Bölüm 16: Karma Duvarlar | Kısım 4

252 3 0
                                    

Bunu ilk fark eden Natuche oldu; çekik gözleriyle taradığı sınır hattında yeni bir yaratık değil, bir eksiklik olduğunu fark etti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bunu ilk fark eden Natuche oldu; çekik gözleriyle taradığı sınır hattında yeni bir yaratık değil, bir eksiklik olduğunu fark etti. Ve o eksiklik hızla büyüyordu.

"Agneya adına," diye mırıldandı. Kimseye bir şey söyleme gereği duymadan hızla halatı elinde savurdu ve karşısına çıkan ilk Şuhhu'yu bir kovboy misali boynundan yakaladı. Yaratık anında kanatlarını tersi yöne çırptı; tüm kumu yutmak zorunda kalan zarif igna ayakları kumun üstünde kayıyor olmasına rağmen pes etmeden onu kendine çekmeye çalıştı.

Aynı anda Alc'ın da ileride bir Şuhhu'yu çekiştirdiğini gördüğünde gözleri kısacık bir an kesişti. Alchemilla, başının arkasında bir arı kovanı gibi görünen saçlarının arasından zar zor görünen dudaklarıyla tatlı bir tebessüm yolladı.

Bu, rekabetçi değil; daha çok Natuche'ın akıllıca bir karar almasından memnun olduğunu belirten dostane bir tebessümdü.

Natuche'nin gücü yeterli gelmediğinden dolayı yaratık yükselmeyi başardı. O yükseldiği sırada da Natuche aniden kayıp yüzüstü düştü ve havada çaresizce süzülmeye başladı.

Yine de ilk kurtulan o idi.

Zira Arena'nın duvarlarının olduğu kısımdaki fırtına, yerin çöküyor oluşundan kaynaklanıyordu. Bir domino taşının devrilmesi gibi, ardına ardına tüm zemin çöküyor ve merkeze doğru hızla yaklaşan bir boşluk oluşuyordu.

Biraz sonra sonsuzluk çukuruna düşmeleri an meselesiydi.

Alc, hemen ardından ipi kendine çektiği gibi bir Şuhhu'nun üstüne çıktı ve tıpkı ata biner gibi yularını çekip onu dizginlemeye çalıştı. Aynı anda Şuhhu'nun dört gözü genişledi, boynuna dolanan intihar ipinin üzerinden salgılanan yatıştırıcılar nedneniyle telaşla yukarıya doğru yükseldi. Bedeni aniden yere paralel bir konum alan ve rüzgârdan dolayı başı aşağı doğru bükülen Alchemilla'nın boynu neredeyse kopmak üzereydi.

Halatı çekiştirip başını kaldırmayı başardığında tüm yüz hatları geriye doğru akıyor ve çirkin bir görüntü oluşturuyordu. Şuhhu'yu kontrol etmesi vakit aldı.

Bu sırada yediden fazla yaratığın öldürüldüğü Arena zemini, çöküntüyü ve havalanmış iki ignayı görünce aydınlandı. Hızla halatları en yakındaki Şuhhu'ya dolayan ignalar onların üzerine binmek için fırsat kolladı.

Yaratıklar zemin çöküntüsü merkeze yaklaştıkça havalanıp kaçmaya çalışıyorlardı ve bu yüzden ignaların işi zorlaşıyordu. Dakikalardır kaçmaya çalıştıkları yaratıkları şimdi yakalamaya çalışıyorlardı.

Zoya, daha önce milyon kez Şuhhu'ya binmiş gibi kolayca kendini onun üzerine attı lakin Wahi, havada savrulanlardan bir diğeriydi. Kendi yakaladığı yaratık inatçı çıkmış olmalı ki, arenanın en ücra noktalarında daireler çizerek Wahi'yi düşürmeye çalışıyordu. Savrulurken kırmızı dikenli duvarlara çarpan Wahi, mümkünatı olsaydı bedeninin alt tarafını kaybetmiş olurdu. Halatları kendine doğru çektiği anda, yaratığın başı geriye doğru düştü ve bir anda serbest düşüşe geçti. Arena'nın dökülmüş zeminin altındaki karanlık çukura doğru kontrolsüzce düşen yaratıkla birlikte aşağı doğru savrulan Wahi, başka bir Şuhhu yakalayıp yakalayamayacağına bakındı. O sırada merkezdeki az bir çapı olan dairenin üstünde sadece üç igna daha kaldığını gördü.

SELEMERÇE Serisi: Esir Ruhlar I-II-IIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin