10)Köstebek

329 10 1
                                    

Medya:Şulenin evi olarak bakabilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya:Şulenin evi olarak bakabilirsiniz




Yiğiti defalarca aramama rağmen dönüş yapmamıştı.
Vücudum alkole daha fazla karşı gelemedi ve uyumaya başladım.

Sabah gözlerimi açtığımda başım kazan gibiydi. Mutfağa geçip en büyük bardaktan su içtim.

Duşa ihtiyacım olduğu için elimi yüzümü yıkayıp eve gittiğime dair bir not yazdım. Batu ailesinden uzak kalmamak için yakında bir yerde ev almıştı. Yani teknik olarak bana da çok yakındı.

8 dakikada eve varmıştım. İçeri geçip hızla banyoya çıktım. Ilık su bedenimden akarken cidden ayılmıştım. Rakı ve sigara kokusu bedenimden çıktığında kısa bornozumu üstüme atıp dişlerimi fırçaladım hızlıca. Odama geçip üstüme gri bir eşofman üstüne crop şeklinde kısa bir kapşonlu geçirdim.

Mutfağa inip hızlıca bir sandviç hazırladım ve yiğiti tekrar aradım. Bu sefer açtı. Sesi oldukça yorgun geliyordu.

"Özür dilerim akşam arayamadım." diyerek girdi konuya. "Yiğit. Sen iyi değilsin neler oluyor?"
Derin bir iç çekti.
"Hastanedeyim. Küçük kardeşim, astımı vardı. Gece kötüleşmiş."

Düşünmeden konuştum. "Geleyim yanına hem arabanı getiririm. Olmaz mı?" belki istemezdi ama gitmek istiyordum.

Bir süre bekledi. "Barça hastanesi." dedi sadece. Üstüme bir deri ceket alıp Taksi çağırdım, tekrar Batulara gittim.

Kahvaltı ediyorlardı. İçeri geçtiğimde ayaklandılar.
"Hoş geldinn. Neden gittin?" diye sordu Defne. Gizem ağzındaki salatalığı yerken çatalıyla elini hareket ettirerek "başka yerde duş almıyor ya. Ondandır." Kafamı olumluca sallayıp kızarmış patates attım ağzıma. "Yiğitin anahtarları burda mı?" diye sorduğumda Mert bahçeye "Günaydın" diyerek girdi.

O an fark etmiştim sofra 5 kişilikti.

Can yanımda dikilip günaydın dediğinde karşılık verdim ve tekrar oturanlara döndüm.

"Bişi sordum." Batu kafasını sallayıp "içeride getireyim hemen." dedi ve içeri geçti.

Canın kudurduğunu biliyordum. Yiğiti özellikle aşırı kıskanıyordu. Dün ona gösterdiğim tavrı eskiden kendisine gösterirdim. Ama artık bu tavrı göremeyince canı sıkılıyordu.

"Ne yiğitmiş ya arabasını da mı sen götürüceksin ayağına?" diye gayri ihtiyari sordu Mert.

Kaşlarımı çatıp keskin bir şekilde baktım ona "bilip bilmeden konuşmazsan sevinirim. Kendisi gelebilse gelip alırdı zaten." Bir şey demesine izin vermeden Batunun getirdiği anahtarı alıp çıktım bahçeden.

38 dakikalık bir yolculuğun ardından Hastaneye gelmiştim. İndiğimde Yiğiti çaldırdım. Meşgule atıp girişte karşıladı hemen beni.

Yanına koşup sıkıca sarıldım. "İyi mi durumu?"

KAYIP HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin