~CHAPTER 16~

1K 106 28
                                    

"Yani Chloe doğum günü olduğu için parti veriyor." dedim kıyafet seçmeye çalışırken.

"Aynen öyle."

"Onun doğum günü için hazırlandığıma inanamıyorum." Alya gülerek beyaz bir elbiseyi denemem için elime tutuşturdu. Elbise güzeldi fakat benim üzerimde güzel durmazdı.

"Alya önerdiğin tüm elbiseler çok güzel ama şimdilik koyu renk özellikle siyah elbiselere baksak olmaz mı? Daha zayıf gösterir en azından. İleride tekrar alışveriş yaptığımızda alırım ha?"

"Sen nasıl istersen. Ama bu yeşil elbise sana çok güzel olacak bence. Denesen?"

Alya'nın seçtiği elbiseyi hemen kabinde denedim. Elbise çok güzeldi ama bana yakışmadı. 'Bir gün zayıflarsam bu elbise bana çok güzel olur' Yeşil elbisenin küçük bedenini almaya karar verdim. Bu benim için kesinlikle bir motivasyon kaynağı olacaktı. Mağazalarda bir süre gezindikten sonra Alya kendine midi, beyaz, mavi çiçekleri olan bir elbise aldı. Ben ise siyah, düz bir elbisenin aldım.

Gideceğimiz yer Alya'nın ailesinin evine yakın olduğundan eve gidip üzerimizi değiştirdik. Partiden sonra eve gideceğimden anneme elbisemi göstermek için elbisemi yanıma aldım.

Hazırlanmamız sona erdiğinde Luka ile buluşarak Chloe'nin evine gittik. Kocaman bir villaydı. Parti için baştan aşağı süslenmişti. Havuz dahil neredeyse boş alan yoktu. Süslü kapıdan içeri girdiğimizde Chloe güler yüzüyle kapıda karşıladı bizi.

"Hoş geldiniz. Sizi gördüğüme sevindim. Marinette arkadaşınla tanıştırmayacak mısın?" Alya söze başlamamı beklemeden söze atıldı;

"Luka Chloe, Chloe Luka" Luka elini Chloe'ye uzattı.

"Memnun oldum Chloe."

"Bende Luka. Havuz kenarında boş yer var oraya geçebilirsiniz." Chloe konuşurken süzdüğümde çok güzel olduğunu fark ettim. 'Adrien'in onunla neden sevgili olduğunu daha iyi anlıyorum.' Bugün özellikle çok özenliydi. Pembe, ince askılı, mini bir elbise giymişti. İnci takılar ile süslemişti kendini. Abartı ama çok doğal duran makyajı vardı. Saçlarını dökümlü toplamıştı. Bakarken cidden ona hayran olmuştum. 'Keşke dışı kadar içi de güzel olsaydı.'

"Çok güzelmiş. Anlattığın onca şeyin bu kızdan çıktığına inanamıyorum." dedi Luka. Açıkçası haklıydı. Bende inanamamıştım. Masaya geldiğimizde poşetimi ve çantamı masaya bıraktım. Gözlerim Adrien'i arıyordu.

Gecenin ilerleyen saatlerinde, yani ben tam onu unutmuşken Adrien geldi. Chloe'ye büyük bir hediye paketi vererek fotoğraf çekindiler. Adrien gülerek Chloe'nin yanından ayrılarak kendine ayrılan masaya geçti. Tam karışmaydı. Aramızda sadece havuz vardı.

"Bak Luka, Adrien ve Nino gelmiş."

"Yani soldaki çocuktan hoşlanıyorsun?"

"Öyle de diyebiliriz." Alya ve Luka gülüştüler.

Saat 11'i gösterdiğinde Chloe hediyelerini açtı. Büyük bir pasta kesti ve masaları dolaşmaya başladı. O sırada parti doğum günü partisi olmaktan çıkmıştı. Müziğin sesi açılmış, havuzdaki büyük süslemeler görevliler tarafından kenara çekilmiş, böylece havuza girmeye başlayanlar olmuştu. Chloe ise elinde mikrofonuyla dolaşıyordu. Ara sıra açıp bir şeyler söylüyordu. Saatlerdir Adrien'ı izlediğimden hiçbir şeye fazla dikkat etmemiştim. Chloe'nin masamıza gelmesiyle kendime geldim.

"Marinette yüzmeyi biliyor musun?"

"Biliyorum."

"Neden havuza girmiyorsun?"

"İstemiyorum Chloe." Chloe gözlerini masaya dikti. Poşetimi almaya yeltendi ama ben poşetin üzerine elimi koydum. Hızla çekti poşeti ve elbiseyi çıkardı. Vücudunun üzerine tuttu ve mikrofonunu açtı.

"Hey millet! Marinette'in kendine aldığı elbiseye bakın. Yazık Marinette, buna sığabileceğini mi düşündün? Böyle bir elbiseyi hayatın boyunca giyemezsin." Elbisemi yere attı. Herkes gülmeye başlamıştı. Luka hızla elbisemi yerden alarak poşete geri yerleştirdi.

"Bu seni ilgilendirmez Chloe. Doğum gününde seni üzmek istemem. Hadi gidelim kızlar." Ortamda derin bir sessizlik oluştu. Gülmeler kesilmişti. Chloe bunun altında kalmazdı. Yanıma yavaşça gelerek beklemediğim bir anda beni havuza itti. Ardından tekrar söze başladı;

"Size havuzumda balina var derken şaka yapmıyordum." diyerek gülmeye başladı. Herkes ona eşlik etti. Havuzda öylece kalmıştım. Utancımdan kafamı sudan çıkaramıyordum. Adrien gülüyordu, herkes gülüyordu. Partiye gelmekte hata etmiştim. Ona asla güvenmemem gerektiğini öğrenmeliydim.

Boğulmuyordum ama boğuluyormuş gibi hissediyordum.

'Ne yapacağım şimdi?'

I'M FATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin