Bölüm 1: Noksan Vakit | KİTAP 1

1.2K 46 0
                                    

✷

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

✷.......⊱.。........☼ ☽✧........。.⊰.......✷

"Bilakis doğru olan, makusa kafa tutmuşlarla değil kudreti kabullenmiş ve ona diz çökmüşlerle aynı yolda yürümektir."

6. Boyut Yazıtları

。........☼ ☽✧........。



Morulas Diyarı

Morulas'ın güneşi nadir görülen güzelliğiyle birlikte diyarı gündüzün sakinliğini hatırlatırcasına aydınlatıyor, Milga dağlarından esen naif rüzgârlar genç kızın uzun, dalgalı saçlarını adeta okşuyordu.

Burnuna tüten ve daha önce hiç duymadığına emin olduğu bir kokuyla uyandı Cevza. Gözkapaklarını bir telaşla araladı ancak kuvvetli ışık nedeniyle birkaç saniye görüşünü kazanamadı.

"Beklediğimden erken uyandın," diyen kadının sesini duyduğunda bakışları ona doğru çevrildi. Bulanık görüşü toparlanmadan önce, gördüğü kuvvetli ışığın nedeninin bir an o kadın olduğunu sandı.

Kendisini kaçıran kadın yanı başındaki ağacın yanında, kollarını göğsünde bağlamış bir halde soluklanıyordu. Uysal bakışları genç kızın yerde uzanmış bedeninde ve uyanır uyanmaz açmaya çalıştığı kilitli bileklerindeydi.

"Buraya elleri bağlı olarak gelen nadir insanlardan birisin," dedi önce. "Genelde oldukça ikna ediciyimdir."

"İkna olmam için pek bir konuşma fırsatımız olmadı doğrusu!" diyerek ayağa kalktı Cevza. Rüzgâr nedeniyle önüne dökülen uzun saçları sersemlemiş bedenini toparlamaya çalışırken oldukça zorluk çıkarıyordu.

"Kutsal ile tanışabilseydin ne kadar ikna edici olduğumu görebilirdin ama zaten... Buna gerek kalmadı. İşte buradasın." Sırtını ağaç gövdesinden ayırdıktan sonra beyaz botlarının topuk kısmını ağaç köklerine çarpıp, botun bilek kısmına kadar olan bölgesinin siyah bir kaplama ile donatılmasını sağladı.

Cevza beyaz saçlı kadından birkaç adım uzaklaşıp telaşla etrafını tararken "Nereye getirdin beni?" diye bağırdı. Başta ilk gördüğü şey uçsuz bucaksız gibi görünen sütlü kahve ve palamut tonlarındaki ova oldu. Ovanın sonunda sisin arasına karışan dağlar, yükselmiş birer kule ve su yeşilini andıran tatlı bir tonda gökyüzü çerçeveyi tamamlıyordu. Bakışları telaşla silindirik, kubbesi halkalar halinde göğe yükselen kuleleri taradı ancak günlerce yürümek zorunda kalsa bile onların gölgesine dahi ulaşamayacağı bir uzaklıkta olduğunu anladı.

Cevza, getirildiği bu ıssız alanın şaşkınlığını, kendini kaçıran kadına doğru döndüğünde ikiye katladı çünkü kadının arkasında, kırmızının en koyu tonlarına hâkim, ürpertici, eğimli bir orman uzanıyordu.

SELEMERÇE Serisi: Esir Ruhlar I-II-IIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin