Islak bir şekilde odamdaki boy aynasının önünde o kadar çok ağlamıştım ki neredeyse kurumuştum. 'Neden bende onlar gibi değilim? Onlar gibi güzel yaratılmadım?' Çalan kapıları duymamazlıktan geldim. Alya ve Luka gece yarısı evlerine döndüler. Saat ikiyi gösterdiğinde ağlamalarım ve sürekli beni kötüleyen kafamın içindeki ses seyrekleşti. Aynama sırtımı verdim ve gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim.
Biraz daha kendime geldiğimde çalışma masama oturdum. Günlüğüme bugünün tarihini attım ve olanları yazdım. Duygularımı yazmak beni rahatlatmıştı ama hala olayı düşünmeden edemiyordum. Arkama yaslanıp gözlerimi kapadım. 'Senden intikamımı alacağım Chloe'
Kapım tıklatıldı. Açmaya karar verdim. Annem odama yavaşça girip kapıyı kapadı. Yatağa oturdu ve bana da oturmam için işaret verdi. Sessizliği annem bozdu.
"İyi misin Marinette?"
"Doğruyu söylemek gerekirse hayır." Annem kafamı göğsüne yasladı.
"Bize neden böyle şeyler yaşadığını anlatmadın Marinette? Anlatsaydın senin bir dakika bile o okula okumana izin vermezdik. Vücudundan böyle bir sebep yüzünden rahatsız olmanı tahmin etmeliydim aslında. Sadece seni sevmeyen birkaç kızın takıldığını söylemiştin."
"Utandım anne. Sende onlar gibi düşünürsün diye korktum."
"Olur mu Marinette, ben senin annenim. Nasıl senin hakkında böyle düşünebilirim?"
"Bilmiyorum. Ama kendimi çok kötü hissediyorum."
"Yarın kaydını farklı bir okula yaptıracağız. Bu okula geri dönmeyeceksin. İstersen spora devam edersin istemezsen etmezsin. Kimse için değişmene gerek yok. Sen kendini böyle seviyorsan gerek yok."
"Sevmiyorum."
"Peki. Yarın rutinine kaldığın yerden devam et o zaman. Şimdi güzelce uyu.
Yarın Alya ve Luka seni ziyarete gelecek. Hepiniz mi havuzdaydınız onlar da sırılsıklam olmuşlardı"
"Onlar bayıldığımı sandı. Hemen havuza atlayıp bana yardım etmek istediler."
"Neden hızlıca havuzdan çıkmadın Marinette?"
"Anne en az iki yüz kişi vardı partide. Chloe beni herkesin gözünün önünde rezil etti. Utancımdan çıkamadım. Herkes bana gülüyordu. O an ne yapacağımı bilemedim." Annem yüzümü elleriyle kavradı ve anlıma küçük bir öpücük kondurdu.
"Her şey geçecek Marinette. Şimdi güzelce uyu. Sabah bir kez daha konuşuruz." Annemi onaylayarak yatağıma uzandım ve gözlerimi kapadım.
Gece ne zaman uyudum bilmiyorum ama sabah her zamanki saatimde uyandım. Yatağımın çarşafını ve yastık yüzünü değiştirip kirli çamaşır sepetine attım. Klorlu su kokuyorlardı. Ardından duş alarak aşağı indim. Mutfak tezgahının üzerinde duran telefonumu elime alıp açtım. Alya ve Luka'dan bir sürü mesaj ve cevapsız çağrı vardı. İkisine de kısaca iyi olduğumu yazarak gönderdim. Masanın üzerinde duran poşete gözüm takıldı. İçinde elbise vardı. Elbiseyi gördükçe ne kadar kötü göründüğüm aklıma geliyordu. Poşeti çöpe attım ve masaya kahvaltıyı hazırlamaya karar verdim.
Annem beni görünce şaşırdı. Muhtemelen gün boyu odamdan çıkmayacağımı düşünmüştü. Ama ilk kez öyle yapmamıştım. Gülümseyip yanağımdan öptü.
"Hadi güzel bir kahvaltı hazırlayalım." Annem üzerini değiştirip gelene kadar ona en sevdiği çaydan yaptım. O da internette gördüğü sağlıklı bir kahvaltıyı hazırladı benim için. Sonra babam uyandı ve kahvaltı yaptık. Kahvaltıda dünkü olayı kısaca konuştuk. O okula bir daha gitmek istemediğim için annem ve babam kaydımı aldırmaya gidecekti. Sonra da yeni okuluma birlikte gidecektik.
Annemi ikisi gelene kadar kahvaltı masasını toplayacağıma ikna ederek onları gönderdim. Kapıyı kapatır kapatmaz zil tekrar çaldı. 'Bir şey unuttular muhtemelen.' Gelenler Alya ve Luka'ydı. Alya içeri girer girmez sıkıca sarıldı. Sonra Luka ikimize birden sarıldı.
"Okul değiştirmeni hiç istemiyorum ama bu okulda kalamayacağını da biliyorum Mari. Umarım burada her şey yolunda gider."
"Tabi ki yolunda gidecek. Mari bunun da üstesinden gelir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'M FAT
Fanfiction"Ne? Sen ne diyorsun Nino? Nasıl Marinette den hoşlandığımı düşünürsün? Ben tek bir kusuru bile olmayan ünlü bir modelim. O ise kilolu, çirkin, sivilceli ve bakımsız bir kız. Asla ama asla onunla birlikte olmam" dedi Adrien sinirle ve arkasına bakma...