8. BÖLÜM ♧Kalpteki heyecan♧

747 81 4
                                    

8. Bölüm

~Kalpteki heyecan~

Güneş batmış, hava kararmıştı. Yaz ayı bitmek üzereydi. Eylül'e girmeye sayılı günler kalmıştı. Hâliyle havalar soğumaya başlamıştı. Rüzgar hafiften hafiften esiyordu. O konağa, o insanlara en çokta Ateş Köksan'a alışmıştı Gamze. Sanki yılardır Ateş Köksan'ı tanıyor bu konakta yılardır onun ile yaşıyormuş gibi hissediyordu zaman zaman. Konaktakiler saat geç olunca bir bir odalarına ayrılmışlardı. Bir tek Gamze dışarıda oturuyor, yıldızları seyrediyordu. O esnada Ateş konaktan içeri girdi. Ateş öğleden sonra çoçukluk arkadaşı olan Mert ile buluşmuş, uzun uzun konuşmuştu. Büyük bir çıkmazdaydı Ateş. Annesi bu kadar mutlu iken ve de bu kadar hasta iken annesini nasıl bırakırdı. Peki ya annesi acı gerçeğı öğrenirse ne yapardı? 1 haftanın dolmasına sadece ve sadece 2 gün kalmıştı. Eğer annesi Gamze ile boşanacağını duyarsa kahrolurdu Ateş. En önemlisi Gamze'nin bu evliliğe razı olmadığını öğrenirse mahvolurdu. Bu düşünceler Ateş'i bunalmıştı.

Gamze gün boyu bugün konağa girip onları ölüm ile tehdit eden adamın kim olduğu merak etmişti. Merakını dindirmek için ayaklanıp Ateş'e yaklaştı.

"Bugün bizi tehdit eden adam kimdi?"

Ateş Gamze'nin yüzüne dikkatlice baktı. Ardından kaşlarını birleştirip,

"Sanane Gamze. Bir kaç gün sonra gidiceksin, boşancağız biz. Sen neyin merakını yaşıyorsun?"

Gamze o an Erkan'ı hatırlamıştı. Günlerdir Erkan aklına bile gelmemişti. Kim bilir ne haldedir, diye düşünmemişti. Sanki hiç Erkan diye birini tanımıyormuş gibiydi. O an içten içe kendine kızdı. Konağın kapısına doğru yürürken başını gökyüzüne kaldırdı. Ateş onun ardından ayaklanıp, peşinden yürüdü.

Gamze yıldızlardan gözlerini çekmeyip,
"hayat ne kadar da tuhaf" dedi gözleri yaşarırcasına.

"Neden?"

"Baksana benim hayatıma. Yaklaşık 1 hafta önce nerdeydim ama şimdi sanki-" Gamze cümlesini tamamlamayıp uyuduğu odaya koştu. Kendini bazaya attı, sarıldı yastığa ve ağladı. Yaklaşık 10 dakika sonra Ateş de uyuduğu odaya çıkmıştı. Kapıyı usulca açıp içeri girdi. Ardından kapıyı usulca kapattı. Üzerini banyoda değiştirdikten sonra yattığı yere yani pencerenin olduğu kısma doğru ilerlerken bir an duraksayıp başını arka tarafa çevirdi. Gamze'ye baktı. Gamze'nin üstü açılmıştı. Yada üstünü hiç örtmemişti. Ateş karısına yaklaştı ve üzerini örttü. Ardından örtüyü karısının üzerinden çekti. Sonra dayanamayıp tekrar karısının üzerini boynuna kadar örttü.

"Napıyorum ben!" Diye mırıldandı. Bazanın üzerindeki yastığı alıp kanepenin üzerine koydu. Başını yastığa koyunca gözlerini kapattı. Gözlerinin önüne Gamze'nin siması belirdi. Hemen gözlerini açtı.

"Hayır Gamze olmaz. Gamze'yle olmaz." Dedi başını olumsuzca sallarken.

***

Dün bitmiş, gün başlamıştı. Dün hiç bitmeyecek kadar uzun geçmişti Gamze için. Bu sabah uyandığında günlük rutün işlerini tamamladı. Ardından çekmeceden günlerin yazıldığı sayfayı çıkardı. Cumartesi ve Pazar hariç tüm günlerin üzeri çizilmişti. Bugün cumartesiydi ve onun üzerini de bu akşam çizicekti. Yarın akşam gidicekti ama içinde mutluluktan çok hüzün vardı. Bu hüznünün nedenini bilmiyordu. Derin bir nefes alırken, kapı kırılıcakmış gibi çaldı.

"Tak tak tak!" Gamze oturduğu yerden irkilirken, Ateş ise panikle gözlerini yeni güne açtı.

"Ne oluyor?" Diye sordu. Gamze başını bilmem manasında salladı. O esnada Leyla hanım'ın sesi duyuldu.

İNTİKAM KUYUSU (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin