Tekrardan merhaba!
Biliyorsunuz ki uzun süredir burada değildim. Yarattığım ve kendimi iyi hissettiğim dünyama uzun süre ara vermek beni biraz iyi hissettirdi.
Her ne kadar sizi özlesem de buradan kopmam gerekiyordu.Ruhani olarak asla iyi değildim. Şu an biraz daha iyiyim. Umarım bu süreçte siz de daha iyisinizdir.
Artık bir şeyleri ertelemek istemiyorum. Bu sebepten bu kitabı en kısa sürede bitireceğim.
Ksg 3 kitaptan oluşan bir seridir.
İlk kitabımız 40. Bölümde ilk finalimi yapacaktır.40. Bölüme 36 kala.
Şimdiden keyifli okumalar ve tekrardan hoş geldiniz :)
Herkesin olduğu gibi, her şeyinde bir zamanı vardır. Peki benim zamanım ne zaman gelecekti? Dudaklarım şaşkınlıkla birkaç defa aralanırken elimdeki vişne suyundan bir yudum daha aldım ve bakışlarımı Sıla'ya çevirdim. O da benim gibi oldukça düşünceliydi.
"Şimdi ne olacak? Şüheda Hoca'yla konuşsak acaba Eren'i gruptan alır mı?" dedi pürüzlü çıkan sesiyle ardından masanın üzerinde duran karton bardağı elleriyle sardı.
"Kadın sabahtan beri profesyonel olun dedi sevgilim," Volkan başındaki siyah bereyi düzeltirken düşüncelerime tam olarak tercüman olmuştu. "Hayatta Eren'i bizim grubumuzdan almaz."
"Katılıyorum," diye mırıldandım sinirle pipete dişlerimi geçirirken. "Şu an bunları konuşmak bile zaman kaybı." Elimdeki biten vişne suyu kutusunu masanın üzerine bırakıp saçlarımı bileğimdeki tokayla hızlıca topladım.
"İyi de konuşmazsak hiçbir çözüm bulamayız Ayçin," dedi Sıla. "Onu ekibimizde görmek istemiyorum ve gidip Şüheda Hoca'yla konuşacağım." Sandalyeden doğrulup kararlı bir şekilde suratıma baktı. O kararın asla dönmezdi. İnatçının tekiydi. Koç burcunun vücut bulmuş haliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
K ü l d e n S a r ı l a n G e c e l e r
Teen Fiction❝ İntikam ateşiyle yanan bir bedeni ne söndürebilir? ❞