"Marinette Dupain-Cheng..." dedi Mr. Damoscles.
"Yaptığının ne kadar kötü olduğunun farkında mısın?" Benden cevap bekliyordu sanırım ama sessizliğimi korudum.
"Arkadaşın Elizabeth'e bir şey olabilirdi" dedi aynı ses tonu ile. 'Keşke'
"Senden beklenmeyecek hareket Marinette. Okulumuzdaki en sessiz ve sakin öğrencilerimizdensin. Üstelik başarılısın da" diyerek bilgisayarını masanın diğer tarafına doğru, yani bize doğru çevirerek videoyu oynattı. Göz ucu ile videoya baktığımda aileme nasıl yumruk attığımı izletiyordu. Kafamı Alya'ya doğru çevirdim. Anlık göz göze geldik. Bana fısıldayarak
"Sakin ol..." dedi. Hafif dolmuş gözlerim ile gülümseyerek kafamı salladım. Oturduğum için çok rahatsız olmaya başladım. Annem ve babam ayakta arkamdaydı. Aynı şekilde Elizabeth'in ailesi de öyle. Odada ayrıca Alya, Chloé, Lila ve Sabrina vardı. Üçü de bana nefret dolu gözlerle bakıyorlardı.
"Elizabeth'den özür dilemelisin Marinette" dedi Mr. Damoscles. Duyduğum sözden sonra bir anlığına zaman durmuş gibi hissettim. Herkes donmuş, ben hâlâ yaşıyormuşum gibi. Bir anlığına ne diyeceğimi, ne düşüneceğimi bilemedim. Özür dilemek ve dilememek...
"Hadi Marinette" diyerek yineledi sözünü Mr. Damoscles. Derin bir nefes aldım ve arkamdaki aileme baktım. Annem ve babam sanki özür dilememi istermiş gibiydi. Alya ise, bilmiyorum. Aklım karışıktı. Gözümün önünden bir kez daha yaşadıklarım geçti. Bunca alay, aşağılama, dalga geçme, ezikleme, argo sözler ve tiksinmeler.
Neden? Neden sizden farklı olduğu için insanlardan bu kadar nefret ediyorsunuz? Neden insanları dış görünüşüne göre yargılıyorsunuz? Onlar insan değil mi, onların da bir canı yok mu? Duyguları yok mu? Kendi egonuzu tatmin etmek için birilerini kırmaya değer mi? Bana kalırsa hayır...
"Neden ben özür diliyorum?" dedim bir anda. Herkes anlamamış bir şekilde bana bakıyordu.
"Neden videonun sesini duymuyoruz Mr. Damoscles? Neden bana orada denilenleri burda herkesin duymasını sağlamadınız? Ben neden beni sürekli aşağılayan, küçük düşüren birinden özür diliyorum? Benim canımı aylardır yaktığı yetmez mi? Hâlbuki ben onun sadece bir anlık canını yakmışken. Gayet adil bana kalırsa. Eğer burada özür dilemesi gereken bir kişi varsa, kesinlikle o ben değilim." dedim. Sessizlik oluştu. Herkes bekliyordu birilerinin bir şeyler olmasını.
"Mr. Damoscles Marinette şu an duygu sömürüsü yapıyor. Vücudu gibi konuşması da berbattı zaten. Lütfen onun bu masum hâline inanmayın. Yüzümün haline bir bakın." dedi Elizabeth. Elizabeth'in annesi uzun zamandan sonra ilk kez konuştu;
"Bu kızdan şikayetçiyiz. Böyle saldırgan birinin böyle bir okula gelmesi işten bile değil okulun imajını lekeliyor" dedi. Annem ise devreye girip bir kaç şey söyledi. Hatırlamıyorum. Dinlemiyordum. Mr. Damoscles orijinal video kayıtlarını alarak getirdi. Hep birlikte izliyorduk. Onların söylediği şeyleri, gülüşmeleri ve yumruk atışımı tekrar izledik.
°~°~°~°~°~°
Gece olmuştu ve yatağıma uzanmıştım. Yaşananları düşünüyordum. Haklı çıktım. Okulun en popüler 4 kızından birini yendim. Elizabeht'in ailesi benden özür diledi. Bu davranışından ötürü Elizabeht'in ailesi onun okulunu değiştirdi. Kazandığım zaferden ötürü mutluydum. Ve içimi kıpır kıpır eden en büyük şey ise Adrien oradaymış. Dinlemiş. Her şeyi hem de. Giderken bana gülümsediğini hatırlıyorum. Ben yüzümdeki aptal gülümseme ile uykuya dalarken geleceği düşünüyordum bir yandan da.
'Sanki Adrien bana hiç hakaret etmemiş gibi.'
Adrien ve benim birlikte olduğumuz bir gelecek....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'M FAT
Fanfiction"Ne? Sen ne diyorsun Nino? Nasıl Marinette den hoşlandığımı düşünürsün? Ben tek bir kusuru bile olmayan ünlü bir modelim. O ise kilolu, çirkin, sivilceli ve bakımsız bir kız. Asla ama asla onunla birlikte olmam" dedi Adrien sinirle ve arkasına bakma...