Dünya inanılmaz şeyler ile doluydu.
Chihiro Ogino bunu diğer herkesten daha iyi biliyordu. Onları görmüştü. Hayır boşver, onları yaşamıştı. 12 yıl önce olabilirdi ama o yıllar önce olanları asla unutamazdı. Sihirli bir diyara tökezlemişti. Hayır, büyülü bir dünya. Gizem, heyecan ve tehlikenin olduğu bir yerdi. Ruh dünyasıydı. Ölümden sonraki yaşamdaki gibi ruhları dünyası değil, cadıların, büyücülerin, iblislerin, canavarların ve tabii ki ruhların yaşadığı başka bir evren.
Bir çocuğun hayal dünyasından vahşi bir fantezi dünyası, bir rüya gibi görünüyordu, ama gerçekti. Chihiro bundan emindi. Kanıtı şimdi bile yanındaydı. Gerçi kimse bir saç bandının ruhlr dünyasının kanıtı olduğunu düşünmezdi. Ama onun için gerçekti ve önemli olan tek şey buydu. Saç bandını aldığı günü hatırladı. O dünyayla ilgili herşeyi hatırlıyordu ve orayı özlemişti.
Ama en çok onu özlemişti.
O kimdi, söylese kimse ona inanmazdı. 12 yıl önce onu kurtaran oydu. Anne ve babasını kurtarmasına ve hepsini eve döndürmesine yardım eden oydu. Neredeyse her gece rüyasında gördüğü kişi oydu. O, Haku olarak da bilinen Nigihayami Kohaku Nushi'ydi ve Kohaku nehrinin ruhuydu.
Birbirlerini görmeyeli 12 yıl olmuştu, On iki uzun yalnız yıl ve nehir ruhunun en küçük belirtisi bile değil. Birbirlerini tekrar göreceklerine söz vermişti. Söz vermişti! Ama o neredeydi? Ve kendisininkinden daha çok sevdiği dünya neredeydi?
Ruh dünyasındaki ilk deneyimi heyecan verici olduğu kadar ürkütücü de olmuştu. O ve ailesi, yanlışlıkla onu sonsuza dek değiştirecek bir yere rastladıklarında, yeni evlerine gidiyorlardı.
Ne kadar korktuğunu hatırladı. 10 yaşındaki herhangi bir çocuk olanlardan korkabilirdi.
Ailesi kendilerini neyin içine soktuklarından habersiz, ruhlar için hazırlanan yemeği yemişlerdi. Domuz gibi yuttular. Ceza olarak, diyardan sorumlu cadı Yubaba onları domuza çevirmişti. Chihiro ruhlar dünyasında yapayalnız bırakılmış, kaybolmuş, kafası karışmış ve ölümüne korkmuştu.
Ama snra o geldi. Onu teselli etti ve bu zor zaman boyunca ona yardım etti. Onun talimatlarını takip eden Chihiro, Yubaba'nın sahibi olduğu hamama gitmiş ve bir iş bulmuştu. Yaşlı cadı onun adını çalarak Sen olarak değiştirmişti. Hamamda diğer ruhlarla beraber çalıştırıldı. Haku'nun yardımıyla, diğer iki ruh, Lin ve Kamajii ile birlikte, hamamda kalacak kadar iyi bir işçi olarak kabul edilecek kadar faydalı olmayı başardı.
Bu, hamama büyük zarar veren Yüzsüz adlı bir canavarı kazara içeri alana kadardı. Yubaba, 'misafir' davranışından memnun değildi. Ve eğer işler yeterince kötü değilse, yaşlı cadı Haku'yu ikiz kardeşinin altın mührünü çalması için göndermişti. Ancak Yubaba'nın kız kardeşi Zeniba, Mührün çalınmasını önlemek için mührün üzerine güçlü bir koruyucu büyü yerleştirmişti. Haku yavaşça ölürken, Yüzsüz hamamı mahvetmeye devam etti. Daha da kötüsü, Yubaba'nın 10 metrelik bir bebek olan oğlu Chihiro'yu onunla oynamaya zorlamaya çalışmış, bu da Zeniba'nın onu bir fareye dönüştürmesiyle sonuçlanmıştı.
Ancak bundan sonra işler düzelmeye başladı. Haku'dan altın mührü aldıktan sonra Chihiro, Yüzsüz'ü cezbetmeyi ve onu hamadan çıkarmayı başardı. Canavar dışarı çıkınca oldukça barışçıl ve arkadaş canlısı oldu.
Chihiro, Yüzsüz ve Yubaba'nın hala fare formunda olan oğlu, altın mührü iade etmek ve Haku için özür dilemek için trene binerekZeniba'nın evine gitti. Anlaşıldığı üzere, Zeniba oldukça iyi biriydi. Chihiro'yu evine kabul etmişti ve şimdi taktığı saç bandını bile overmişti. Her şey olması gerektiği gibi olduktan sonra Haku, bir kez daha mükemmel bir sağlıkla Zeniba'nın evine geldi. O zaman Chihiro,Haku'nun gerçekte kim olduğunu anladı. Tıpkı Yubaba'nın ona yaptığı gibi, yaşlı cadı da Haku'nun adını çalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spirited Away 2 - Ruhların Kaçışı 2 (Fanfiction)
FanfictionSpirited Away 2 -- Ruhların Kaçışı 2 Hikaye bana ait değildir! Çeviri bana aittir. Chihiro Ogino'nun, yıllar sonra tekrardan Haku'ya kavuşabilmek için çıktığı yolculuğu anlatan yabancı bir devam kurgusudur. Keyifli okumalar dilerim ♡ Hikayeyi orjin...