"Barıştık mı?" diye sordu Ares.
Barış'ı, sıra arkadaşı Burağın yanına şutlamıştı. Kendisi de yanıma gelmişti. Ders boyunca birşeyler zırvalıyordu bu yüzden hocadan yemediğimiz azar kalmamıştı.
"Ares bir sus artık yalvarırım!" dedim fısıldayarak.
"Barıştığımızı söylediğin an susacağım." dedi o da fısıldayarak.
"Barışmadık,barışmayacağız. Defol git başımdan." dedim.
"Ares ve Sanem dışarı çıkın. Dışarıda konuşursunuz ne konuşacaksanız." dedi bir anda öğretmen.
"Sonunda be!" diyerek sıradan kalktı Ares ve dışarıya çıktı. Ben onun arkasından şaşkınlıkla bakarken öğretmen bana doğru yürümeye başladı. "Sende Sanem. Hadi."
Of layarak bende sınıftan çıktım. Ares, sınıf kapısının yanında dikiliyordu. "Hiç çıkmayacaksın zannettim."
Yutkundum ve cevap vermeden yanından geçtim. Oda benim yanımdan geçerek önüme dikildi. "Barıştığımızı söyle."
"Ares siktir git lütfen." dedim gözlerinin içine bakarak.
"Gitmeyeceğim." dedi o da gözlerimin içine bakarak.
"Tamam" dedim ve gözlerimi,gözlerinden çektim. "Ben giderim o zaman." diyerek yanından geçerek hızla kızlar tuvaletine girdim.
Şuan ders saati olduğu için tuvalette kimse yoktu. Aynada kendime bakarken hızla kapı açıldı. Gelen Ares'di. Hızla yanıma gelip beni kucağına aldı ve tuvaletten çıkardı.
"Gidiyoruz." dedi ve merdivenlerden inmeye başladı.
"Nereye?" diye sordum ellerimi boynuna dolarken. Dolamam lazım dı çünkü dolamazsam bence düşecektim.
"Bilmem." dedi ve gözlerini dudaklarıma indirdi.
"Bırak beni Ares, lütfen" dedim gözlerine bakarak.
"Hayır." dedi ve merdivenler bitti.
"Okuldayız farkındaysan. Eğitim kurumu burası" dedim.
"Ee?" dedi ve çıkış kapısına yöneldi. "Okuldan kız kaçırmak sorun mu?"
"Beni kaçırmak evet, sorun." dedim.
Çıkış kapısından çıktık ve arabasına doğru yürümeye başladı.
"Niye?" diye sordu. "İnsan mı yiyorsun yoksa sen?"
"Evet" dedim. "Genelde yediğim organ kalp olur."
"Aynı mesleği yapıyoruz. Şansa bak." dedi ve arabasının kapısını açarak beni tam anlamıyla arka koltuğa fırlattı.
Benim kapımı kapatarak kendi koltuğuna yöneldi. Kapıyı açtı ve sürücü koltuğuna oturarak kapıyı kapattı. "Nereye gitmek istersin?"
Kahkaha atmaya başladım. "Manyak mısın sen?"
"Senin manyağınım." dedi bana dönerek.
"Kaç kız tavladın bu cümleyle?" diye sordum gözlerinin içine bakarak.
"Sadece seni." dedi ve önüne döndü.
"Bilmem farkında mısın ama çantalarımız okulda kaldı ve yanımızda sadece telefonlarımız var."
"Ozanla, Burak alır onları merak etme." dedi ve okuldan çıktık.
Nasıl bu kadar kolay çıkabiliyor du? Hem güvenlik de gördüğü halde birşey demiyordu.
"Senin eve sürüyorum." dedi.
Kafamı 'tamam' anlamında aşşağı yukarı salladım.
"Şarkı?" dedi.
"Olur" dedim.
Arabanın içi bir anda yüksek şarkı sesiyle doldu. Şarkı Gidiyor musun? du. İkimizin huzurla dinlediği ilk şarkıydı.
"Bizim şarkımız olsun?" mu diye sordu şarkı nakarata girdiğinde.
"Olsun." dedim.
"Bu şarkıyı asla birbirimiz dışında birisiyle dinlemeyelim tamam mı?"
"Tamam."
"Söz mü?"
"Söz,Ares. Söz."
Gülümsedi ve gaza yüklendi.
⚰️⚰️
Cenaze miz olduğu için bu bölüm biraz geç geldi. Bu hafta başka bölüm gelir mi bilmiyorum ama yazmaya çalışırım.
(Yıldızı parlatır mısın?🐸)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İDDİA
Teen Fiction3 yıldır sevdiğin,her gün onu izlediğin çocuk bir gün dersten çıkıp kütüphaneye geldiğinde yanına oturup "Senin üzerine iddiaya girdim. Yarın benimle tatile geliyorsun. Eğer gelmezsen o tüm dünyadan sakladığın sır varya onu tüm dünya öğrenir." dese...