Zeniba, onlar ilerledikçe varlığın yaklaştığını hissetti. Ne olduğundan emin değildi, ama onda bir sorun vardı. Ve çok kötü kokuyordu! Bir ruh muydu? Bir canavar? Ruh dünyasında yaşayan başka bir yaratık mı? Her ne ise, insan düşmanı olmamasını umuyordu.
En iyisi bu riski almamaktı. "Belki de farklı bir yöne gitmeliyiz." Cadı önerdi.
Chihiro ona kafası karışmış bir bakış attı. "Ama mühür bu yönü gösteriyor."
"Biliyorum ama... ileride bir şey var ve bunun bir insana tahammül edip etmeyeceğinden emin değilim." Zeniba açıkladı.
Bunun Chihiro'ya yansıması biraz zaman aldı ama anlayınca gözleri sinirle kısıldı. "İnsan olduğum için yargılanmaktan yoruldum! Bütün insanlar aynı değil! Evet, bazıları kötü ve yıkıcı ama hepsi değil, ben de değilim!"
Arkasını döndü ve mührün gösterdiği yöne doğru hücum etti. "Haydi çocuklar!" Yüzsüz ve Yu-kuş'un yanından geçerken patladı.
Yüzsüz, omuz silkip arkadaşını takip etmeden önce önce Yu-kuş'a sonra Zeniba'ya baktı. Zeniba içini çekerek başını salladı. Chihiro'nun neden üzgün olduğunu anlamıştı. Olmaya hakkı vardı, insanlar hakkında söyledikleri doğruydu ama tüm ruhlar bunu anlamıyordu.
"Büyükanne!"
Zeniba düşüncelerinden sıyrıldı ve 'kuşun' içinden çıktı. "Geliyorum canım." seslendi, ileri atıldı. Yol arkadaşlarının olduğu yere kadar tepeye uçtu.
"Sorun ne? Ne oldu?"
Chihiro uzaktaki figürü işaret etti. "Bak."
Zeniba, Chihiro'nun işaret ettiği şeye baktı ve nefesi kesildi. Çok uzakta değildi, bir yılandı. Çok büyük bir yılan. Çenesini bile yerinden oynatmadan herhangi birini yutabilirdi. Ama boyutu dışında bu sıradan bir yılan değildi. Sudan yapılmış gibi görünüyordu, çok kirli bir sudan.
"Eyvah." diye fısıldadı Zeniba.
"Bu bir yılan mı?" diye sordu Chihiro.
"Bir çeşit." Zeniba yanıtladı. "Bu bir ruh. Bu sadece onun ruh formu. Tıpkı Haku'nun ejderha formunda olması gibi."
"Ah..." Chihiro anlayışla başını salladı. Garip bir surat yaptı ve burnunu kapattı. Ruh kokuyordu. Duman, araba egzozu, çöp ve şu anda düşünemediği diğer kötü şeyler kokuyordu.
"Kötü kokuyor."
Zeniba parmağını dudaklarına götürdü. "Şşş, uyuyor."
Chihiro omuz silkti. "Ama, yılanlar duyamaz ki."
Zeniba başını salladı. "Unutuyorsun canım, bu senin dünyan değil. Ve bu gerçekten bir yılan değil."
"Doğru doğru." Chihiro aptal olduğu için zihinsel olarak kendini azarladı. Tabii ki, işler farklıydı. Yılanın göz kapaklarının olduğunu da fark etti.
Yüzsüz, Chihiro'nun elini nazikçe tuttu ve onu çekti. "Ah ah."
Zeniba başını salladı. "Haklı. O uyanmadan gitmeliyiz."
"Ama Lord Okaia iki ruhla daha tanışmam gerektiğini söyledi. Biri üzüntüyle, biri öfkeyle dolu." dedi Chihiro. "Ya bu görmem gerekenlerden biriyse?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spirited Away 2 - Ruhların Kaçışı 2 (Fanfiction)
FanfictionSpirited Away 2 -- Ruhların Kaçışı 2 Hikaye bana ait değildir! Çeviri bana aittir. Chihiro Ogino'nun, yıllar sonra tekrardan Haku'ya kavuşabilmek için çıktığı yolculuğu anlatan yabancı bir devam kurgusudur. Keyifli okumalar dilerim ♡ Hikayeyi orjin...