi çıkarmam gerekti?" Hala sakin bir sesle konuşuyordum, onun aksine çirkefleşmek gibi bir niyetim yoktu.

"Hayır, sadece kim için geldiniz siz?" dedi ince, sivri çenesini havaya dikerek.

"Bak canım, kim olduğunu bilmiyorum ama sana benimle ilgili bilmen gereken birşey söyleyeyim." Bir adım attım ona doğru. "Bana kimse hesap soramaz, hele bir yabancı asla." Bir adım daha attım. "Ayrıca sen söylesene, sen bu evde bu kılıkla ne arıyorsun?"

"Sizde bana hesap soramazsınız o halde." Hazır cevaptı birde, ne güzel. En sevdiğim.

"O sikik herif nerede." dedim ona sormak yerine evin için doğru. Ve dayanamayıp çirkef tarafımı dışarı saldım. "Aldora! Çabuk buraya gel!" Kız bana kaşlarını çatıp baktı, kime seslendiğimi anlamamış gibiydi.

"Korumaları çağıracağım, evden atsınlar seni." diyerek geriye doğru birkaç adım attığında tahamül edememeye başlamıştım.

"Ya sabır, Allah belanı versin Emir, neredeysen çık!" Merdivenlere düşen adım sesleri ile hızla o tarafa döndüm ve aşağı endişe ile inen Buğlem'le göz göze geldim. Onun arkasından ise Emir geliyordu.

KIRMIZI KURDELE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin