İsimsiz bir histen doğup, ruhumun derinliklerine kadar büyüyen sevgini, mecnuna dönmüş hangi kelimeye sığdıracağımı bilmiyorum.
Gel, huzurunu varlığıma yeniden ek, yeniden filizlensin tarifsiz duygularım. Özümü kaybettiğim günden beri, durmadan isimsizliğimin peşinden koşuyorum.
Yağmurum ol, kurak bir sabahın perdelerinden sızıp avuçlarıma dökül.
Yaşlanmış bir ruhun, gözlerini dünyaya yeni açan bir ışıltısı ol, siyahı unutan beyazlaşmış kirpiklerim bir anda griye dönsün. İsmine bir hayli sağırlaşmış olan dünyam, masmavi ses tonunla bahara yeniden şahit olsun. Gel, deniz gözlerinde boğulmayı göze alan şu ruhuma, dalgalarından sağ çıkmayı öğret. İsmin ismime kelâmı öğretsin, telaffuzum sûrete bürünüp suskunluğunun dili olsun.