6. Bölüm
~Hastalandın mı sen~
Gamze tepeden inerken, Ateş de ayaklanıp Gamze'nin ardından tepeden indi. Aracın yanına vardıklarında Gamze arka koltuğa oturup kollarını bağdaş kurdu. Ateş ise hiç sesini çıkarmadan hızlı aracı konağa sürdü. Konağa vardıklarında Gamze araçtan inip, aracın kapısını şiddetle kapattı.
Konakta kimse görünmüyordu. Saat geç olmuştu haliylede herkes yatmaya çıkmıştı. Gamze üst kata çıktı. Ateş ise kendi kendine mırıldandı.
"Aptalsın sen Ateş aptal. Aptal gibi kıza bakarsın, aptal gibi gül alırsın, aptal gibi ceketini verirsin. Sen bu kızın ne diye kaprisini çekersin. Gıcık kız ya bildiğin gıcık."
***
Güneş doğmuştu. Gamze sabahın ilk ışıklarında gözlerini açmıştı. Yataktan doğrularak bir bardak su içti ardından bir kâğıda yazdığı 7 günün 4. günününde üzerini çizdi. "Bugünde bitse 3 günüm kalıyor" Diyerek sevindi. Sonra başını yastığa koyup boynuna dokundu. Boynunda olan kolyeyi aradı ama bulamayınca çığlık attı.
"Derlirdin mi sen ne diye bağırıyon?" Ateş kanepenin üzerinde dediği bu sözlerle ayaklandı. Sabaha karısının bağırışıyla uyanmıştı. Gözlerini ovuşturup bir kaç adım attı.
"Kötü bir kabus falan mı gördün."
"Kabusa gerek mi var, ben zaten kâbusun içindeyim." Gamze'nin adeta elleri titriyordu. Ayaklanıp Ateş'e yaklaştı.
"İçinde Erkan'ın resmi olduğu kolyeyi sen mi aldın?" Dediğinde Ateş'in kalbine parmağını dayamıştı. "Sen aldıysan lütfen bana geri ver."
"Çok mu seviyorsun onu?" Dediğinde Gamze'nin gözlerine bakıyordu.
"Evet çok seviyorum." Dedi Gamze hiç düşünmeden. Ateş sırıta sırıta gülümsedi. Ardından cidileşerek kaşlarını çattı.
"Kolye falan bende değil. Ben senin kolyeni ne yapayım. Ben kolyeyi görmedin bile. Kim bilir nerde düşürdün." Diyerek oradan ayrıldı. Basamakları inerken cebinden kolyeyi çıkardı. Kolyeyi ayağının dibine koyup ezdikçe ezdi. Ardından babasının odadan çıkmasıyla,
"Hayırlı sabahlar baba."
"Hayırlı sabahlar oğlum. Hadi aşağıya inelim de kahvaltımızı edelim. Sonra benle bir yarım saatliğine şirkete gel sana göstermem gereken bir kaç dosya var. "
"Tamam baba." Dedi
Kahvaltı yapılmış ardından eller yıkanmıştı. Ateş babasıyla beraber şirkete giderken sırf Taha'ya gıcıklık olsun diye Taha'nın da kolundan tutup şirkete götürmüştü. Taha şirkete gitmek istemiyordu. Çünkü şirkete oldukça sıkılıyordu. Taha'nın işi gücü kaytarmak, eğlenmekti. Konağın hizmetçisi Sibel masanın üstündekilerini mutfağa götürmek için tepsiye dizerken Leyla hanım vakit kaybetmeden ayaklanıp boş tabakları sırf Sibel'e kolaylık olsun diye dizmeye başladı.
"Hanımım siz bırakın ben hallederim. Sonra Ateş beyim kızıyor."
"Ateş'e bakma sen." Leyla hanım yorulmuştu. Nefes nefese kalmıştı soluklanmak için sandalyeye oturdu. "Gamze nerededir?"
"Hanımım heralde odasındadır." Leyla hanım biraz sandalyeye oturduktan sonra konağın en üst katındaki odaya çıktı. Olduğu yerde kalıp ellerini dizlerinin üzerine koydu ve soluklandı. Ardından kapıyı tıklattı. 1,2,3 kez daha tıklattı ama ses çıkmadı. Leyla hanım gelini için panikleşerek içeri girdi. Baktı Gamze yatıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM KUYUSU (Tamamlandı)
RomanceKoca bir kuyunun içinde alev alev yanan intikam ateşiydi. Ateşin içindeki intikam kuyusuydu. O kuyuda mahvolmuş intikam adamıydı. Ateş & Gamze Unutmak ebedi ihanettir. Başlangıç= 10.08.2022 Bitiş= 03.10. 2022