YENİDEN, ESKİSİNDEN BAĞIMSIZ BİR ŞEKİLDE YAZILIYOR!
"Kırmızı tırnaklar, kanı örtmek içindi... Bir kadının kırmızısı
ihanetin, merhametsizliğin, habercisiydi...
Kırmızı son yazan bir renkti."
Beyaz duvarlar, siyah anılar, kırmızı kanlar. Her yeri sü...
Çok bekletmeden güzel bir bölümle geldim, bunun şerefine oy ve yorum yaparsanız çok sevinirim.
Satır arası yorum yapıp fikirlerinizi belirtin lütfen, desteklerinize ihtiyacım var.
Sizi bölümle baş başa bırakmadan önce buraya kırmızı kurdelelerinizi 🎀 alalım.
Sizleri seviyorum, iyi okumalar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merve ve kırmızı tırnakları. Bu sefer sadece Merve değil Büşra da burada. Fikirlerinizi belirtin modeli sizce olmuş mu??
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🔺 🔻
'13. BÖLÜM: YALANDAN İHANET'
'Perdeler açıldı, yalan gerçekle savaşmaya başladı.
Kan gerçeği yenmek için fazlalaştı insanlar birbirine yalandan ihanet etti.'
Hayat bir şekilde ağını üzerimize atıp yara almamızı sağlayarak büyütüyordu. Yaralarım ne kadar çoğalırsa savaşmak için o kadar hazır hissediyordum. Ve biliyordum ki bedenimde yara alacak yer kalmamıştı. Yeni yaralar için eskilerinin kabuk bağlaması ve belki de iyileşmesi gerekti ama imkansız. Ne yaralarıma merhem ne de şifa vardı.
Bu iyiydi. Yaralarımın yok olmaması onları unutmayacağım, unuttukca hatırlayacağım anlamına geliyordu. Gerçekten bana güç veren buydu, mesela ellerimde hala abimi vurduğum silahı, babamı havuzdan çıkarırken her yerime bulaşan kanı taşıyordum. Gözlerimde acının kırmızısını taşıyordum. Aklımda ilk gün ki kadar taze intikamımı taşıyordum. Bedenimde kabloları, vücuduma izinsiz verilen gücü taşıyordum. Kalbimde ise gökyüzü gözlü çocuğu taşıyordum...
