*WattpadFantasyTR ÖNERİYOR! - Alternatif Dünyalara Yolculuk LİSTESİNDE!
Akaf'ın gözdesi, Selemerçe'nin esareti altında yaşayan, ölümü yaşam sanan ve saf arzularla dolu eşsiz bir ırk... İgnalar...
Güneş'in noksan noktasına ihanet eden, toprağa can ve...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Birinci sınıflar eğitim görmek için bölümlere ayrılır. Başta tüm ignaların bilmesi gereken temel dersler için büyük amfide toplanırsınız, daha sonra ise renklerinize göre ayrılır ve kendi becerilerinize göre eğitiminizi sonlandırırsınız."
"Açıkcası Akaf'ın eğitim sistemi beni biraz korkutuyor," diye itiraf etti Cevza. Taş duvarlara rağmen oldukça aydınlık olan mekân yüzünden gözlerini kısmak ve tek elini alnına gölgelemek zorunda kalıyordu.
Pencereden baktığında çok daha küçük görünen alanın şimdi bir futbol sahasından bile daha büyük olduğunu fark etti Cevza.
"Yanılmıyorsun, burada eğitim senin bildiğin türden bir eğitim değil; burada amaçlar doğrultusunda birikim elde etmen sağlanır, ihtiyacın olmayan hiçbir bilgi sana aktarılmaz."
Stefi'nin beyaz saçlarına rağmen güneş ışığından hiç etkilenmiyormuş gibi hızlı adımları Cevza'yı yine birkaç metre geride bıraktı. Angelisine ve yüksek botlarına alışamamış genç kız, kapüşonunu başına geçirip hızını arttırdı.
"Peki, bu ihtiyacım olan bilgiyi kaç yılda edineceğim acaba?"
Stefi yandan bir bakış attığında Cevza, yukarı katlardaki taş duvarlarla desteklenmiş ve penceresi olmadığından koca duvarı yıkık, tamir edilmemiş gibi duran –hatta bir sınıfı andıran- bölmeye bakıyordu.
Başındaki kapüşon, istediği etkiyi oluşturamıyor olmalı ki, ayakta duran bir igna aşağı doğru bakınca göz göze geldiler ve peşi sıra sınıftakilerin hepsi kendisine doğru bakmaya başladı.
"Birkaç bin yıl kadar..."
Cevza aniden tökezledi ve üzerindeki onca gözün önünde yere kapaklandı. Taş zeminin tozunu bir güzel yuttuktan sonra Stefi tarafından adeta sürüklenerek binaya girdi. Şimdi kör edici aydınlık gitmişti ancak hala daha binanın en üst katındalarmış gibi gökyüzünü görebiliyorlardı.
Bunun gizemini henüz çözememişti.
"Birkaç bin yıl derken ciddi miydin yoksa popüler ignalar arasındaki derecemi yükseltmek için şakaya kurban gitmeme izin mi verdin?"
Cevza'nın Stefi'yi kararsızlığa düşüren sorusunun tek yanıtı omuz silkmek oldu. Cevza ellerini dizlerine çarpıp öfkeyle sarı ignanın peşine takıldı.
"Ben hangi renklerle birlikte derslere gireceğim? Kırmızılar beni arasına kabul edecek midir?"
Stefi'nin yüzünde şaşkın ve neredeyse küçümser bir ifade oluştu. "Kırmızılarla gireceğini de nereden çıkardın? İlk olarak turuncuların eğitimine katılacaksın, ikinci yıla kalmadan sarıların eğitimlerine de katılırsın; büyük ihtimalle kırmızıların ya da yeşillerin derslerine girmene gerek kalmayacak."
"Pekâlâ, dersler tam olarak nasıl bir şey? Oturup matematik öğrenmeyeceğimi az çok tahmin ediyorum."
"Matematik mi?" diye soran Stefi'nin merakı Cevza'yı şoka uğrattı. "Matematiği bilmeyen bir diyar mı? Sanırım cidden rüya görüyor olmalıyım."