☆15☆Söz

55.7K 3.3K 381
                                    


(Ömer in ağzından yazılmıştır. )

Mutluyum, şaşkınım ve biraz da korkuyorum; çünkü karşımda hafif şaşkın ve hafif de sinirle bakan iki çift göz var.

Betül de bir bana bir de babasına bakıyordu. Gözlerimiz buluştu.
O gözleri...
Gözlerine doya doya bakmam için onun eşim olması gerekiyordu. İşte o yüzden kendimi tutamadım ve öne atıldım.

''Ben kızınız ile evlenmek istiyorum efendim. Tabi öncesinde de sizinle tanışıp müsaadenizi almak...''

Ben öyle deyince herkesin gözü fal taşı gibi açıldı. Bu kadar hızlı atılmamı beklemiyorlardı herhalde; ama evlilik bu hayır işi, hayırlı işlerde beklememek lazım.

Betül'ün babasının bir kaşı havaya kalktı ve Betül'e sinirle baktı. Birkaç adım attım öne doğru ve Betül'ün babasının önünde durdum. Bu sefer bakışlarını bana çevirdi.

''Efendim niyetim ciddi. Bir yere geçip sizinle konuşmak istiyorum''

''B-baba lütfen...''dedi Betül çekinerek.

Babasının bakışları yumuşadı ve
''Peki... Sen kimsin? Kızımı nereden tanıyorsun?'' dedi.

''Adım Ömer Beyazıt. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde 3. Sınıf öğrencisiyim. Bursa'da doğdum ama aslen Çanakkaleliyim, 21 yaşındayım. Annem ev hanımı babam da Arapça hocası. Bir tane ablam var o da bir kaç ay önce evlendi...''

Ben böyle konuşunca Mahmut amca da dahil herkes gülmeye başladı.

''Dur oğlum soluk al biraz. Daha oturmadık bile'' dedi Mahmut amca.

Yusuf kahkaha attı ve eliyle hafifçe sırtıma vurdu, ''Abi yavaş! Bi' gidin oturup konuşun...''

Mahcup bir şekilde gülümsedim. Hastanede kafeteryadan başka bir yer olmadığı için oraya gittik.

***

''Ayaküstü her şeyi söyledin be oğlum, soracak ne bıraktın?'' dedi Mahmut amca, o böyle deyince de Betül hafifçe gülümsedi. Masada bizimle beraber Yusuf ile Züleyha da vardı.

''Peki, halini vaktini öğrendim. Ama bir eşte olması gereken en önemli şey iman ve takvadır delikanlı. Hele bir bahset namaz kılar mısın, oruç tutar mısın, Kur'an-ı Kerim okur musun?''

''Tabi Mahmut amca! Ömer çok güzel yapar ibadetlerini. Okulda imam o olur. Hep aşrlar ona okutulur." diye atıldı Yusuf cevap vermemi beklemeden. Mahmut amca gülümsedi, biraz rahatlamış gözüküyordu.

''Peki, sünneti seniyeye bağlılığın ne kadar?''

''Ohh Mahmut amca tam yerinde bir soru sordun he. Ömer hep sünnete uymaya çalışır. Hatta bir unutulmuş Sünnetleri dahi hatırlatır''

Ve Yusuf yine ben konuşmadan önce benim yerime cevap verdi. Yusuf'un bu hareketine güldüm, aynı şekilde Betül de güldü. O an, Züleyha Yusuf'un kolunu sarstı ve sessizce ''Bırak, Ömer konuşsun!'' dedi.

Mahmut amca devam etti.
''Tamam. Peki sen kızımı nereden tanıyorsun?''

''Şey... Okuldan tanıyorum efendim'' dedim utanarak.

''Peki kızımla neden evlenmek istiyorsun? Üstelik kendini evliliğe madden ve manen hazır hissediyor musun, buna durumun var mı? İyi bir eş olabilir misin kızıma?..''

''Evet efendim hissediyorum. Allah'ın izniyle de hayırlı bir eş olabileceğimi düşünüyorum. Üstelik rivayet edildiğine göre "Genç yaşta evlenen her gencin şeytanı şöyle feryat eder: "Vay olsun ona, vay olsun ona! Dininin üçte ikisini benden korudu."O halde kul dinin diğer üçte birisi için de Allah'tan korkmalıdır.".

Nasipten ÖteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin