Bölüm 10: Noran'da bir an | Kısım 2

952 31 0
                                    


Jadall'ın ifadesinden henüz bunun ne demek olduğunu bilmediği açıkça belli oluyordu ancak turuncu ile Cevza göz göze geldiğinde ikisi de neden bahsettiği konusunda hemfikir oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jadall'ın ifadesinden henüz bunun ne demek olduğunu bilmediği açıkça belli oluyordu ancak turuncu ile Cevza göz göze geldiğinde ikisi de neden bahsettiği konusunda hemfikir oldu.

"Her ölüm bir doğum demektir," dedi turuncu, onun gözlerine bakarken. Bir nefes çekti ve içinde tuttu. "Uzmanlar size asla bunu direkt söylemez, kendi aklınızı kullanmanız gerekir. Bu yüzden evet... Gözümde hala aptalsınız."

Turuncu igna korsesini düzeltip, tütünü bitirmek için vakit tanırken kendine Jadall'da Cevza'ya "Dört dakikanın fazla uzun olduğu..." ile ilgili konuşmayı hatırlatıyordu.

"Kaçınılmak istenen," diye mırıldandı Cevza. "Teref/ölüm kelimesinin benim dilime yansıyan anlamının bu olduğu söylenmişti. İgnalar ölümden kaçamadığı için... Her defasında öldüğü için böyle söylüyor."

Cevza'nın bakışları hemen surların üstündeki kusursuz heykellere kaydı. Orada bembeyaz parıldayan ignaların yüzündeki hırs ve kudret takdire şayandı.

Gözlerinden geçen aydınlanma hissi, Jadall'ı rahatsız etti. "Harika bir zamanlaman olduğunu söylememe gerek var mı?" diye turuncu ignaya kızan Jadall'ın Noran için verilmiş toplanma emrine ayak uydurması aynı anda gerçekleşti.

Axie'yi platform alanına sürükleyen Jadall öfkeli görünüyordu; aldığı yeni bilgiler hoşuna gitmemişti. Geride kalan Cevza, turuncu ignanın pis kokmasını umursamadan ikinci bir tütün yakışını izledi.

Ona Dinzalar'ı nasıl yakalayıp tütün haline dönüştürdüğünü ya da bu pis kokudan rahatsız olmadığını sorabilirdi ama o; "Ölüm sana nasıl hissettiriyor?" diye sordu.

Turuncu igna başını çevirmeden kıza bakındı. Dudakları büzülmüş bir halde tütünündeki tüm dinza özünü içine çekerden gözleri de yatıştırıcının etkisiyle geriye doğru kaymıştı.

"Öfkeli," dedi igna. "Sadece öfke duyuyorum."

"Neden?"

"Bir düşmana karşı en fazla ne hissedebilirsin ki, Cevza?"

Cevza, ismini nadiren doğru telaffuz edenlerden olan ignaya doğru yaklaştı. "Yaşamak için ölümden geçmen gerekir," dedi hemen. "Selemerçe'ye hizmet için ölümü kucaklaman gerekir."

"Aynı zamanda... Ölüm için de yaşamak gerekir. Yaşam ölüme minnet duyamaz, ölüm de yaşama...

Selemerçe onun için ölmemizi istemiyor Cevza. Bizi yeniden diriltmesinin sebebi ölüm değil, yaşam."

Turuncu ignanın öfkesi bu defa Cevza'ya yönelik gibiydi. "Yerinde olsam Agneya'yı araştırırdım."

Cevza bir an için afalladı. "Bu aptallar her şey gibi Agneya'nın da uzmanlar tarafından anlatılmasını bekliyor. Küçük bir sır vereyim... Agneya hakkında derslerden hiçbir şey öğrenemezsin." Tütününü bitirdiğinde platforma toplanması için ignaları azarlayan Clint'in gür sesi yankılanıyordu.

SELEMERÇE Serisi: Esir Ruhlar I-II-IIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin