16) OKYANUS

218 7 0
                                    



Gözlerimi şaşkınlıkla açtım. Arkadaşlar ben salak mıyım? Hayır önce Defnelerin hisleri şimdi de Gizem. Ben arkadaşlarımın bu durumlarını nasıl çözemiyorum.

Ağzım O şeklini alırken Defne ağzındaki çekirdeği tükürerek attığında sırtına iki üç tane vurdum. "Pisletme lan evi!" bana dönüp bir kaç çekirdek attığında turşu huysuzca miyavladı. "Lan sence konu bu mu salak?" dediğinde güldüm.

"Salak olduğum doğru baksana bana en yakın araladaşlarım birbirine aşık olmuş ben anlamamışım." Gizeme baktım.

Hala gözlerini sıkıca kapatmış bekliyordu. Kafasına yastık atıp "ulan açsana gözünü salak deve kuşu musun sen? Bizi görmeyince biz de seni görmüyoruz sanki." diye çemkirdim.

Derince soluklanıp açtı gözünü. "Utanıyorum ben." diye mırıldandı. Defneyle aynı anda 'Neden?' diye sorduk.

"Ya ne demek Neden. Candan bahsediyoruz." bu sefer yine aynı anda 'Eeee?' dedik.

Göz devirip "Arkadaşlar benim hissettiğim şey başından sonuna karşılıksız ve öyle kalıcak." dedi mutsuzca Defneyle birlikte 'Saçmalama.' derken ikimizde aynı anda geri gidip kaşlarımızı kaldırdık.

"Aynı aynda aynı tepkiyi vermesenize be! Korkuyorum. Çalışmışsınız gibi." kahkahayı patlatınca. Turşuyu Gizeme yolladım. "Annecim teyzen kafayı yemiş git ona göz kulak ol!" üfleyen Gizem "dalga geçme benimle." diye somurttu.

Ona dönüp dizlerimi kendime çektim. "Gizem. Kendimi bildim bileli tanırım Canı. Senden daha iyi bir aday bulamaz kendine emin ol. O bizimle böyle şeyleri konuşmaz farklıdır. Ama Canla ilgili bilmediğiniz bir şey var. İçince asla susmaz. Her şeyi öğrenebilirsiniz. Ve hayatında olmasını istediği profil tamı tamına sensin." dediğimde yüzü iyice düştü.

"Şule bu işler öyle adaydı, profildi olucak şeyler mi. Herif beni görmüyor. Ya bi duvarı var. O duvardan sen ve mert dışında kimse geçemiyor. O bizim yanıma gelip yemekler yemesi falan zorunluluktan hep." omuzlarım istemsizce düştü.
Öyle değildi. Kimse Can Keskine zorunluluktan bir şey yaptıramazdı. O her zaman kalbini dinlerdi. Bu şekilde doğruyu bulacağını düşünürdü.

Ortamı biraz yumuşatmak için dalgaya vurmam gerekiyordu. "Onu boşverin de siz iki küçük orospular benim kardeşlerimle olmayı kolay mı sanıyorsunuz? Görümceyim ben görümceee vallahi kurşuna dizerim." dediğimde Defne "hiç de bir olayını görmedik ya." diye mırıldandı.

Öne doğru eğilip gözlerine baktım. "Ee ama aşkım sen kendi bacağına sıktın." gülüştüler. "Can konusuna da gelince. Ben biraz dikkat edeyim. Varsa bişi anlarım." dediğimde gizem kafasını salladı.

Biraz daha konuştuktan çok yoruldukları için onları uyumaya yolladım. Ben de Turşuya sarılıp koltukta öylece oturdum. Deli gibi uykum vardı. Ama ben uyumaya korkuyordum ya yine kabus görürsem?

Bir defalık bir şeydi o şule hadi uyu. Diye kendimi telkin edip yatağa gittim ve Gizemin yanına kıvrıldım.

"Ben her zaman ensende olacağım."
Duyduğum şey ile olduğum yeri çözmeye çalıştım.
Okyanusun ortasındaydım. Yüzdüm yüzdüm yüzdüm. "Bebeğim bizden kaçamazsın. Biz bütünüz." dediğinde daha hızlı kulaç attım. Arkama dönüp baktım bir an sonra döne döne etrafıma baktım. Yüzüme çarpan dalgalardan başka hiçbir şey yoktu. Tam hareketlenecekken ayak bileğime tutunan elllerle atmaya çalıştığım çığlık bozguna uğradı. Dibe doğru çekiliyordum.

KAYIP HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin