Lütfen bu bölüme oy verip elinizden geldiğince yorum yapmayı unutmayın.
Bölüm Sınırı: 100 Vote 100 yorum
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zihnimde durmadan yankılanan cümleyle başımı olumsuz anlamda salladım. Onun cümleleri dünden beri asla aklımdan çıkmıyordu. Sanki bir örümcek ağı gibi beynime örülmüş ve beni yavaşça o ağın içine çekiyordu.
"Niye seninle tanışıyormuşuz ki?"diye bağırırken elimdeki sivri uçlu kalemi önümde açık olan eskiz defterime doğru sert bir şekilde batırdım. Konferans salonundaki insanların birçoğu bana dönerken gözlerimi şaşkınlıkla birkaç defa kırptım. Lanet olsun az önce ben yüksek sesle konuşmuştum değil mi?
'Konuşmadın, bağırdın Ayçin.' diye konuşan iç sesimle gözlerimi devirdim. Kendisi her şeyi çok iyi bilirdi çünkü.
"Ayçin bir sorun mu var?" Şüheda hocanın ela rengi gözleri kısılmıştı bu soruyu sorarken. Dudaklarım birkaç defa aralanıp kapanırken ağırca yutkundum. Suratımın çoktan kızardığına yemin edebilirdim. Cevap vermek yerine başımı yavaşça olumsuz anlamda salladım. "Güzel o zaman ilk tercihi sen yapabilirsin."
Elimdeki dereceli kalemi eskiz defterimin arasına sıkıştırıp duraksadım. Ne tercihinden bahsediyordu ki?
"Ha!" dedim bir anlık şaşkınlıkla. Yanımda oturan Yeşim devreye girdi.
"Yıl sonundaki sergi için Heykel bölümüyle çalışacağız," diye fısıldadı. "Grup oluşturmamızı istiyor kendimize hoca."
"Anladım." dedim geveleyerek. Oysaki hiçbir şey anlamamıştım. Fizikken derste olsam da ruhum semalarda gezmeye devam ediyordu.
"Seni bekliyoruz Ayçin." diye devreye giren ince sesle oturduğum yerden doğruldum ve konferans salonunda bana dönük olan gözleri incelemeye başladım.
"Hocam ben ilk olarak Sıla'yı alıyorum." Hemen Sıla'nın yanında oturan Volkan'ın hoşnutsuz bir şekilde yerinde hareket etmesiyle yerime oturdum.
"Tamamdır, Özge tercihleri bir kağıda yazar mısın?" dedi ela gözlerini en önde oturan gözlüklü kıza çevirirken.
"Tabi ki hocam. Hemen yazıyorum." Herkes sırayla kalkıp adları söylerken konferans salonunun kapısı açıldı. İçeriye Heykel bölümünden tanıdığım Sedat girdi. Eren'in en yakın arkadaşıydı.
